İzmir’in milliyetçi, ülkücü kanaat önderleri, İzmir Ahde Vefa Kültür ve Sanat Derneği bünyesinde bir basın açıklaması yaptı. Kanaat önderleri adına açıklamayı İzmir Ahde Vefa Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Murat Yalçın okudu. Yaklaşık 500 bin kişilik bir topluluğu temsil ettiklerini söyleyen Yalçın, 28 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını açıkladı.
‘SİYASİ KARAR DEĞİL ZARURETTİR’
“Biz kimiz önce onu açıklayayım” diyerek sözlerine başlayan İzmir Ahde Vefa Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Murat Yalçın, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını belirterek, “Biz 12 Eylül öncesinde 18-23 yaş arasında olan ve o devirde arkadaş olan bir kitleyiz.Günümüzde sağlığı yerinde olanlarla bir dernek kurduk. Arkadaşlarım devlet kademelerinde çalışmış, emekli olmuş, 1980 öncesi milliyetçi hareketiniçinde olan kardeşlerim.Kimi seçeceğimiz değil, kimi seçmeyeceğimiz konusunda bir karar aldık. Objektif olarak yaptığımız 20 yıllık araştırma sonucunda siyasi iktidarda olan, Türkiye’yi tek düşünceyle yönetmeye çalışan kişileri seçmeme karar aldık. Bu karar da Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemektir. Bu siyasi karar değil bir zarurettir” diye konuştu.
‘NE TÜRKLÜK NE İSLAMİYET YOKTUR’
Mevcut siyasi iktidarı neden desteklemeyeceklerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Yalçın, “Adaletin olmadığı yerde ne Müslümanlık ne Türklük olur. Toplumun düşüncesini hiçe sayan kişiler hiçbir zaman başarılı olamaz ve meşveretten uzaklaşan toplumda ne Türklük ne İslamiyet yoktur. Bütün dünya emanettir. Bu emanete ihanet eden kim olursa olsun Müslümanlıkla Türklük ile ilgisi yoktur. Toplumun çıkarlarını gözetmeyenlerde Türklüğün Müslümanlığın esamesi okunamaz. Liyakatin bulunmadığı yerde ne Türklük ne Müslümanlık bulunmaz” ifadelerini kullandı.
‘500 BİN KİŞİYİ TEMSİL EDİYORUZ’
Basın açıklaması yapan milliyetçi, ülkücü kanaat önderleri olarak kaç kişiyi temsil ettiklerinin sorulması üzerine ise Yalçın, şunları söyledi: “Biz 1980’de 50 bin kişi cezaevine girdik, dosyalarımızın üstüçizildi, arkadaşlarımız işkenceye dayanamayıp konuşsaydı bu sayı 100 bin olurdu. Yıllar geçti, evlendik, çocuklarımız oldu. Şu an yaklaşık 500 bin kişilik bir aileyi temsil ediyoruz.”