GERÇEKİZMİR - Rusya'ya Ukrayna'ya saldırısıyla ülkede ve dünyada tepkiler sürüyor.
İzmir'de de son olarak Emek ve Demokrasi Güçleri 'Savaşa hayır' diyerek alana indi.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önündeki eylemde, "Savaşa hayır! Daha fazla can kaybı ve yıkım yaşanmadan silahlar sussun" pankartı açılırken, "Savaşa değil emekçiye bütçe", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Emperyalistler yenilenecek direnen halklar kazanacak", "İşgalci Rusya Ukrayna'dan defol" sloganları da atıldı.
DİSK Ege Bölge Temcilcisi Memiş Sarı tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Emperyalist güçler arasındaki hegemonya ve paylaşım kavgası, yayılmacı politikalar bir coğrafyayı daha fiilen savaş alanına çevirdi. Ukrayna üzerinde giderek tırmandırılan kriz Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile savaşa dönüştü. Yedinci gününde savaş şimdiden sivil yerleşim alanlarının tahribine, yaralanmalara, ölümlere, göç dalgasına, yaşama dair her şeyin yıkımına yol açtı.
Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.
Ukrayna’da bir arada yaşam kültürünü zedeleyen, iki farklı gelecek ve uygarlık tasavvuru arasında derinleşen kutuplaşma, bir savaş makinesi olan NATO üzerinden ABD yayılmacılığı ve ABD’nin zayıflayan hegemonyasını yeniden tesis etmek için savaş makinesini harekete geçirmesi, Doğu Avrupa’nın silahlandırılmasına hız kazandırılması bunun karşısında ise Çarlık Rusya’sının genişlemeci eğilimlerine özlem duyan Putin’in yayılmacı emellerini gerçekleştirmek için tırmanan krizi fırsata çevirmesiyle savaş adeta yıllardır kurgulandı.
Bu savaş sadece Ukrayna’yı değil, tüm dünya halklarını tehdit ediyor.
Bu savaş halkların değil, emperyalist devletlerin, kapitalistlerin savaşı!
Savaş halklar için ölüm, yıkım, acı, göz yaşı demektir.
Savaş bütün yaşamını bir çantaya sığdırmaya çalışıp yurtsuzlaştırılmak demektir.
Savaş işsizlik, yoksulluk, açlık demektir; sömürünün, baskının, şiddetin artmasıdır.
İnsanın en temel hak ve özgürlüklerinin, hukukun, adaletin hiçe sayılmasıdır savaş.
Ekolojik yıkımdır; doğanın, canlıların yok edilmesidir savaş.
Savaş emeğin haklarının yok edilmesi, halkın ekmeği küçülürken silah tüccarlarının, zenginlerin daha da zenginleşmesi demektir. Savaşın kaybedeni, en büyük bedeli ödeyeni halklar iken bir avuç kapitalist karına kar katar savaşlar üzerinden.
Savaşı durdurmak için geç değildir. Bunun için,
Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.
Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.
Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.
AKP iktidarı bu savaşa ateş taşıyacak her hamleden kaçınmalı, kişisel çıkar peşinde silah satışı kesilmeli, ABD ve NATO’nun her tür talebi reddedilmelidir.
İki emperyalist güç arasında salınan AKP’nin ülkemizi Ortadoğu’da içine ittiği savaşa karşı çıktığımız, halkların kendi haklarındaki kararları kendilerinin vermesini ve barışı savunduğumuz gibi Ukrayna halkının da emperyalist güçler arasındaki savaşta en büyük bedeli ödemesine seyirci kalmayacağız. Hangi coğrafyada olursa olsun savaşa karşı durmaya devam edeceğiz.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynakların halkların ihtiyaçları, kamusal hizmetlerin ücretsiz sunulması, insan onuruna yaraşır bir yaşamın kurulması, demokrasi ve barışın tesisi için kullanılması mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bir kez daha vurgulamak istiyoruz:
ABD’nin emperyalist saldırganlığına, NATO üzerinden uyguladığı genişleme politikasına ve Rusya’nın yayılmacılığına da karşı çıkıyoruz
Bugün bu topraklarda tek adam rejimine, emek sömürüsüne, siyasal İslamcı faşizme karşı eşitlik, özgürlük için emek ve demokrasi mücadelesi verenler olarak emperyalizme, gericiliğe, savaşa karşı mücadeleyi birleştirmek ve büyütmek sorumluluğunu taşıyoruz. Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır.
Emekten demokrasiden yana tüm güçleri savaş karşıtı bu tutumu büyütmeye, emperyalizme, savaşa hayır demeye çağırıyoruz.