Aliağa'da söküm işlemlerinin yapılması planlanan Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin yüksek miktarda asbest taşıdığı iddiası tartışmalara neden oldu. Çevre platformları ve İzmir Büyükşehir Belediyesince, söküm işlemlerinin çevre ve halk sağlığına zarar vereceği ileri sürülerek, uygulamaya itiraz edildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kararın iptali için gereken hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizden kimse kuşkusu duymasın"dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sökümüne onay verilen ve Basel Sözleşmesi'ne göre riskli bir durum tespit edilmediği ifade edilen gemi ile ilgili Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, uluslararası hukuka göre karar alınarak AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü kapsamında tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği belirtildi.
BAKAN KURUM AÇIKLADI; 900 DEĞİL, YAKLAŞIK 9 TON ASBEST
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, uzun süredir söküm işlemleri için bekletilen geminin, izin talebi sonrası kamuoyunda oluşan kaygılar nedeniyle bir kez daha genel bir kontrole alındığını belirtti. İddia edildiği gibi gemide 900 değil, yaklaşık 9 ton asbest bulunduğu ifade edilirken ayrıca, en ufak bir tehlike bulunması durumunda geminin söküm işlemlerine başlanmayacağı vurgulandı.
FİRMADAN AÇIKLAMA GELDİ
Söküm işlemlerinin Aliağa'da gerçekleştirilmesi planlanan gemi ile ilgili firma yetkililerinden açıklama geldi. Firmadan yapılan açıklamada, "12 Nisan 2021 tarihinde konu gemi için Brezilya'da gerçekleşmiş olan ihale sonuçlanmış ve firmamıza ihale sonucu geminin devri Brezilya ve Fransız otoriteleri tarafından uygun görülmüştür. Gerçekleşen bu ihaleye sadece ve sadece Avrupa Birliği Çevre Komisyonu'nun uygun gördüğü ve onay verdiği gemi söküm tesisleri katılabilmiştir. Uluslararası akreditasyona sahip bağımsız denetim firmalarının yapmış olduğu birçok inceleme ve analizler sonucunda, asılsız bilgilere dayanarak Sao Paulo gemisi özelinde iddia edilen asbest oranlarının gerçeği yansıtmadığı belgelendirilmiş ve Türkiye ile Brezilya yetkili kurumlarına gerekli belgeler, raporlar ve analizler sunulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulan 04 Haziran 2021 tarihli, WO-16862-GG numaralı Atık Envanter rapor sonucu (IHM), Sao Paulo uçak gemisi hakkında iddia edilen yüksek miktardaki asbest oranlarının asılsız olduğunu kanıtlamaktadır" ifadelerine yer verildi.
RADYASYON İDDİALARINA YANIT
Firmanın yaptığı yazılı açıklamada radyasyon iddialarına yönelik ise "Radyasyon konusunda yapılan iddialar sonucunda, Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu yönergeleri doğrultusundaki tüm incelemeler, uluslararası akreditasyona sahip ve Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu onaylı bağımsız bir firma tarafından yerinde yapılmış olup, analiz ve raporlar 13 Ekim 2021 tarihli radyasyon ölçüm raporu ile Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumunun değerlendirilmesine sunulmuştur. Nükleer Düzenleme Kurumu, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra verdiği 25 Ekim tarihli görüş yazısı ile Sao Paulo gemisinin ülkemize getirilmesinde ve sökülmesinde radyolojik açıdan bir sakınca bulunmadığını değerlendirmiş ve ilgili kurumlara bildirmiştir" ifadeleri kullanıldı.
'8 AY SÜREN DETAYLI DENETLEMELER, NET ANALİZ VE RAPOR SONUÇLARI'
Açıklamada iddiaların asılsız olduğu vurgulanırken, "Uzun yıllardır bu sektörde faaliyet gösteren bir firma olarak, basında çıkmış olan her türlü haber, iddia ve toplumsal kaygıyı değerlendirmeye aldığımızı ifade etmek isteriz. İhale 12 Nisan 2021 tarihinde sonuçlanmış olsa da, yaklaşık 8 ay süren detaylı denetlemeler, net analiz ve rapor sonuçları elimize ulaşmadan, Sao Paulo gemisinin ülkemize getirilmesi ile ilgili firmamız tarafından herhangi bir resmi başvuruda bulunulmadı. Basel Sözleşmesi çerçevesinde yapılan başvuru, Atık Envanter Raporu (IHM) ve Radyasyon Ölçüm Sonuçları firmamıza ulaştıktan sonra, 21 Aralık 2021 tarihinde yapılmıştır. Söküm öncesinde asbest bulunan mahal karantinaya alınır. Söküm esnasında toplanan asbest atıkları hava geçirmeyen torbalara alınarak ağızları bağlanır. Lisanslı araçlarla düzenli depolama tesislerine gönderilir. Söküm çalışmalarında tek giyimlik elbiseler solunum maskeleri kullanılır" denildi.
'İŞLEMLER BİTTİĞİ HALDE GEMİYİ YOLA ÇIKARMADIK'
Deniz Ticaret Odası Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek ise konuya ilişkin, şunları söyledi:
"Şubemizin üyesi olan şirketimiz Brezilya'da geminin ihalesine girdi. İhale sürecini kazanarak 16 ay önce gemiyi aldı. Yaklaşık 270 metre boyunda 22 bin ton demir ağırlığında olan gemi, ülkemize yakın bir zaman içinde hareket edecek. Avrupa Birliği lisansını alan şirket, kriterleri en üst düzeyde uyguluyor. Şirket asbest, atom ve radyasyon konularında akredite kuruluşlar aracılığıyla envanter çalışmalarını yapmış ve yaptıktan sonra Bakanlığımız notifikasyon belgesini onaylamıştır. Sosyal medyada çıkan bu haberlerde bilinmeyen evraklarla yola çıkılmış, sektörümüzü karalama kampanyası başlatılmıştır. 600 ton, 900 ton gibi dünyada hiçbir geminin üzerinde olmayan asbest miktarının söylenmesi sektörümüze ve buradaki şirketlere çok zarar veriyor. Gemi daha yola çıkmadı. Bütün işlemlerimiz bittiği halde gemiyi yola çıkarmadık. Bunun bir teknik süreci var. Römork bağlanacak, sigortası yapılacak. Ay sonuna doğru yola çıktığı takdirde 1- 1,5 ay içinde Türkiye sularında olacaktır."
'GEMİDE ISI OLABİLECEK HER YERİ ASBESTLE KAPLASANIZ DA BU MEBLAĞA ULAŞAMAZSINIZ'
Gemi Geri Dönüşüm Sanayiciler Derneği bünyesinde Atık Yönetim Merkezi'nde uzun yıllar sorumlu olarak görev yapan Kaptan Ersin Çeviker, "Firmalarımız atık yönetimlerini kendileri gerçekleştiriyor. Uluslararası mevzuatlar kapsamında tehlikeli atık olarak tanımlanan maddeler gemilerin yapısal elemanlarında kullanılmıştır. Bu gemilerde tehlikeli maddelere rastlayabiliriz. Asbest bunlardan sadece biri. Gemi geldiğinde ilk yaptığımız işlem geminin içerisinde çevre ve işçi sağlığına risk teşkil edebilecek tehlikeli atıkların envanterini çıkarmaktır. Firmalarımız atıkları bu raporlar üzerinden takip ederek ayrıştırarak geçici depolama alanlarına alıyor ve özel ambalajlar içerisinde lisanslı tesislere gönderiyor. 22 bin tonluk bir gemi. 900 ton devasa bir rakam. Bütün ısı olabilecek yerlerini asbestle kaplasanız yine de bu meblağa ulaşamazsınız" ifadelerini kullandı.
'ÖLÇÜMLER AKREDİTE LABORATUVARLAR TARAFINDAN YAPILIR'
Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği İzmir Temsilcisi ve Asbest Söküm Uzmanı Nimet Koç ise asbest tespitinin numunelerin akredite laboratuvarları tarafından analiz edilmesi gerektiğini vurgulayıp, "Numuneler çalışma alanının büyüklüğüne ve çeşidine göre alınır. Tek bir numune alınması yanlış yönlendirmeye sebep olur. Süreç içerisinde ölçümler akredite laboratuvarlar tarafından yapılır. Son ölçüm sonrası 'asbest yoktur' belgesi alınarak kapanış bildirimi ile taşıma işlemine geçilir. Tehlikeli atıklar mevzuatlarda kodlama sistemi ile tanımlanmıştır. Atıklar ADR Uygunluk Belgesi ve Taşıt Uygunluk Belgesi almış olmak zorundadır. Atıklar il müdürlüklerinden belgelendirilmiş atık taşıma araçları aracılığıyla taşınmaktadır. Lisans alma ve taşıma işlemleri sırasında MoTaT sistemi kullanılır" dedi.
İZİN VERİLMEMELİDİR
Depo, Liman, Tersane ve Deniz işçileri Sendikası'ndan (DGD-SEN) yapılan açıklamada ise "Bu geminin söküm işlemi Aliağa'da gerçekleşirse birçok kanser vakasının hem işçilerde hem de bölge halkında önümüzdeki yıllarda ortaya çıkması oldukça yüksek bir ihtimaldir. Bu nedenle işçilerin ve halkın sağlığını tehdit edecek Nae Sao Paulo gemisinin Türkiye'de gemi söküm işlemi yapılmasına kesinlikle izin verilmemelidir" denildi. (DHA)