Kaza, dün saat 18.00 sıralarında Sarıçalı Mahallesi'nde meydana geldi. Kemalpaşa ilçesindeki Hamza Baba Türbesi'ni ziyaret edip yaşadıkları Kınık’a dönmek için yola çıkanları taşıyan İlhan Suay (55) yönetimindeki 35 L 1610 plakalı minibüs, sürücüsünün kontrolünden çıkıp 25 metreden şarampole yuvarlandı. Takla atan minibüs, çarptığı ağaçta asılı kaldı. Kazada, şoför İlhan Suay (55) ile Gönül Özcan (60), Elif Karadağ (57), Neriman Onuş (51), Ümmühan Kandemir (50), Sude Onuş (11), Remzi Kandemir (7) ve Dudu Özcan (8) yaşamını yitirdi, 2'si ağır, 13 kişi yaralandı.
Devriye görevi yaparken kazayı fark eden jandarmanın ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri demir yığınına dönen midibüste sıkışanları çıkarttı. Çok sayıda vatandaş da kaza yerine gelerek yaralıların ambulansa taşınmasında yardımcı oldu. Sağlık ekipleri, ilk müdahaleyi olay yerinde yaptığı 2’si ağır, 13 yaralıyı, çevre hastanelere kaldırdı. Ölenlerin cenazeleri morga götürüldü.
ÖLENLER YAKIN AKRABAYMIŞ
Taştepe Mahalle Muhtarı Erdem Nuray, kazada hayatını kaybedenlerin yakın akraba olduklarını söyleyerek şunları anlattı:
"Kazanın nasıl meydana geldiğini bilmiyoruz ama köyümüzden adak götürmüşler türbeye. Türbeden dönüşte aracın kaza yaptığını duyduk. Araçta 21 kişi varmış. 8'i vefat etti 2'si ise ağır yaralı. Ağır yaralıların durumuyla ilgili net bir bilgimiz yok. Yaralılarla da konuşamadık. Almanya'dan gelen bir gencimizin kurban adağını türbeye götürmüşler. O genç kendi özel aracındaymış. Biri komşu köyden diğer cenazeler bizim köyden. Teyzemiz, amcamız, halamız torunları vardı hepsi akrabamızdı. Köyümüzde 2 sene önce bir yıldırım faciası yaşamıştık. Baba kız vefat etmişti ama bu kadar ağır bir facia yaşamamıştık. Ölenlerden 3'ü çocuk. Çok üzgünüz" dedi.
‘CAMDAN DIŞARI ÇIKTIK’
Kazadan yaralı olarak kurtulan Ali Kandemir (74), minibüsün virajı alamayıp, yol kenarındaki toprak bölüme inip savrulduğunu söyledi. Kazayı sağ bacağı kırılan başı ve ellerinde ezilmeler meydana gelen Kandemir (74), o anları şöyle anlattı:
"Türbeye ziyaretini yaptık. Dönmek için araca bindik. Şoförün arkasındaki 2’nci koltukta oturuyordum. Araç bir anda gidip geldi, gibi oldu. Daha sonrasını hatırlamıyorum. Hiçbir şeyin farkında değilim. Kaza anında kendimde değildim. Kaza anında, kardeşim aracın yuvarlandığını söyledi. Bir onu duydum. Araç, uçuruma yuvarlandı. Araç dik bir şekilde durdu. Ön camları kırıldı. Biz camdan dışarı çıktık" diye konuştu.
GERİYE TERLİK, EŞARP VE KIYAFETLER KALDI
İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde 8 kişinin öldüğü, 13 kişinin ise yaralandığı kazanın ardından şarampole devrilen minibüs kaldırıldı. Kaza yerinde kalan, ölen ve yaralanan kişilere ait terlik, eşarp ve kıyafetler dikkat çekti.
Kazanın yaşandığı kırsal Sarıçalı Mahallesi'nde oturan Fırat Alıngan (18), önce ses duyduklarını daha sonra ambulans ve itfaiye ekiplerinin arkasından olay yerine geldiklerini söyledi. Alıngan, "Kaza sırasında mahalledeydik. Ambulans sesi geldi, ardından itfaiye geçti. Biz de merak ettik, arkalarından geldik. Kaza olduğunu gördük. İnsanlar çok telaşlı ve bağrışma sesi geliyordu. Bütün mahalle buraya toplandık. Korkunç bir şeydi ve çok kötü bir kazaydı. Yardım etmeye çalıştık. Araçta yaralı çocuk ve yaşlı insanları çıkardık. Hepsini ambulanslara taşıyarak yardımcı olmaya çalıştık" diye konuştu.
VİRAJA HIZLI GİRMİŞ
Jandarma ekipleri kazayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, ilk incelemede sürücünün viraja hızlı girince direksiyon kontrolünü yitirdiği belirlendi.
KÜÇÜK DURU TOPRAĞA VERİLDİ
Bu arada, kazada ölen 8 kişiden Dudu Özcan'ın (8) cenazesi Taştepe Mahallesi'ndeki evine getirildi. Özcan'ın cenazesi, helallik alınmasının ardından Taştepe Mezarlığında toprağa verildi. Kazada yaşamını yitiren diğer kişilerin cenaze işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
ÖLENLERİN YAKINLARI ÜZGÜN
Öte yandan ölenler için Kınık'ın Taştepe Mahallesi'nde taziye çadırları kuruldu. Kazada yaşamını yitiren Gönül Özcan'ın kayınbiraderi Kenan Özcan, "Biz köydeydik. Hamza Baba Türbesi'ne gittiler. Dönüşte kaza olmuş" dedi.
Kazada ölen Sude Onuş'un (11) dedesi Muammer Onuş da gözyaşları içinde konuşarak, "Kızım söyleyecek bir söz yok. Kelimenin bittiği yer. Ben ne konuşayım ki. Giden gitti. Aracın içinde kızım, torunum, kardeşimin ölen hanımı vardı. Ölenlerin hepsi çok yakınımdı. Adak için gittiler. Sürücü köyümüze yakın bir mahallede oturuyordu. Kazayı en son ben duydum. Rahatsız olduğum için bana duyurmadılar" diye konuştu.
Taştepe Mahallesi'nin eski muhtarı ve Gönül Özcan'ın eşi Cemil Özcan ise, "Kazayı telefonda öğrendim. Biz daha önce o yolda bir kaza duymadık. Yol iyiydi, nasıl kaza oldu anlamadık. Sürücüyü tanıyordum. Bir rahatsızlığı olduğunu duymadım" dedi. (DHA)