Kendi kaderine bırakılan tarihi yapıları ayağa kaldırarak yeniden hayata döndüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin önemli sivil mimari örneklerinden biri olan Bornova’daki tarihi Paterson Köşkü’nde yaptığı restorasyon çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
Restorasyon kapsamında öncelikle sıva raspası yapılarak özgün duvarların tespiti gerçekleştirildi ve yapıya sonradan ilave edilen eklentiler söküldü. Çalışmalar sırasında, binada andezit taşı ve el yapımı tuğlaların kullanıldığı gözlemlendi. Özgün yapım tekniğine sadık kalma ilkesiyle hareket eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, temel ve bahçe katının beden duvarlarını, özgününe uygun "almaşık taş örgüsüyle" tamamladı. Yıllardır atıl durumda bulunan 159 yıllık tarihi yapının şapel ve kuleli bina kısmının kısa sürede tamamlanmasının ardından, kalan kısımlar için ikmal ihalesine çıkılacağı bildirildi. İzmir bu önemli yapısı, Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, "kültür amaçlı kullanılmak üze re" Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilecek.
Özgün kısımlar güçlendirildi
Köşkün içinde serbest durumda bulunan yapı malzemeleri, sanat tarihi uzmanları tarafından değerlendirilerek özgün malzeme olduğu tespit edilen yapı malzemeleri sınıflandırıldı ve tekrar kullanılması amacı ile koruma altına alındı.
Yapıda orijinal olarak günümüze gelebilen nadir kısımlardan olan mahzen, şapel ve kuleli binanın korunmasına özen gösterildi. Geçmişi ve kullanılan malzemelerin niteliği açısından büyük önem taşıyan bu yapının iklim şartlarından etkilenmemesi için geçici olarak koruyucu çatı altına alındı. Duvar örgüleri zaman içinde bozulan ve zayıflayan, taşıyıcı kirişleri yanan bu yapılar askıya alınarak statik güçlendirme işlemleri tamamlandı. İşlevini yitiren ahşap karkaslar yenilendi. Çatı örtüleri ise yeniden yapıldı.
Tüm eklentiler kaldırıldı
Restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, “Yıllardır atıl durumda olan Paterson Köşkü güçlendirme yöntemiyle koruma altına alınırken, binaya sonradan yapılan tüm eklentiler de yapıya zarar vermeden beton çürütme yöntemiyle kaldırıldı. Öncelikle ve büyük bir özenle, binanın iç kısmını ve kimliğini korunmaya yönelik çalışmalarımızı tamamladık” diye konuştu.
İnşaat malzemeleri İngiltere’den getirilmişti
Bornova'da, İskoçyalı tüccar John Paterson tarafından 1859 yılında inşa edilen köşk, döneminin özgün mimari örneklerinden.. İzmir’in 19. yüzyıl yaşam kesitini sergileyen, özgünlüğünü kısmen koruyan anıtsal niteliklere sahip köşk, yapıldığı dönemde, yüksek duvarlarla çevrili, içinde seraların, ahır ve ağılın bulunduğu zengin floraya sahip 133 dönüm büyüklüğünde bir bahçe içerisinde yer alıyordu. Farklı kullanımlara hizmet veren 38 odalı köşk, 2 bin metrekare kapalı kullanım alanına sahip. Yapı, Doğu- Batı yönünde üç kütlenin asimetrik bir düzen içerisinde bir araya gelmesinden oluşuyor.
Paterson Köşkü yapılırken, inşaat malzemelerinin büyük bölümü, döşeme ve duvar kaplama malzemeleri ile dekoratif amaçlı birçok yapısal eleman ve mobilyalarının tamamı İngiltere’den getirilmişti. 1960 yılına kadar Paterson Ailesi tarafından kullanılan yapı, daha sonra NATO Ofisi ve lojman binası, ardından da bir halı fabrikasının deposu olarak hizmet verdi. 1986 tarihinde geçirdiği yangın sonucu büyük tahribata uğradı. 1992 tarihinde başlatılan ve yarım kalan restorasyon uygulaması ile uzun süre atıl durumda kaldı.
Köşkün ilk sahibi John Paterson Leith, İskoçyalı bir mısır taciriydi. İzmir'de tanınan Paterson, başta madencilik olmak üzere birçok girişimde bulundu. John Paterson'un Türkiye'de kromu bulan kişi olduğu biliniyor.