MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'de kadına şiddete ayakkabılı isyan!
Yerel Yönetimler
25 Kasım 2019 Pazartesi 14:47

İzmir'de kadına şiddete ayakkabılı isyan!

İzmirli kadınlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın cinayetlerine dikkat çekmek için büyükşehir belediye binası personel giriş alanına kadın ayakkabısı bıraktı. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Barosu arasında şiddet mağduru kadınlara yönelik güçlendirme ve farkındalık çalışmalarının yapılmasını sağlayacak ortak hizmet protokolü imzalandı.

Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR - Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Barosu arasında ortak hizmet protokolü imzalandı. Şiddet mağduru kadınlara yönelik güçlendirme ve farkındalık çalışması yapılmasını sağlayacak protokolü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel imzaladı.

İmza töreni öncesinde kadın cinayetlerine dikkat çekmek için sivil toplum örgütleri ve temsilcilerinin katılımıyla Büyükşehir belediye binası personel giriş alanına kadın ayakkabısı bırakıldı. Ayrıca İzmir’in çeşitli noktalarında kadına yönelik şiddete karşı yürüyüşler yapılırken, İzmir’deki kadınlar tek ses oldu.

Programda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kızbes Seyhan Aydın, Ege Kadın Buluşması Platformu İzmir Sekreteri Şengül Baysak, İzmir Güç Birliği Platformu Başkanı Fatoş Yiğitel ve İZİKAD (İzmir İş Kadınları Derneği) Başkanı Huriye Serter günün anlam ve önemine binaen konuşma yaptı. Ardından ise Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Barosu’nun imzaladığı protokolde Başkan Soyer ile Baro Başkanı Yücel önemli mesajlar verdi. Etkinliğe; Köy Koop Başkanı ve Başkan Soyer’in eşi Neptün Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)İzmir Milletvekili Bedri Serter, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP’li ilçe belediye başkanları, Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, CHP’li meclis üyeleri ve yüzlerce kadın katıldı.

SOYER’DEN KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE MESAJI
Kadına yönelik şiddetle mücadele etkinliğinde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “ 25 Kasım 1999’dan beri kadınlar dünyanın her yerinde sokaklara meydanlara erkek şiddetine karşı durabilmek için seslerini çıkartmak için her yerde varlıklarını gösteriyor. Farklı yüzlere bürünmüş, cinsiyetçi erkek egemen anlayışa karşı kadınların tüm dünyadaki haykırışı bu tarihten önceye dayanıyor. Dünyadaki tüm baskıcı rejimler karşısında kadınların verdiği bu özgürlük mücadelesi sadece kadınları değil, aynı zamanda demokrasi ve barışı temsil eden tüm toplumsal kesimlere de öncülük etti. Çünkü kadına yönelik şiddetin arttığı ülkeler aynı zaman barışın demokrasinin adalet ve özgürlüklerin de tehdit altında olduğu eri bir yönetim anlayışının olduğu ülkelerdir. Kadın mücadelesine sahip çıkmak kendimize ve özlediğimiz, hayal ettiğimiz toplumsal yaşama sahip çıkmak demektir. Bugün kadınlara dönük ayrımcılık ve şiddet ailede, sokakta, siyasette, iş yaşamında yaşamın her yerinde devam ediyor. Sadece Ekim’de 23 kadın ve 2 çocuk, 2019 da 300’e yakın kadın öldürüldü. Bu korkunç tablo en temelde siyaset kurumunun, devleti yönetenlerin sorumluluğu ve cinsiyetçi kirli bir zihniyetin sonucu… Bu tabloyu değiştirmenin ilk adımı aileden başlar. Bunu topluma yaymak kamu gücünü elinde bulunduran başta kadın örgütleri olmak üzere ilgili bütün STK’larla ortaklaşmayla olmalı. İzmir bir kadın şehri çünkü bu şehir adını tarihin ilk örgütlü kadın hareketi olan Amazonlardan, Amazon kraliçesi Smyrna’dan alıyor. Artemis bu şehrin kadın kimliğinin çok önemli diğer parçası… Az önce Efes Selçuk Artemis’in heykelini tekrar 20 yıl önce kaldırıldığı noktaya diktik oradan geliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk günden beri bu topraklardaki kadın mirasına sahip çıkmaya çalışıyor. Kadına şiddetin önlenmesi, kadının yaşamın her alanında daha görünür olması ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında etkin çalışmalar yapıyoruz. Şiddete maruz kalan kadınların acil yardım hattını arama konusunda bir iletişim kampanyasını, inşaat mühendisliği alanında kadınları güçlendirmek üzere yapılan beyaz baretli kadınlar projesine katkı veriyoruz., büyükşehir otobüslerinin koltuğundaki kadın şoförlerimizle sadece erkeklere aitmiş gibi görünen mesleklerde toplumsal algıyı kırıyoruz. Üretici pazarlarıyla kadınların kıymetli emekleriyle ürettiği ürünleri İzmirlilerle buluşturuyoruz. 2 kadın sığınma evimiz bulunuyor, kadına destek evi projelerimiz var, birçok ilçemizde kadın dayanışma merkezleri kuruyoruz. Erkekler başta olmak üzere onlar için eğitim planı yapıyoruz. Kamu spotları ile toplumsal alanlarda konuyu sürekli diri tutmaya devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonumuz kadınlarımızın hizmetlerden eşit yararlanmalarını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Kadınlar bu toplumun yarısını oluşturmakla kalmıyor, köylüsünden kentlisine alın teri ve emeğiyle yaşamımıza yön veriyor. Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere her türlü şiddetle mücadelede her türlü çabayı göstermeye sadece İzmir için değil ülkemiz için çok önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz” diye konuştu.

İZMİRLİ KADINLARDAN ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’ ÇIKIŞI
İZİKAD Huriye Serter, “Dünya sağlık örgütüne göre kadına yönelik şiddet cinsiyete dayanan ona zarar veren her türlü davranış olarak tanımlanıyor. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. Bu ihlalin önlenmesi için İstanbul sözleşmesi önem taşımaktadır. 1999 yılında bu sözleşmeyi imzalayan ilk ülke biz olmamıza rağmen sözleşmenin ülkemizde uygulandığı söylenemez. Eğer uygulansaydı; Emine Bulut, Asiye Güzel, Merve Kotan hayattaydı. Kadınlar hayatta kalsın istiyorsak ülke olarak yönetim olarak bu sözleşmeyi uygulamak zorundayız” dedi. 

Ege Kadın Buluşması Platformu İzmir Sekreteri Şengül Baysak, “Her yıl kadına yönelik şiddete cinayete cinsel istismara karşı isyanımızı büyütüyoruz. Sadece şiddetle mücadele gününde değil her zaman şiddete karşı büyüyoruz. Öfke çığlıklarımızı hükümete duyurarak demokratik baskı yaratmak için buradayız. Biz kadınlar eşit özgür bu dünyada yaşamak istiyoruz. İlgili makamların görevi kadınları değil erkek şiddeti önlemek, kadınların yaşam hakkını korumaktır. Erken yaşta zorla yapılan evlilikler aile içinde kadına şiddetin ortaya çıkmasının baş nedenlerinden biridir. Meclis genel kurulunca onaylanan 438 sayılı koruma kanununun 13. Maddesinde 12 yaşındaki çocukların aile baskısıyla ve istismarcısıyla evlendirilmesinin önünün açılmasıdır. Bu o çocukların bir kere daha istismara uğramasına nedendir. Toplum ve aile yapısı asıl bu düzenlemeyle bozulacaktır. İstanbul sözleşmesi kadınlar için hayattır. Bu kapsam koruyucu belirleyici hizmetlere ve destek mekanizmalarına erişmeleri için çok önemlidir. Kadına yönelik mücadele kapsamında nafaka kadınların ve çocukların can simididir. Aile kurumunun dağılması neden gösterilerek yapılan bu saldırılara karşı gözümüz ve kulağımız açıktır. Amaçları aileyi bir arada tutmak değil ataerkil yapıyı ayakta tutmaktır. Kadına yönelik şiddet asla kabul edilemeyecek insanlık suçu ve hak ihlalidir” açıklamasında bulundu.

İzmir Kent Konseyi Meclisi Başkanı Kızbes Seyhan Aydın da, “İstanbul sözleşmesine karşı çıkıyorlar Avrupa dayatması diyorlar İstanbul Sözleşmesi Türkiye kadın örgütlerinin kazandığı ve kabul ettirdiği bir sözleşme. Anayasanın 90’ıncı maddesine göre usulüne göre yürürlüğe girmiş maddeler, sözleşmeler kanun hükmündeler. İstanbul sözleşmesine nafakaya neden karşısınız? Erkek şiddetinden korumak için İstanbul sözleşmesi uygulanmalı. 25 Kasım’da bir kadının daha ölmemesi için örgütlenelim, örgütlenerek ölmek istemediğimizi duyuralım. Bütün kadınlar birleşin, madem nüfusun yarısıyız her şeyin yarısını istiyoruz” diye konuştu.

“ŞİDDETİN ÖNÜNDE BİR GÜÇ OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ”
Etkinliğin ardından Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Salonu’nda Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Barosu arasında şiddet mağduru kadınlara yönelik güçlendirme ve farkındalık çalışması yapmasını sağlayacak ortak hizmet protokolü imzalandı.  Protokol imza töreninde konuşan Başkan Soyer ‘Bugün baromuzla çok anlamlı bir protokol imzalıyoruz. Bir kardeş kuruluş gibi çalışıyoruz ve bununla iftihar ediyoruz. İzmir Barosu insan hakları konusunda İzmir’in ve hukukun yüz akı oldu. Kadına karşı şiddet için imzalanan bu protokolle, şiddetin önünde bir güç oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE’DE BİR İLK OLMAK İSTİYORUZ’
Soyer’in ardından konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de, “Yerel seçimlerden önce İzmir insan haklarının başkenti olsun diye yola çıkmıştık. Büyükşehir’den de desteğimizi almıştık.  Bugün yaptığımız şey tam da verdiğimiz sözün yerine getirilmesi çabasının bir meyvesidir. Merkezi iktidardan acil önlem paketini açıklamasını bekliyoruz. İstanbul protokolü uygulansın istiyoruz. Ama merkezi hükümet bunu etkisizleştirmek için her şeyi yapıyor. Nafaka hakkını kadının elinden almak isteyen, istismar mağdurlarının istismarcısıyla evlendirmek isteyen bir yapıyla karşı karşıyayız. Kadına şiddete karşı bir güç oluşturmada  Türkiye’de bir ilk olmak istiyoruz. Kadın hakları komisyonumuz istisnasız ara vermeden çalışıyor. Şiddeti ortadan kaldırmak ortak hedefimiz, engel olamadığımız yerde cezalandırmak. Biz bunun için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir