MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir’de bir ilk: Boşanan annenin ‘soyadı’ zaferi!
Güncel
12 Ağustos 2021 Perşembe 13:04

İzmir’de bir ilk: Boşanan annenin ‘soyadı’ zaferi!

İzmir’de eşinden boşanan bir kadın, çocuğuna kendi soyadını vermek için dava açtı. Mahkeme annenin talebini yerinde bularak, değişikliğin çocuğun psikolojisine olumlu etki yapacağına karar verdi.

İzmir’de yaşayan sınıf öğretmeni F.K.A., 2019 yılında eşinden anlaşmalı olarak boşandı. F.K.A., aynı zamanda o tarihte 3 yaşında olan kızı E.N.’nın velayetini de aldı. Kızının okuma-yazmayı öğrenmeye başladığı anaokulunda listeden soyadı okuduğunda farklılığı sorgulamaya başlaması ve sonucunda “Ben yabancı mıyım?” demesi üzerine değişiklik için araştırma yapmaya başladı.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre “Yapamazsın, herkes babasının soyadını taşır” şeklindeki yorumlara aldırış etmeyen F.K.A., 2020 yılında babasının soyadını taşıyan kızına kendi soyadını vermek için dava açtı ve Avukat Onur Özkılınç aracılığıyla İzmir 8. Aile Mahkemesi’ne başvurdu.

Özkılınç, mahkemeye sunduğu dilekçesinde; çocuğun annesiyle soyadı farklılığı nedeniyle sorun yaşadığını ve bu sebeple psikolojisinin bozulduğunu ileri sürdü. Bir yıl süren dava sürecinin sonunda mahkeme, annenin talebini yerinde bularak değişikliğin çocuğun psikolojisine olumlu etki yapacağına karar verdi. Karar doğrultusunda çocuğa annesinin soyadı verildi. Kararın birinci derece mahkemeleri tarafından verilmiş olmasının önemine vurgu yapan Avukat Onur Özkılınç, “Boşanan annelerin çocuklarına soyadlarını verebilmelerinin olağandışı olmaktan çıktığının göstergesi” ifadelerini kullandı.

UMUDUMU ASLA YİTİRMEDİM

Karardan duyduğu mutluluğu dile getiren anne F.K.A., “Bu yola çıkarken hiçbir zaman kazanamayacağımızı düşünmedim. Bu konuyla alakalı sonuçlanmamış veya kazanılamamış dava çok olsa da umudumu hiçbir zaman yitirmedim. Umutsuzluğa düşmememdeki en önemli sebeplerden birisi de avukatımızın inancı ve çabası oldu. İnsanın başına istemediği üzücü durumlar her zaman gelebilir ama olaylar karşısında vahlanmak yerine en güçlü şekilde nasıl atlatabilirim diye düşünüp çabalamak asıl önemli olan. Biz de öyle yaptık ve başarıya ulaştık. Kadın bu dünyadaki en kıymetli ve en güçlü varlıktır. Toplumumuzda maalesef kadınlarımıza verilen değer az da olsa, kadınlar istediklerinde ve güçlü durduklarında başaramayacağı hiçbir şey yok” dedi.

DAVAMIZIN TEMELİNİ OLUŞTURDU

Avukat Onur Özkılınç ise, anneyle yaşayan bir çocuğun soyadının farklı olması sebebiyle yaşadığı zorluklara değinerek, “Yargılamaya konu olayda müvekkil anne, babanın çocuğu ile hiç ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, kişisel ilişki günlerinde görmeye gelmediğini, bunlardan ötürü kızının babasının yüzünü ve sesini unuttuğunu, babasını fotoğraflardan dahi tanıyamadığını belirtti. Bunun üzerine yaptığımız çalışmada gerekli şartlar oluştuğunda Yargıtay’ın, müşterek çocuğun soyadının velayet sahibi annenin soyadı ile değiştirilmesi konusunda kararlar verdiğini, Anayasa Mahkemesi’nin de bu kararlara paralel görüşte özellikle soyadını belirlemede cinsiyet ayrımı kavramına atıf yaptığı içtihatları olduğunu gördük. Davamızın temellerini bu oluşturdu” ifadelerini kullandı.

OLAĞANDIŞI OLMAKTAN ÇIKTI

Kararın birinci derece mahkemeleri tarafından verilmiş olmasının önemine vurgu yapan Özkılınç, “Yargıtay’ın aslında benzer nitelikte kararları olsa da bizimki daha farklı. Yargıtay’ın tartıştığı ve sonucunda velayet hakkına sahip anne lehine sonuçlanan davalarda, birinci derece mahkemeleri ve istinaf mahkemelerinin, davayı reddettiğini, bu red kararları üzerine dosyanın Yargıtay’a gittiğini görüyoruz. Bizim olayımızda ise, birinci derece mahkemesinin kesinleşmiş kabul kararı mevcut. Artık hukuk sistemimizde velayet sahibi annenin soyadını gerekli unsurlar bulunduğunda taşımak olağandışı olmaktan çıktığının göstergesidir. Bundan sonra, velayet sahibi olmayan babanın kusurlu hareketi olmaksızın müşterek çocuğun velayet sahibi annenin soyadını taşıması hususu gündeme gelebilir. Bu durum da, boşanma davalarında özellikle ‘ortak velayet’ kavramının öne çıkmasına sebep olabilir” açıklamasında bulundu. (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir