MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'deki vahşetin perde arkası: Kahreden mesajlar!
Güncel
25 Şubat 2021 Perşembe 09:28

İzmir'deki vahşetin perde arkası: Kahreden mesajlar!

Menderes ilçesinde Taylan Özgür İmal tarafında boğularak öldürüldükten sonra cansız bedeni battaniyeye sarılı halde ormanlık alanda bulunan Ayşe Nazlı Kınacı'nın (20), arkadaşı Özlem Ö.'ye, kendisini kurtarmaları için çok sayıda mesaj ve ses kaydı ile konum gönderdiği ortaya çıktı.

İZMİR - Menderes ilçesinde Taylan Özgür İmal tarafında boğularak öldürüldükten sonra cansız bedeni battaniyeye sarılı halde ormanlık alanda bulunan Ayşe Nazlı Kınacı'nın (20), arkadaşı Özlem Ö.'ye, kendisini kurtarmaları için çok sayıda mesaj ve ses kaydı ile konum gönderdiği ortaya çıktı.



Genç kızın babası Altan Kınacı, katil zanlısının kızını kayıp olarak ararken soğukkanlılıkla yardım ediyor gibi göründüğünü anlatarak,  "Neredeyse yardımlar için cebine para koyacaktım" dedi.

Menderes ilçesi Atatürk Mahallesi Yaren Tepe mevkisinde, 19 Şubat akşamı orman görevlisi, ağaçların arasında battaniyeye sarılı kadın cesedi buldu. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri, cesedin 15 Şubat'ta Alsancak Polis Merkezi'ne hakkında kayıp başvurusu yapılan Ayşe Nazlı Kınacı'ya ait olduğunu belirledi. Bu gelişme üzerine soruşturmayı İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri devraldı. Tespit edilen katil zanlısı Taylan Özgür İmal saklandığı evde yakalandı. Cinayeti itiraf eden İmal, tutuklandı.

Genç kızın, öldürülmeden önce arkadaşı Özlem Ö.'ye, "Beni al, korkuyorum" yazılı mesajlar ile "Beni bırak" çığlığı attığı ses kayıtları ile bulunduğu yerin konum bilgeleri gönderdiği ortaya çıktı.

Ayşe Nazlı Kınacı'nın babası Altan Kınacı ise, "Kızım 13 Şubat'ta kız arkadaşının sevgilisinin evine gidiyor. Orada çıkan tartışmadan sonra sakinleşmek için bölgedeki bir parkta hıçkırarak ağlarken yanına Taylan Özgür İmal denen cani geliyor ve teskin etme bahanesiyle yaklaşıyor. Birkaç saat yanında durduktan sonra, kızım ona telefonunu kullanıp kullanamayacağını soruyor, o da veriyor. Telefonla arkadaşı Özlem'e, Taylan'ın telefondan yazıyor. Ardından Taylan, kızımı sahile götürüyor. Biz o akşamdan itibaren kızımdan haber alamıyoruz. Orada kızıma ne yedirip, içirdi bilmiyoruz. Bir şey verdiğinden eminim çünkü kızım kendini kolayca teslim edecek biri değildi" dedi. 

'KATİL ZANLISI YARDIM EDİYOR GİBİ DAVRANMIŞ'

Ayşe Nazlı'nın arkadaşı Özlem Ö.'ye attığı mesajların kendilerine geç iletildiğini belirten baba Kınacı, bu sürede buluştukları İmal'ın soğukkanlılıkla yardım etmeye çalışıyormuş gibi göründüğünü belirtti. Kınacı, "13 Şubat Cumartesi günü Özlem bana kızımın gönderdiği mesajlardan bazılarını attı. Mesajların geldiği numarayı hemen aradım ancak kapalıydı. Bir gün sonra tekrar aradım ve bu sefer telefon açıktı. Karşımdakine kim olduğunu sorduğumda 'Taylan' şeklinde cevapladı. Biz onun cani olduğunu bilmiyorduk. Bana telefonda, 'Kızını parkta gördüm ve ağlıyordu. Teskin etmek için yanına oturdum ve konuştuk. 3-4'e saate kadar arkadaşım gelecek diyerek ayrıldı' dedi. Ben de Ürkmez'e gittim ve Taylan'la buluştum. Kızımı son gören o olduğu için beraber karakola da gittik. Hatta yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ettiğim gibi cebine para koymayı bile düşündüm. İzmir'e dönerken yeniden beni arayıp, evine misafir etmek istediğini söyledi. 16 Şubat Salı  günü bir duyum alıp almadığını sormak için bir kez daha aradığımda, 'İnşallah bulacağız abi' dedi. Aynı günün gecesi Özlem, kızımın kendisine 13 Şubat'ta o caniyle nasıl mücadele ettiğini gösteren mesajları attı. Mesajlarda konum, fotoğraf ve ses kayıtları vardı. Hemen bölgeye gittik ve aramaya başladık. Bizi yanıltan Özlem oldu. Ona kızımı sorduğumda 'Bilmiyorum' dedi. Bu mesajları bize hemen atsaydı belki de kızımı canlı olarak bulabilirdik" ifadelerini kullandı.

'ZANLININ YALAN SÖYLEDİĞİNİ MESAJLARLA KANITLANDI'

Acılı baba, katil zanlısı İmal'ın ifadesinde "Ayşe Nazlı ile kendi rızasıyla birlikte olduk" diyerek yalan söylediğini, bunun mesajlar ve ses kayıtlarıyla kanıtlandığını vurguladı. Kınacı, "Eşimle sürekli Ürkmez'e gidip geldik. Dedektif gibi tüm belgeleri hazırlayıp, polise sunduk. Ekipler de kendi çocukları gibi ilgilendiler. Perşembe gecesi polislerle birlikte olay yerine gittik. Bir gün sonra eşimle kaldığımız otelin lobisinde bir kadın, 'Ceset bulunmuş' dedi. Hemen olay yerine gittik ve cenazeyi gördük. 20 senedir saçının teline kıyamadığım kızımın ölüsünü gördüm. Allah hiçbir ebeveyne o görüntüyü görmeyi yaşatmasın. Cani verdiği ifadede kızımızın kendisiyle rızasıyla birlikte olduğunu söylemiş. Ancak bu doğru değil. Arkadaşına gönderdiği belgelerde isyan ettiği açık olduğu gibi Özlem'e adeta yalvarıyor. Bulunduğu yerin konumunu, fotoğrafını ve ses kayıtları atıyor. O cani, kendini kurtarmak için kızımın onuruna dil uzatıyor. Biz çocuklarımızı Türk örf ve adetlerine göre yetiştirdik. Kızımız, bizim boynumuz yere eğilmesin diye bu mesajları göndermiş. Özlem'i de kızımdan ayırmam. Haftada birkaç gün biz de kalırdı. Ancak tamamen onun ihmalkarlığı var" diye konuştu.

'ALLAH KİMSEYE YAŞATMASIN'

Katil zanlısı İmal'ın en ağır cezayı alması için mücadele vereceklerini belirten acılı baba, "Bu caninin 2017'de yaralamadan cezaevine girdiğini ve uyuşturucu kullanan biri olduğunu öğrendik. Kızıma da uyuşturucu verdiğinden adım gibi eminim. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Başka şekilde de hayatını kaybedebilirdi ama bu çok acı. Kızımın cenazesini tek parça halinde bulduğuma da şükrediyorum. Başka aileler yanmasın. Bu adamın en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi. (DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir