İzmir’de boşandığı eşi Aysel Aydemir’i pompalı tüfekle vurup ağır yaralayan ve biri ‘kasten yaralama’ olmak üzere üç ayrı suçtan 12,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan zanlı Ferhat B., ilk kez hakim karşısına çıktı.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ferhat B., SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yoluyla katıldı.
Müşteki Aysel Aydemir ile ailesi, tutuklu sanık Ferhat B.’ün babası ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda yer aldı. Davaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da müdahil olurken, Mor Dayanışma'nın talebi ise reddedildi.
‘AĞIR CEZA MAHKEMESİ’ TALEBİ
Duruşmada söz hakkı verilen müşteki avukatı Deniz Gürmez, iddianamenin eksik değerlendirildiğini belirterek, “Suç vasfı nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. İddianame çok kısa sürede hazırlandı. Bu olay öldürmeye teşebbüstü, silah başa hedef alınıyor ama patlamıyor. Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz” dedi.
Diğer müşteki avukatı Canan Uzal Kayapınar ise suç vasfının değiştirilmesine ve davanın ağır ceza mahkemesinde görüşmesine yönelik sundukları dilekçenin değerlendirilmesini talep etti.
"İYİ DEĞİLİM, HATIRLAMIYORUM!"
Daha sonra mahkeme heyeti duruşmaya SEGBİS yoluyla bağlanan tutuklu sanık Ferhat B.’e söz hakkı verdi. Mahkeme başkanı sanığın oturduğu yerden kalkarak konuşmasını isteyince, Ferhat B., “İyi değilim ayakta duramıyorum. 1 saat önce ilaç içtim. Psikolojik ilaçlar kullanıyorum” dedi. Mahkeme başkanının kişisel bilgilerini sorması üzerine Ferhat B., “Adresimi hatırlamıyorum, çocuğum var mı hatırlamıyorum şuan” yanıtını verdi. Mahkeme başkanının bu kez rahatsızlığını sorduğu Ferhat B., “İntihara teşebbüs… İlaç yazdı doktor” ifadelerini kullandı.
Ardından konuşan sanık avukatı ise, “Kendini ifade edebilecek durumda değil, ilaç kullanıyor. Tıbbi durumu iyi değil. Bu şartlarda sağlıklı savunması alınamaz” dedi.
“ÖLDÜRECEĞİM SENİ GEBER” DİYE BAĞIRIYORDU!
Duruşmada yaşadıklarını anlatan müşteki Aysel Aydemir de, “Olay günü işe gidiyordum. 100 metre ilerleyince bir taksinin içinde onu gördüm. İlk ihtimal vermedim ama sonra göz göze geldik. Aceleyle yan koltuktan bir şeyler aldı. O an öleceğimi anladım. Daha önce de beni iki kez silahla alıkoymuştu. Hatta işyerime silahla gelmişti. Şimdiye kadar her dediğine evet dediğim için bugün hayattayım. Daha sonra araçtan indi, elinde siyah bir pompalı tüfek vardı. ‘Demek beni şikayet edersin’ diyerek karın bölgeme ateş etti. İkincisinde ise yüzüme doğru hedef aldı ama silah tutukluk yaptı. Can havliyle kaçmaya çalıştım ama yere düştüm. Bu kez belinden silah çıkardı. ‘Öldüreceğim lan seni, geber’ diyerek ateş etmeye başladı. Sağ bacağımdan yara aldım. Yerde sürünürken sol bacağımın arka tarafından vurdu. Sonra boş tetik sesi duydum. Avazım çıktığı kadar bağırınca yoldan geçene belediyenin çöp işçileri beni duydu. O sırada Ferhat kaçtı. İşçilerden biri atletini çıkarıp kanayan bacağıma sardı. Sonra mahalleli yanımıza geldi. Beni hastaneye götürdüler. Dizimden kalça kemiğime kadar platin takıldı. Şu an tekerlekli sandalyedeyim, yürüyemiyorum” ifadelerini kullandı.
AKIL SAĞLIĞI RAPORU TALEP EDİLDİ
Aydemir’in ardından yeniden söz alan sanık avukatı, “Sanığın ruh sağlığı yerinde değil. Hastaneye sevk edilerek akıl sağlığı raporu alınmasını talep ediyoruz” dedi.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 29 EYLÜL’DE
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair hastane raporu alınmasına, tanıkların bir sonraki celseye zorla getirilmelerine karar verdi. Dava, 29 Eylül 2023 tarihine ertelendi.
DURUŞMA ÖNCESİNDE KADINLARDAN EYLEM
Duruşma öncesinde Karşıyaka Adliyesi önünde toplanan Mor Dayanışma üyeleri ve kadın aktivistler, basın açıklaması gerçekleştirdi. “Erkek adalet değil gerçek adalet” diye haykıran kadınlar, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı. Açıklamada, “Bu mahkeme salonlarından çıkabilecek erkek adaleti kabul etmeyeceğiz. Bu mahkemeyi sonuna kadar takip edeceğiz. Aysel’in de, şiddete maruz kalan bütün kız kardeşlerimizin de yanında olacağız. Bu mahkeme salonlarından gerçek adalet çıkana kadar, bir kadın daha şiddete maruz kalmayana kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz” denildi.
NE OLMUŞTU?
Kadın cinayetlerinin gündemden düşmediği Türkiye’de bir kahreden olay da 19 Haziran tarihinde İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşanmıştı. İki çocuk annesi Aysel Aydemir, 13 yıl evli kaldığı eski eşi Ferhat B. tarafından işe giderken pompalı tüfekle vurulmuştu. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Aydemir, şans eseri hayatta kalmayı başarırken, kısa sürede yakalanarak göz altına alınan Ferhat B. ise tutuklanmıştı. Ferhat B.’ün hak ettiği cezayı alması için ‘adalet’ talebinde bulunan Aydemir, “O gün oraya beni öldürmeye gelmişti. Elini kolunu sallayarak oradan çıkmasını istemiyorum. Hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Bugün benim başıma gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Lütfen sesim olun” sözleriyle gazetemiz aracılığıyla isyan etmişti. Olayın ardından alınan ifadeler ve alınan deliller ışığında hazırlanan iddianamede, Ferhat B. hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten yaralama’, ‘Silahla tehdit’ ve ‘6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet’ suçlarından toplam 12,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.