MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir’de takvimin kara sayfası: 1 yıl önce bugün 6.6’ya yıkıldık!
Güncel
30 Ekim 2021 Cumartesi 07:33

İzmir’de takvimin kara sayfası: 1 yıl önce bugün 6.6’ya yıkıldık!

İzmir ve Türkiye geçen yıl 30 Ekim'de tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Bir yıl önce bugün saatler 14.21'i gösterdiğinde meydana gelen ve 16 saniye süren 6.6 büyüklüğündeki depremin Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yıktığı binalar 117 kişiye mezar oldu, yüzlerce kişi de yaralandı.

GERÇEKİZMİR - İzmir ve Türkiye geçen yıl 30 Ekim'de tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Bir yıl önce bugün saatler 14.21'i gösterdiğinde meydana gelen ve 16 saniye süren 6.6 büyüklüğündeki depremin Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yıktığı binalar 117 kişiye mezar oldu, yüzlerce kişi de yaralandı.

İzmir'in bir çok ilçesinde hasarlı binalar yaratan deprem hafızalarda derin acılar ile günlerce süren arama kurtarma çalışmaları sırasında kurtarılan ve umudun simgesi haline gelen çocuklar kazıdı. 

Depremin üzerinden tam 1 yıl geçti, yaralar canla başla sarılmaya çalışılsa da kent o büyük enkazı üzerinden hala atamadı. Ekonomik zorluklar nedeniyle kendilerine yeni bir yuva bulamayan deprem mağdurları o 1 yılı 21 metrekarelik konteynerlarda geçirdi. Depremzedeler için inşa edilen konutlarda ilk teslim geri sayıma girerken (26 Kasım günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle yapılacak) sürece kredi ve emsal artış talepleri üzerinden şekillenen hak arayışları damga vurdu. Öte yandan yara sarma ve dayanışm süreci kent siyasetinde ayrışmalara ve tartışmalara da neden oldu. Yerel idare ile merkezi iktidar sosyal yardımlar ve 'Dünya Bankası kredisi' tartışmaları üzerinde bir çok kez karşı karşıya geldi.

UNUTMAYACAĞIZ! 
Büyük felakette enkaz altında yaşamını yitiren 117 kişi: Orhan Kurt, Ayşe Tanış, Sevil Ateş, Rabia Uzun, Fatma Ateş, Nurcan Hiçyılmaz Tosun, Abdulkerim Uzun, Çağrı Bayat, Malik Tahirler, Hayati Fahrettin Uzun, Zeynep Mina Bayat, Gökhan Üge, Buse Demir, Elif Lina Bayat, Nevim Aşkın, Nazmiye Doğrayan, Aynur Gidiş, Fatma Öztürk, Ateş Küçükyumuk, Ömer Yiğit Tekin, Özlem Küçük, Mert Küçükyumuk, Süheyla Erdönmez, Melih Dağbaşı, Eda Savran Küçükyumuk, Şahide Kozalı, Burcu Yüksel, Tezel Dilcan Uzun, Hasan Hüseyin Tanış, Ege Ilgaz Yüksel, İpek Şirin, Halil Haktanır, Dila Yüksel, Feryal Özge Tekin, Uğur Öztürk, Ahmet Baltırak, Tevhide Akkuş, Asiye Öztürk, Fatma Subaş, Ekrem Özgür Duman, Kenan Öztürk, Ayşe Köse, Nebahat Haktanır, Fatih Ağar, Irmak Çetin, Deniz Şiirsel Öztürkmen, Fatma Erçetin, Elif İnan, Kamil Baştoklu, Ayşe Özbek, Hasene Argüder, Türkan Baştoklu, Ünal Eren, Arda Baran Demir, Lena Yücel, Rüzgar Gümüşel, Sadık Keleş, Vera Yücel, Ayşe Çiğdem Gümüşel, Birgül Pandal, Feda Yücel, Melek Belkıs Onat, Hatun Tokoğlu, Arife Yücel, Halil Aşkın, Hatice Doğruya, Mehmet Sarıbaş, Barlas Dal, Bayram Doğruya, Diren Yücel, Helim Sarı, Nebiye Tekin, Sayra Alpgündüz, Nerrin Erakman, Dilek Sesver, Çınar Alpgündüz, Belgin Özcan, Mukadder Sesver, Ali Fatin Ülger, Mahmut Baran Karael, Perihan Erdönmez, Şükran Aydın, Zarife Doğan, Nuran Sarıbaş, Arif Uçar, Kadriye Kaplan, Hüsnü Kırabalı, Ramazan Bal, Gökdeniz Kaplan, Aysel Okan, Zafer Altunsaray, Beril Gidiş, Alp Cengiz, Ramazan Ateş, Kader Aksöğüt, Ferda Murat Duman, Kadriye Külkenç, Ali Çağın Kayğusuz, Umut Perinçek, Onur Karakoç, Fatma Nihal Nayman, Halil Berk Öztürk, Ali Bildirici, Özkan Nayman, Fikret Köken, Seda Dinçer, Nilüfer Daloğlu, Serhat Er, Aslı Taner, Asya Kuyucak, Necmiye Çitim, Yeşim Emir, Fidan Keskin Gezgin, Makbule Ayçiçek, Doğan Sert, Çınar Ege Ünlü.

DEPREMİN MUCİZE ÇOCUKLARI 
İzmir'de tarifsiz acıların yaşandığı deprem bölgesi, enkaz yığınına dönen binaların altında kalan çocukların yaşam mücadelesine de tanıklık etti. Arama kurtarma ekiplerinin depremin hemen ardından yıkılan binaların enkazında geceli gündüzlü gerçekleştirdiği özverili çalışmayla 3 yaşlarındaki Ayda Gezgin ve Elif Perinçek, 14 yaşındaki İdil Şirin, 16 yaşındaki İnci Okan ve 15 yaşındaki Günay Özışık, depremden saatler sonra beton blokların arasından gün ışığına çıkarıldı.



Enkaz yığınına dönen Doğanlar Apartmanı'ndan depremden 65 saat sonra çıkarılan Elif Perinçek, hem kurtarma ekiplerinin hem de tüm Türkiye'nin umudunu yeniden tazeledi. Arama kurtarma ekiplerinin tozlar içinde bulduğu ve küçük bir göz hareketinden yaşadığını anladığı Elif, yeniden ışığa kavuştuğunda kurtarıcılarının parmaklarına küçük elleriyle sıkı sıkı sarıldı.

Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından 91 saat sonra çıkarılan Ayda Gezgin'e ise doktorlar daha beton blokların arasında kurtarılması beklerken müdahalede bulundu. Alkışlar ve gözyaşlarıyla enkazdan alınan minik Ayda, Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alındı. Ayda'nın enkazdan çıkarılırken çağırdığı annesi Fidan Gezgin ise depremde hayatını kaybetti.

Emrah Apartmanı'nın enkazından 58 saat sonra 14 yaşındaki İdil Şirin'in kurtarılmasıyla da büyük sevinç yaşandı. Rıza Bey Apartmanı'nın yığınları altından 17 saat sonra çıkarılan 16 yaşındaki İnci Okan, yaşama tutunanlar arasındaki yerini aldı. Doğanlar Apartmanı'nın enkazından 10 saat sonra çıkarılan 15 yaşındaki Günay Özışık ise kurtarılmayı beklerken çektiği cep telefonu görüntüleri ve yaşama azmi ile gündeme geldi.

TÜRKİYE SEFERBER OLDU 
Türkiye, İzmir'de yaşanan depremin ardından yaraların hızla sarılması için seferber oldu. Devletin bölgede yürüttüğü yoğun çalışmaların yanı sıra depremzedeler için ülkenin dört bir yanından yapılan yardımlar İzmir'e ulaştırıldı.

Deprem sonrasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) koordinasyonunda, arama kurtarma faaliyetlerinden binalardaki hasar tespit çalışmalarına, depremzedelerin acil ihtiyaçlarının giderilmesinden psikososyal desteğe uzanan uygulamalar hızla devreye alındı.

Ulusal, il ve ilçe düzeyinde hangi çalışmaların yürütüleceği, hangi kurumların ne gibi görevleri üstleneceğinin tek tek belirlendiği Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ışığında bakanlıklar ve ilgili kuruluşların tamamı, depremin ilk dakikalarından itibaren vatandaşların yardımına koştu.

AFAD, AKUT, Jandarma Arama ve Kurtarma timleri, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerden ekiplerin yer aldığı 7 binin üzerinde görevli, gece gündüz enkaz altındaki vatandaşları kurtarmak için adeta zamanla yarıştı.

Türk Kızılay tarafından acil barınma ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla geçici barınma merkezleri oluşturuldu ve hemen sıcak yemek dağıtımına başlandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ise depremin ardından barınma sorununu çözmek için depremzedeleri ve onlara destek olmak isteyenleri “Bir Kira Bir Yuva” kampanyası ile bir araya getirdi. Aynı zamanda depremzedelere Uzundere’deki konutlarda bir yıl boyunca ücretsiz barınma imkanı sundu, bir otel binasının 380 odasını da deprem mağdurlarına açtı. 

HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI VE PROJELER 
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce kent genelinde 930 personel tarafından 215 bin binada gerçekleştirilen hasar tespit çalışması hızlıca tamamlandı.

İzmir'de 679 bina üzerindeki 3 bin 828 bağımsız bölüm ağır hasarlı, 789 binadaki 9 bin 117 bağımsız bölüm ise orta hasarlı olarak tespit edildi.

Bayraklı ilçesindeki 7 alanda, aralarında depremde yıkılan binaların da bulunduğu yerler için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapım ihalesi gerçekleştirildi.

İzmir'de 22 Şubat'ta düzenlenen törenle 7 proje bölgesinde 1444 konut ile 208 dükkanın ve Bayraklı Şehir Hastanesinin yanında bulunan rezerv alanındaki proje bölgesinin ilk etabı olan 397 konutun temeli atıldı.
Bayraklı Şehir Hastanesi yanındaki 375 hektarlık rezerv alanda ilk etapta zemin artı dört ve zemin artı beş kat olmak üzere yapımına başlanan 34 blokun kaba inşaatı tamamlandı.

Rezerv alana TOKİ tarafından 8 bin 100 konutun inşa edilmesi planlanırken, yapılan ihalelerle 8 etapta 3 bin 640 konutun yapımı devam ediyor.

EMSAL ARTIŞI KARARI 
Depremin en çok vurduğu yer olan Bayraklı’da depremzedelerin 1 yıldır beklediği emsal artışı kararı ise 12 Ekim 2021 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi’nde karara bağlandı. Başkan Tunç Soyer, kent genelinde depremde ağır veya orta hasar görmüş binaların tamamına parsel bazında emsal artışı verilmesi yönündeki önergeyi ilk mecliste sunacağını açıkladı. Depremzedeler tarafından sevinçle karşılanan karar için TMMOB’a bağlı odalar ‘kent suçu’ vurgusu yaptı.



DEPREM YARGI SAYFASI: 5 DAVA... 29 SANIK...
117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası, yıkılan binalarda sorumlulukları olduğu iddia edilen kişilere yönelik açılan 5 davada 29 sanık yargılanıyor.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de saat 14.51'de yaşanan, merkez üssü Seferihisar olan ancak özellikle Bayraklı ilçesinde yıkıma neden olan deprem nedeniyle 117 kişi yaşamını yitirdi, 1034 kişi yaralandı.
İzmir ve çevre illeri sarsan depremde tüm Türkiye, enkaz altından gelecek umutlu haberleri bekledi. Enkaz altından kurtulanlarla sevinç, hayata veda edenlerle de büyük üzüntü yaşandı.

Depremin üzerinden geçen 365 günde yakınlarını kaybedenler ve enkaz altından sağ çıkanlar, bir yandan acılarıyla baş etmeye çalışırken bir yandan da adliye koridorlarında, yıkılan binalardan sorumlu olduğu iddia edilen kişilerin hak ettikleri cezaları almalarının uğraşını veriyor.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 5 binanın yıkılmasında ihmalleri olduğu iddia edilen şüphelilere yönelik depremin hemen ardından soruşturma başlattı.

Aralarında müteahhit, sürveyan, inşaat mühendisi, mimar; projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yaptırdığı, binanın kentsel dönüşüme sokulmasına karşı çıktığı ve binadaki hasarı bina sakinlerinden gizlediği iddia edilen apartman kat malikleri ile yapı denetim şirketi yetkililerinin de olduğu 29 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan dava açıldı.

Soruşturma kapsamında binaların yıkılmasında ihmali, denetim eksikliği olduğu öne sürülen belediye görevlileri ile İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde görevli kişilerden oluşan kamu görevlileri hakkında hazırlanan dosya ise ayrılarak Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında gereğinin yapılması için Memur Suçları Bürosu'na gönderildi.

İddianamelerde şüphelilerin tespiti ise Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 4 kişilik bilirkişi raporu ile yapıldı.

Raporlarda, 5 apartman için de ortak görüşe varılarak, "Projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik" nedeniyle yıkıldığına dikkati çekildi.
Depremde 36 kişi ile en çok can kaybının yaşandığı Rızabey Apartmanı'na ilişkin hazırlanan raporda, binanın daha önce deprem nedeniyle hasar aldığı, bu hasardan sonra projesiz, izinsiz ve kontrolsüz bir tamirat işlemi geçirdiğinin tespit edildiği, bu işlemin de yapının tamamen yıkılmasında etkisi olabileceğinin değerlendirildiği vurgulandı.
İddianamelerin mahkemelerce kabulü ile yeni adli yılda başlayan kovuşturma sürecinde ise 11 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı Yağcıoğlu Apartmanı B Blok davasında 2; 30 kişinin yaşamını yitirdiği, 8 kişinin yaralandığı Emrah Apartmanı davasında 3; 36 kişinin vefat ettiği 17 kişinin yaralandığı Rızabey Apartmanı davasında 9; 15 kişinin hayatını kaybettiği, 12 kişinin yaralandığı Doğanlar Apartmanı B Blok davasında 4; 11 kişinin vefat ettiği, 11 kişinin yaralandığı Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok davasında ise 11 olmak üzere toplam
29 sanık yargılanıyor.

Depremde ölüm ve yaralanmaların yaşandığı Barış Sitesi'ne ilişkin ise şüphelilerin hayatta olmaması ve kimlik tespiti yapılamaması nedeniyle dava açılamadı.

Sanıklar suçlamaları reddetti
Eylül ayında başlayan duruşmalarda Rızabey Apartmanı davasında tutuklu sanıklardan yapı müteahhidi H.H.Ö, hakkındaki suçlamaları reddederek binanın sonradan yapılan müdahaleler nedeniyle yıkıldığını ve inşaat bittikten sonra binanın depremlerde gördüğü hasar hakkında kendisine bilgi verilmediğini savundu.
Binanın betonarme statik proje müellifi ile sürveyanı inşaata hiç gitmediklerini söylerken, betonarme statik proje müellifi T.P. binanın yıkılmasındaki sebebin, 1999 ve 2005 depreminde hasar almasına rağmen gereğinin yapılmaması olduğunu, bu nedenle suçlu olmadığını ileri sürdü.

Depremde ilk 2 katı çöken Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok davasında sanık N.B. çizdiği projenin uygulanmadığını ve suçsuz olduğunu savundu. Yapı müteahhidi tutuklu sanık M.Y. de binanın alt kısmında bulunan ve depremde çöken markete dükkanı eksiksiz teslim ettiğini iddia etti.

Depremde yıkılan Doğanlar Apartmanı B Blok davasında yargılanan tutuklu sanıklardan müteahhit Ç.D, hiçbir inşaatında kalitesiz malzeme kullanmadığını, demiri de çimentoyu da en iyi yerlerden aldığını ve suçsuz olduğunu savundu.

Yağcıoğlu Apartmanı B Blok için görülen davada ise tutuklu sanık müteahhit, söz konusu bloğun yıkılmasının dış müdahaleden kaynaklandığını öne sürdü.

Emrah Apartmanı davası sanıkları ise ilk kez 29 Kasım'da hakim karşısına çıkacak.

İzmir'deki depremde yıkılan binalara ilişkin 29 sanık hakkında açılan 5 davada 8 sanık tutuklu yargılanıyor. (Haber servisi, AA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir