Konak Belediyesi’nin Ramazan ayı boyunca her gün farklı bir mahallede kurduğu iftar sofraları bu kez İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile Türkiye Meclis Üyeleri Birliği işbirliğinde Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda kuruldu. Hoşgörü Sofrası adını taşıyan bin 500 kişilik iftar yemeğine çarşıya alışverişe gelen vatandaşların yanı sıra siyasiler, sivil toplum örgütlerinden, esnaf ve ticaret odasından, kadın, engelli ve hemşehri derneklerinden çok sayıda temsilci katıldı.
İftara gelenleri Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ve Türkiye Meclis Üyeleri Birliği Başkanı Yalçın Kocabıyık birlikte karşıladı. Tarihi Kemeraltı Çarşısı içindeki Milli Kütüphane Caddesi’nde kurulan masaları tek tek dolaşarak vatandaşların Ramazan’ını kutlayan Başkan Pekdaş, işitme engellileri de işaret diliyle selamladı. Okunan ezanın ardından tüm davetliler Konak Belediyesi’nce ikram edilen çorba, İzmir köfte, pilav, ayran ve tatlıdan oluşan iftar mönüsüyle oruçlarını açtı.
ESNAF FAKİRE SAHİP ÇIKMALIDIR
Yenilen yemeğin ardından kürsüye ilk olarak Türkiye Meclis Üyeleri Birliği Başkanı Yalçın Kocabıyık çıktı. Kurulan Hoşgörü Sofrası’na katılan tüm davetlilere teşekkür eden Kocabıyık, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’a da emeklerinden ötürü şükranlarını sundu. İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ise yaptığı konuşmada, “Fakire, fukaraya sahip çıkmak esnafın görevidir. Nerde yoksul, ihtiyaçlarını karşılamayacak bir insan varsa önce esnaf yardıma koşmalıdır. Mutlaka katkı koyup, destek olmalıdır. Bu yardımları yaparken de gizli yapmalıdır. Kimse bilmeden, kimse görmeden fakir ve fukaraya sahip çıkmalıyız. Bunu yaparsak topluma mutluluk saçarız. Hem siz mutlu olursunuz hem de bulunduğunuz bölgedeki insanları sevindirirsiniz” dedi.
EN BÜYÜK ONUR
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ise yaptığı konuşmada kurulan Hoşgörü Sofrası’nın İzmir’in dayanışma ve kardeşlik ruhunu en güzel yansıması olduğunu dile getirdi. Bu birlikteliğin tüm Türkiye’ye yayılmasını dileyen Pekdaş, “Bugün güzel İzmir akşamında dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın hakim olduğu ve buluştuğu bir iftar sofrasındayız. Farklı siyasi görüşten insanlar aynı sofranın etrafında buluştu. İşte bu Cumhuriyet’in güzelliği. Cumhuriyet bu ülkede yaşayanlara onurlu ve özgür yurttaş olma fırsatı tanıdı. Bu gerçekleştiği için ben bu akşam bir kadın belediye başkanı olarak size hitap ediyorum. Bu onur Büyük Atatürk’ün sağladığı bir onur. Hayatın her alanında kadınların var olmasını sağladığı için, farklı fikirlere özgürlük tanıdığı için, kulluktan yurttaşlığına geçişi sağladığı için değerli” diye konuştu.
CUMHURİYET KADIN DEVRİMİDİR
Cumhuriyet’in aynı zamanda bir kadın devrimi olduğunu da dile getiren Pekdaş, “Ben şeker fabrikasında çalışmış bir işçinin kızıyım. Cumhuriyet o yokluk yıllarında bile Türkiye’nin bütün şehirlerinde fabrikalar kurdu. Bu fabrikalar sadece parayla kurulmadı, işçilerin alın teriyle kuruldu. İşçilerin emeğiyle kurulan bu fabrikalar insanların yurttaş olması sağlandığı için önemli. Çalıştılar, alınlarının teri olan ücretlerini evlerine götürüp ve çocuklarını okuttular. Böylece yurttaş olan, kendi ayakları üzerinde duran bireyler yetiştirmeyi başardılar. Onlardan birisi olarak karşınızdayım. Bu yüzden Cumhuriyet’in değerlerinin mutlaka yaşatılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
İZMİRLİLİK RUHU TÜRKİYE’YE YAYILSIN
İzmir’de ilk kez bir açık alanda bu kadar geniş katılımlı bir iftar yapıldığına vurgu yapan Başkan Pekdaş, “Farklı siyasi fikirlerdeki insanlar olarak birbirimizi hoşgörüyle karşılayalım, saygı duyalım. Bu güzel çoğunluğu sürdürmek mutlaka önemlidir. Bu nedenle bu sofra çok önemli. Ramazan’ın kardeşlik hukukunu, dayanışmayı, birbirimizi olduğu gibi kabul etme duygusunu hep yaşayalım istiyoruz. Hele de İzmir’de, farklı kültürlerin yüzyıllardır barış içinde yaşadığı bu kentte… Bu şehirde yaşayan farklı inanıştan insanlar birbirinin bayramını kutlar, kültürüne saygı duyardı. Bunun devam etmesi önemli. İşte bu sofra buna katkı koyuyor. Ben esnaf odamıza, meclis üyeleri birliğimize dayanışma ve kardeşlik hukukumuzu bize bir kez daha gösterdiği için teşekkür ediyorum. Bu ruh İzmir’de yaşasın, Türkiye’de yaşasın, Cumhuriyet ilelebet devam etsin istiyoruz. Biz huzurlu Ramazanlar geçirelim. Bu Ramazanlar bayramlarla coşsun istiyoruz. İzmir’in coşkusunu ve zenginliğini tüm Türkiye’ye yayılsın, kardeşliğimiz devam etsin istiyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından gece okunan ilahiler ve semazen gösterisiyle sona erdi.
Sayfa başına git