Şekere yüzde 67 oranında zam yapılması İzmir'deki pastaneci, lokumcu ve tatlıcı esnafını da vurdu. Türkiye Şeker Fabrikaları'ndan 550 liraya aldıkları bir çuval şekerin fiyatının 757 liraya yükseldiğini, toptancılarda ise rakamın 1350'ye ulaştığını belirten İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası Başkanı İhsan Esen, "Şeker zammı bu kadar ağır olmamalıydı. Böyle devam ederse altı ay dayanamaz kimse. Binlerce esnaf kepenk kapatır" dedi. Tatlıcı esnafı Sakin Kaya, "Artık bir kilo baklava alan çıkmıyor. İnsanlar tek tek yemeyi öğrendiler. Baklava fiyatını sorup alamayan çok müşteri var" derken, bir başka esnaf Sevinç Özsoy da "Önümüzü göremiyoruz" diye konuştu.
Türk Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün tarım kredi marketlerine ucuz fiyattan verdiği şekere yüzde 67, diğerlerine ise yüzde 37 oranında zam yapması tatlıcı esnafının da tadını kaçırdı. İzmir'de Konak Kemeraltı Çarşısı'ndaki tatlıcılar, müşteri azlığından ve yükselen girdi maliyetlerini fiyatlara yansıtamamaktan dert yandı.
"HİÇBİR İŞLETMEMİZ KAR EDEMİYOR"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası Başkanı İhsan Esen, art arda gelen zamlardan kötü etkilendiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye Şeker Fabrikaları'ndan çuvalı 550 liradan alabiliyorduk. Ancak 550 liraya aldığımız şeker 757 lira 50 kuruş oldu. Bu da bize artı bir yük getirdi. Gıda çarşılarına, toptancılara baktığımızda şekerin çuvalı 1250 ile 1350 arası değişiyor. Sıkıntı şekerde çok büyük. Devletimiz de bunu görmüş olmalı ki 400 bin ton ithal şekerin önünü sıfır gümrükle açtılar. Biz bu sıfır gümrüklü ithal şekere ulaşamıyoruz. Birkaç günde yapılan başvurularla bir anda kapandı. Küçük esnaf olarak bu şekere elzem ihtiyacımız olduğu halde ulaşamıyoruz. Sadece şeker değil, tüm gıda maddelerinde yüzde 300-400-450'ye yakın artışlar olmasına rağmen biz bunu fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Vatandaşla muhatap olan biziz. Devlet veya herhangi bir firma rahatlıkla zamlı fiyatını faturaya işleyip bize gönderebiliyor. Herkesin bütçesi kısıtlı. Herkes her şeyden sıkıntılı. Herkesin ağzının tadı vardı, şekerli bir şey yemek istiyordu ancak şekerin de tadı kaçtı. Şu an hiçbir işletmemiz para kazanmıyor. Var olanı eritiyor. Var olanı satarak ayakta durmaya çalışıyor. ‘Acaba bir gün düzelir mi?' diye ümit ediyor. Sıkıntı içerisinde varını yoğunu satarak işletmesini ayakta tutmaya çalışıyor, borçlanıyor."
"BU BÖYLE GİTMEZ, ÇÖZÜM BULUNMALI"
Esnafın ekonomik sıkıntıdan çıkış için çare aradığını vurgulayan Esen, şöyle devam etti:
"Şeker zammı bu kadar ağır olmamalıydı. Şekerin çuval başı imalatçı firmalara 600 lirayı geçmemeliydi. 1400-1300 lira şekere, 700-800 lira yağa, 600 lira una verip de hangi ürünü imal edeceksiniz? Bu ürünleri kaça satacaksınız? Devlet büyüktür, elinden geleni yapıyor ama yetersiz. Üyelerimiz sıkıntılı. Herkes mutsuz, herkesin yüzü düşük. Hiç kimse yarının ne getireceğini tahmin edemiyor. Elemanlarını çıkarıyorlar, masraflarını kısıyorlar. Ailece çalışmaya başladılar. Kendisi usta olanlar, ustasını çıkardı. Önlüğünü takıp imalatlara girdi. Bu şekilde ayakta durmaya çalışıyorlar. Bu böyle gitmez, acil çözüm bulunması gerekiyor. Elektrik fiyatları belimizi büküyor. Kiralarımızın 4'te biri kadar elektrik öderdik. Şu an kiraların 4-5 katı faturalar geliyor. Elektrikle ilgili çözüm bulunması lazım. Devlet şimdi küçük esnafına sahip çıkmayacaksa ne zaman çıkacak? 6 ay dayanamaz kimse. Bu şekilde devam ederse 6-7 ay sonra binlerce insan kepenk kapatma noktasına gelir. Hiçbir şey öyle uzaktan bakıldığı gibi değil. İnsanın içindeki yangınını kimse bilemez. Siyasi partiler, idareciler dışarıdan bakıyor her şeyi güllük gülistanlık zannediyor. Hiç öyle değil. Gerçekten yanıyor, ortalık yangın yeri... İnsanlar zor durumda. Bugün burada dursa buna da razıyız. Dursa ona göre planlama yapacağız. En azından hayatımızı idame ettireceğiz. Ama durmuyor. Durmaması demek bu insanların hızlı bir şekilde batışına kadar gidecektir."
"BAKLAVA FİYATINI SORUP ALMADAN GİDİYORLAR"
Konak'ta Türkiye'nin en büyük açık hava çarşılarından Kemeraltı'nda 7 yıldır esnaflık yapan Sakin Kaya ise müşteri bulamamaktan yakındı. Kaya şunları söyledi:
"Fiyatların artmasından dolayı orta sınıf yok oldu. Sadece şeker, yağ, un değil benzin olarak düşünülmeli. Artık bankacılar, devlet memuru dediğimiz kısım yok oldu. Bir baklava dilimi 15-17-18 liraya çıkıyor. Bekliyoruz turist gelsin de alışveriş yapsın diye. Antep fıstıklılar 250-300 lira, cevizli baklava 250 lira. Artık bir kilo baklava alan çıkmıyor. Müşteri bir kilo istediği zaman 'Hayırlısı olsun, ev mi araba mı aldınız?' diyorum. Çünkü artık evine kimse bir kilo baklava alamıyor. İnsanlar tek tek yemeyi öğrendiler. Gelip baklava fiyatını sorup alamayan çok müşteri var. 'Para yetmiyor' diyor. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. 50 liraya gelen lokum bana artık 200 liraya geliyor. Fiyatlar 4 katı arttı. Satış bazında fiyatı 4 katı artıramadık. Yüzde 30 artış yaptık. Şu an 400 liraya sattığım lokumdan emin olun 110 liraya satarken daha fazla kazanıyordum. 400 liralık lokumu şu an kimse alamıyor. Çünkü alım gücü çok düştü. Fiyatlar mecburen ikiye katladı. Aslında 4'e katlaması lazımdı. Ancak öyle olsa çok afaki rakamlar ortaya çıkıyor. 500-700 lira olması lazım baklavaların. Yaptığımız kar çok düştü. Gelen insanlar eskiden 'Bir kilo ver' diyordu. Şimdi artık 'Bir tane ver' diyor."
"ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ"
Kemeraltı'nda bir başka esnaf Sevinç Özsoy ise "5 yıldır buradayız. Bir yerde dursa bu zamlar rahat nefes alacağız, önümüzü göreceğiz. Maalesef önümüzü göremiyoruz. Biz ürünlerimize zam yapamıyoruz. İnsanlar bıktı bu zamlardan. Kar marjımız giderek düşüyor. Spangle 26 lira. Kazandibi bir porsiyon 24 liradan satıyoruz. Eskiden 2 liraya mal ediyordunuz 4-6 liraya satıyordunuz. Şimdi 4 liraya mal edip 6 liraya anca satabiliyoruz. Elektrik fiyatları çok yüksek. Bir dolap çalışıyor sadece 1500 lira fatura geliyor. İmalatta 5-6 bin lira geliyor" diye konuştu. (ANKA)