Büyükşehir Belediye Başkanı, Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Başkanı ve Sürdürülebilir Kentler Birliği (ICLEI) Küresel Yönetim Komitesi Üyesi Tunç Soyer, Brüksel’de Avrupa Birliği kentlerinin gıda uygulamalarına yön verecek politika ve uygulamaların belirleneceği 20. Avrupa Bölgeler ve Şehirler Haftası’nda üst düzey oturumda konuştu. Başkan Soyer, “Dirençli Bölgeler İçin Tarladan Sofraya Gıda Tedariki” başlıklı oturumda İzmir’de Başka Bir Tarım Mümkün vizyonuyla oluşturulan gıda stratejilerini anlattı. “Çocuklar İçin Bölgeye Özgü Gıda Eğitimi ile Kentsel-Kırsal Gıda Stratejilerinin Uygulanması” başlığıyla sunum yapan Başkan Soyer, İzmir olarak Sürdürülebilir Kentler Birliği’nin (ICLEI) School Food 4 Change projesine katılmayı taahhüt ettiklerini belirterek “Doğa ve insanlar için sağlıklı, adil ve güvenli bir yerel gıda döngüsü oluşturuyoruz. İzmir gıda üretim kalıplarını değiştirme yolunda kararlı bir adım attı. Gıda tedarikinde devrim yaratmak için işe okullarla başlamanın öneminin farkındayız” dedi.
Doğayla uyum vurgusu
Günümüz dünyasında enerjiden gıdaya iklimden savaşa pek çok krizle yüz yüze olduğumuzu belirterek sözlerine başlayan Başkan Soyer, bu krizlerin insan ve ekosistem üzerindeki yıkıcı etkilerini hafifletmek için yereldeki çözümlerin önemine değindi. Yerel yönetimlerin değişimin katalizörü olma fırsatına sahip olduklarına değinen Soyer, “2021 yılında İzmir'de yapılan UCLG Kültür Zirvesi'nde öne çıkardığımız döngüsel kültür kavramı, günümüz kentlerindeki sorunlar için bütünsel bir yöntem öneriyor. Döngüsel kültür dört ayak üzerinde yükseliyor: Doğayla uyum, birbirimizle uyum, geçmişle uyum ve değişimle uyum. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu unsurları bir kent tasarlamanın temelleri olarak benimseyerek ‘uyumlu bir yaşamı’ inşa etmek üzere çalışıyor. İzmir'i dirençli bir kent haline getirmek için yürüttüğümüz çalışmalarla bir yandan kentin ekosistemini korurken, diğer yandan yerel ekonomiyi büyütüyoruz” dedi.
“İzmir, kararlı bir adım attı”
İzmir’de “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonunu döngüsel kültür kavramı kapsamında geliştirdiklerini belirten Başkan Tunç Soyer, “Gıda ve tarım politikamızla yoksulluk ve kuraklıkla aynı anda mücadele ediyoruz. Havza düzeyinde tarımsal planlamayı güçlendiriyoruz ve bu şekilde yerel üretici kooperatifleri tarafından desteklenen gıda güvenliğini sağlıyoruz. Havza düzeyinde tarımsal planlama konusunda uzmanlaşmış bir enstitü olarak İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi'ni kurduk. Tarımsal planlamada Türkiye’de benzeri olmayan bir yaklaşım olarak ‘Mera İzmir’ programını uyguluyoruz. Ekibimiz kırsaldaki her köye giderek 4 bin 658 çoban tespit etti. Projemiz İzmir meralarının envanterini çıkarmanın ötesine geçiyor. Ekolojik kriterlerimize uygun yerel üreticilerden piyasanın iki katının üstünde bedelle süt alıyoruz. Bu programa katılabilecek çobanlar, hayvanlarını yerel olarak üretilen, kuraklığa dayanıklı, daha az su gerektiren ürünlerle beslemek zorunda. Ayrıca üretim döngüsü, düşük karbon ayak izine ve yüksek biyoçeşitlilik koruma değerine sahip olmalı. Aldığımız sütlerle tüm İzmirlilerin ulaşabileceği süt ürünleri üretiyoruz. Ayrıca, ürünlerimizi daha görünür kılmak için projede birçok ünlü şefle işbirliği yapıyoruz. Özetle, doğa ve insanlar için sağlıklı, adil ve güvenli yeni bir yerel gıda döngüsü oluşturuyoruz. İzmir bu proje ile yerel gıda üretim kalıplarını değiştirme yolunda kararlı bir adım attı” ifadelerini kullandı.
İzmir, School Food 4 Change projesinde
Yakın zamanda Sürdürülebilir Kentler Birliği’nin (ICLEI) School Food 4 Change projesine katılan şehirlerden biri olmayı taahhüt ettiklerini belirten Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti: “Bu projenin bir parçası olmaktan onur duyuyorum ve ortaklığımızı daha da büyütmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bu program, okullar için gıda tedarikine yönelik entegre bir yaklaşımla projelerimizi zenginleştirmemizi sağlıyor. Çalışmalarımızı anaokullarına taşımak ve okulları destekleyerek gıda anlayışını dönüştürmek için çabalıyoruz. Mera İzmir projemizle ürettiğimiz ürünleri anaokulumuzun mutfaklarına entegre ediyoruz. Yaşayan Parklarımızı da İzmirli çocuklar için ‘doğa okuryazarlığı’ öğrenme alanı olarak kullanmayı planlıyoruz. Belediyemiz, sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde gençlerin açık havada öğrenme fırsatı bulması için eğitim ve kamp etkinlikleri düzenliyor. Bu sayede çocuklar sadece besleyici gıdalara erişmekle kalmıyor, aynı zamanda bahçecilik, yemek pişirme ve hayvancılık hakkında daha fazla bilgi edinme şansına sahip oluyor. Çiftçi kooperatifleri ve şef dernekleri ile ortaklığımızı büyütüyoruz. Gıda tedarikinde devrim yaratmak için işe okullarla başlamanın öneminin farkındayız.”
Kimler konuştu?
Başkan Soyer’in katıldığı üst düzey oturumun açılış konuşmasını Avrupa Bölgeler Komitesi Doğal Kaynaklar Komisyonu Birim Başkanı Serafino Nardi yaptı. Oturumda Başkan Soyer ile Avrupa Parlamenteri, Çiftlikten Sofraya Stratejisi ve AB Okul Gıda Programı Raportörü Sarah Wiener ile Avrupa Bölgeler Komitesi Üyesi, İtalya Güney Tirol Bölgesi Başkanı Arno Kompatscher de konuşma yaptı.
Temaslar sürüyor
Başkan Soyer, Brüksel’de üst düzey temaslarda bulunmayı sürdürüyor. Soyer, bu kapsamda Avrupa Bölgeler Komitesi Sosyalist Grup Türkiye Çalışma Grubu Başkanı ve Bremen Hükümet Parlamentosu Başkan Yardımcısı Antje Grotheer, Avrupa Bölgeler Komitesi Başkanı & Avrupa-Akdeniz Bölgesel ve Yerel Meclisi (ARLEM) Eş Başkanı Vasco Alves Cordeiro, Avrupa Bölgeler Komitesi Sosyalist Grup Başkanı ve Fransa Coulaines Belediye Başkanı Christophe Rouillon, Avrupa Parlamenteri, Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkan Yardımcısı Eero Heinäluoma ile de görüştü.
“Çevreyi Korumak: Yerel Topluluklar Harekete Geçiyor”
Avrupa Bölgeler ve Şehirler Haftası, Sınır Ötesi ve Bölgesel İşbirliği kapsamında Avrupa Komisyonu ile Avrupa Bölgeler Komitesi tarafından her yıl Brüksel’de düzenleniyor. Etkinlik yerel ve kentsel gelişim projelerinin uygulanması, iklim krizi, COVID-19 gibi küresel problemlere çözümler bulunması, AB işbirliği olanaklarından yararlanılması gibi konularda karşılıklı deneyimlerin aktarıldığı bir platform görevi görüyor.
2021’de 590’dan fazla partner ve 18 bin yerel yönetici ve katılımcının bulunduğu etkinlik, bu yıl 10-13 Ekim tarihleri arasında “Çevreyi Korumak: Yerel Topluluklar Harekete Geçiyor” ana başlığı altında yapılıyor. Etkinliğin alt temaları ise “Yeşil Dönüşüm”, “Bölgesel Bütünlük”, “Dijital Dönüşüm” ve “Gençliğin Güçlendirilmesi” olarak belirlendi.