Lise öğrencisi V.T., 2019 yılı eylül ayında bir konferans için arkadaşlarıyla İstanbul'dan İzmir'e geldi. Çiğli'deki bir pansiyonda kalan V.T., aile dostları olan P.Ş. ile buluştu. İkili, Karşıyaka'da barda içki içtikten sonra P.Ş.'nin evine gitti. V.T.'nin ifadesine göre, saat 02.30 sıralarında, Nutku Can A. da aynı eve geldi. V.T., Nutku Can A.'nın kendisine önce masaj yapmayı teklif ettiğini, boynunu ovarken de öpmeye başladığını, bunun üzerine rahatsız olup başka odaya geçtiğini söyledi. Nutku Can A.'nın istemediği halde odasına geldiğini söyleyen V.T., "Kıyafetlerini çıkardı, ben istemediğimi tekrar söyledim. Yanıma geldi üzerime uzandı. Benim üzerimi de çıkardı. Ben yeniden istemediğimi söyledim, 'Yapma' dedim. Daha önce yaşamadın mı dedi, yaşamadığımı söyledim. Daha sonra birlikte olduk, ben sesimi çıkaramadım. Bana duş al dedi, ben istemediğimi söyledim. Numaramı istedi ve kendi telefonundan aradı. Balkonda içki içtiğimizde kendimi iyi hissetmiyordum. Yaptığım şeylerin farkında değildim. Ertesi gün idrarımı yaparken kan geldiğini gördüm" dedi.
MAHKEME İNDİRİM UYGULADI
Şikayet üzerine Nutku Can A. hakkında 'çocuğa cinsel istismar' suçundan Karşıyaka 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme heyeti, V.T.'nin alkollü olduğu için kendinde olmadığı, bu nedenle zihnen ve bedenen cinsel saldırıya direnemediği şeklinde verdiği ifadeyle, olay anına ilişkin detaylı anlatımının birbiriyle çeliştiğini belirtti. Nutku Can A., 'mağdurun rızası' olduğu gerekçesiyle 2,5 yıl hapse çarptırıldı. Heyet, suç vasfını 'reşit olmayanla cinsel ilişki' olarak değiştirip verdiği cezayı da sanığın 'geleceği üzerindeki etkilerini' dikkate alıp 2 yıl 1 ay hapse indirdi.
AVUKATLARIN İTİRAZLARI REDDEDİLDİ
Karara itiraz eden V.T.'nin avukatları, müvekkillerinin hileyle iradesinin ortadan kaldırıldığını ve bu durumun yasada cezanın ağırlaştırılması gerektiğini savunup, bu maddenin ihlal edildiğini savundu. İtiraz üzerine dosya İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. Dosyayı inceleyen İzmir Bölge İdare Mahkemesi 20'nci Ceza Dairesi, kararın vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığını, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığına kanaat getirdi. Ceza dairesi, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığına, cezaların da kanuni bağlamda verildiğine de dikkati çekti. Ceza dairesi, tüm bu gerekçelerle oy birliğiyle istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verdi. (DHA)