Tire'ye bağlı kırsal Derebaşı Mahallesi'nde, kızının evinde yaşayan Fatma Yenigün, dün saat 05.00 sıralarında, torunu Rüya Çelik'i yanına alıp, kimseye bir şey söylemeden çıktı. Bu sırada evde bulunan Gülçin Çelik (17), uyandığında kardeşi Rüya ile anneannesinin evde olmadığını fark edip, anne ve babasına haber verdi. Resmi nikahları bulunmayan Derya Manas (35) ile Hakan Çelik (37) ve yakınları, kendi çabalarıyla çevrede arama yaptı; ancak sonuç alamadı.
Bunun üzerine jandarmaya bildirildi. Köye gelen jandarma ve AFAD ekipleri, bölgede arama çalışması başlattı. Ekipler, arama- kurtarma köpekleriyle dün gün boyu bölgeyi aradı. Takviye olarak gönderilen komando birliğinin de destek verdiği çalışmalardan sonuç alınamadı.
EVDEN 4 KİLOMETRE UZAKLIKTA BULUNDU
Aralıksız sürdürülen çalışmalar, bu sabah sonuç verdi. Bugün saat 11.00 sıralarında ekipler, eve yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki bir dere yatağında, ağlama sesi duydu. Sesin geldiği yöne doğru giden ekipler, yaklaşık 30 saattir kendilerinden haber alınamayan anneanne Fatma Yenigün ile torunu Rüya'yı, dere yatağının yamacındaki bir ağacın altında buldu. Yapılan ilk kontrolde ikisinin de sağlık durumunun iyi olduğu anlaşıldı. Görevliler, anneanne ve torununa, yanlarında bulunan yiyecek ve içeceklerden verdi. Bölgeden alınan Yenigün ve torunu, yola kadar indirildi, jandarma aracına bindirildi.
DAMADINA KIZDIĞI İÇİN GİTMİŞ
Psikolojik sorunları bulunan anneanne Fatma Yenigün'ün, ilk görüşmede tutarlı yanıtlar vermediği ifade edildi. Yenigün'ün ekiplere, damadına kızdığını, aralarında geçen son tartışmadan sonra dün sabah evi terk etmeye karar verdiğini, bu sırada kendisinin bakıp büyüttüğü torununun da ağlaması üzerine, dayanamayıp onu da yanına aldığını söylediği öğrenildi. Yenigün'ün gece silahlı iki kişinin kendilerini takip ettiğini, gündüz de jandarmayı görünce ses çıkartarak bulunmalarını sağladıklarını söylediği belirtildi. Fatma Yenigün'ün evden çıkarken yanına birkaç salatalık ve su aldığı, bunları da gece boyunca yiyerek bitirdikleri ifade edildi.
RÜYA ÖNCE AİLESİNİN YANINA GETİRİLDİ
Anneanne Yenigün ve torunu Rüya, bulunmalarının ardından kırsal Derebaşı Mahallesi'ne getirildi. Mahallede bekleyen Hakan Çelik ve Derya Manas'ın kızlarına kavuştuğu sırada duygusal anlar yaşandı. Çelik ve Manas, kızları Rüya'ya sarılıp gözyaşı döktü. Daha sonra ambulansa alınan Rüya Çelik ile anneanne Yenigün, kontrol amaçlı hastaneye götürüldü. Minik kızın ailesi ile görüştürüldüğü sırada, anneanne Fatma Yenigün, kızının ve damadının olası tepkisine karşı jandarma aracından indirilmedi. Hastanedeki kontrollerden sonra Fatma Yenigün hakkında adli işlemlere başlanacağı belirtildi.
GECE DE AYNI YERDE ARAMA YAPILMIŞ
Tire Kaymakamı Hasan Tanrıseven, dün gece de aynı bölgede arama yapıldığını ifade ederek şöyle konuştu: "Son zamanlarda kaybolan ve öldürülen çocukların kamuoyunda gündem olması nedeniyle duyarlılığın arttığı bir dönemde minik Rüya'nın kaybolması endişeleri daha da arttırdı. Jandarma ve AFAD ekipleri dünden bu yana sahada arama yaptı. Emniyet kamera kayıtlarını taradı. Kriz merkezi gece boyunca iş başındaydı. Sevinçli haberi bugün aldık. Rüya ve anneannesi, eskiden köy olan mahallenin ormanlık alanında ağaç altında bulundu. Dün gece de aynı bölgede jandarma ve AFAD arama yapmış, seslenmiş, ancak yanıt verilmemişti. Bugün bölgeden çocuk ağlaması sesi gelince jandarma gün ışıklarının da yardımıyla buldu."
22 YIL KAYIPTI, SU TAHLİYE KANALINDA BULUNMUŞTU
Bu arada, psikolojik sorunları olan Fatma Yenigün'ün, 1993 yılında, o zaman 10 yaşında olan kızı Derya Manas'ı İzmir Fuarı'nda bırakıp, ortadan kaybolduğu ortaya çıktı. Yenigün'ün, 22 yıl sonra 2015'te, İzmir'de otoyol kenarındaki su tahliye kanalında yaşamını sürdürdüğü sırada, zor koşullardaki hayat mücadelesinin haberlere konu olmasının ardından yakınları tarafından bulunduğu belirtildi. Kızı Derya Manas'ın sahip çıktığı Fatma Yenigün'ün, geçen yıl Kars'ta yaşadıkları dönemde de evi terk ettiği, polisin araması sonucu 1 gün sonra bulunduğu belirtildi.
'EVDEN ÇIKIP, GİTME ALIŞKANLIĞI VAR'
Derya Manas, "Biz yıllar sonra haberlerden görerek, annemi bulduk; ancak evden çıkıp, gitme alışkanlığı olduğu için çocuğumuzla birlikte yalnız bırakmıyorduk. 17 yaşındaki kızımızın uyuduğu sırada torununu alıp gitmiş. Rüya'ya doğumundan sonra o baktığı için çok seviyordu" dedi.
2015'TE EŞİ ÖLÜNCE ORTADA KALDIĞINI ANLATMIŞTI
Su tahliye kanalında bulunduktan sonra kızıyla yaşamaya başlamadan önce kadın sığınma evine yerleştirilen Fatma Yenigün, 2015 yılında, Aydın'ın Söke ilçesinde oturduklarını; ancak 3 ay önce eşinin hayatını kaybetmesiyle yaşamının alt üst olduğunu, kendisini görüntüleyen gazetecilere anlatmıştı. Yenigün, "Eşimin rahatsızlığından dolayı İzmir'e geldik. Burada çeşitli hastanelerde tedavi görmesine rağmen eşim hayatını kaybetti. Bu sırada biraz arazimiz vardı, bunları da tedavi giderleri için satıp, harcadık. Eşimin ölümünden kısa bir süre sonra kardeşi de hayatını kaybetti. Bana Söke'de bakacak kimse kalmadı. Uzaktan yakınlarımız da bakmak istemeyince, İzmir'e geldim. Burada eşimin hurdacılık yapan yeğenleri vardı. Onların yanlarında kalıp, yardım ettim. Onlar da bana zaman zaman para veriyorlardı; ama bir süre sonra bana kötü davranmaya başladılar. Sürekli alkol aldıkları için bunu yapıyorlardı. Ben de onların yanından ayrıldım ve sokaklarda kalmaya başladım" demişti. (DHA)