AA muhabirinin, Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğünden edindiği bilgilere göre, kentte metrekareye ekimde 58,9, kasımda 4,9, aralıkta 240,4, ocakta ise bugüne kadar 136 kilogram yağış düştü.
Yağış ortalaması uzun yıllar ekim-ocak arası 418,7 kilogram olan İzmir, aynı dönemde son 4 ayda metrekareye ortalama 440,2 kilogram yağış aldı.
Kentte, uzun yıllar aralıkta yağış miktarı ortalaması 144,3 kilogram iken geçen yıl aynı ayda metrekareye 240,4 kilogram yağış düştü. Yağışların ocakta da devam etmesiyle barajlardaki su seviyesi yükseldi.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, kentteki 6 barajın 4'ünün doluluk oranı geçen senenin aynı döneminin altında kalsa da barajların tamamında su miktarı, sonbahar mevsimine göre arttı.
Doluluk oranı kasımda yüzde 15'e düşen Alaçatı Kutlu Aktaş Barajında doluluk yüzde 43'e, Balçova Barajında yüzde 15'ten yüzde 42'ye, Tahtalı Barajında yüzde 33'ten yüzde 41'e, Güzelhisar Barajında yüzde 42'den yüzde 48'e, Gördes Barajında yüzde 3'ten yüzde 4'e, Ürkmez Barajında ise yüzde 53'ten yüzde 60'a yükseldi.
Kentin en önemli su sağlayıcılarından Tahtalı Barajında, 2 Aralık'ta 101,6 milyon metreküp seviyesinde olan kullanılabilir su hacmi, bu dönemde 115,633 milyon metreküpe yükseldi.
Öte yandan barajlarda toplam kullanılabilir su hacmi 213 milyon 823 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.
- "Temennimiz yağışlı havanın etkisini sürdürmesi"
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alper Baba, yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 3'ünün tatlı su olduğunu belirterek, bunların çok iyi yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Kuraklık nedeniyle tüm su kaynaklarında son dönemde düşüş yaşandığını aktaran Baba, "Yağışların artışıyla barajlarımızdaki su seviyeleri de artmaya başladı. Tabii bu sevindirici bir durum. Çünkü sonbahar bayağı kurak geçti ve bu durum paniğe neden oldu. Temennimiz yağışlı havanın etkisini sürdürmesi." diye konuştu.
- "Su kaynakları ciddi anlamda tehlike altında"
Türkiye'de yıllık ortalama yağışın 643 milimetre olduğunu ve bunun yılda ortalama 501 milyar metreküp suya karşılık geldiğini ifade eden Baba, hidrojeolojik etütler sonucu toplam yeraltı suyu miktarının ise yaklaşık 14 milyar metreküp olarak belirlendiğine işaret etti.
Sanayide kullanılan suyun önemli bölümünün yeraltı sularından karşılandığına dikkati çeken Prof. Dr. Baba, sadece barajlarda değil yer altındaki su seviyesinde de ciddi düşüş olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Baba, şunları kaydetti:
"İklim değişikliği, artan nüfus, çarpık kentleşme ve yanlış planlamalar sonucu su kaynakları hem kalite hem de miktar açısından ciddi anlamda tehlike altında. Ayrıca bazı bölgelerde su kirliliği nedeniyle insan sağlığı da risk altındadır. Yer üstü ve yer altı su kaynaklarının geliştirilmesi için yasal olmayan su kullanımının engellenmesi, entegre su yönetim kavramının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, yıllık su kullanım raporlarının hazırlanması, kontrolsüz ve izinsiz kuyu açılmasının önlenmesi, su tüketiminin azaltılması, vahşi sulamanın önüne geçilerek etkin sulama yöntemlerinin uygulanması, ölçüm, izleme ve denetlemenin yapılması gereklidir."