GERÇEKİZMİR - İzmir’in antik kenti tarihi bir geceye sahne oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından her yıl verilen ve İzmir'in bu yıl ikinci turda 5 kenti geride bırakarak kazandığı Avrupa Ödülü'nü aldı.
Smyrna Antik Kenti'nde gerçekleşecek törene Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları ile ev İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu Başkanı, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, AKPM Genel Sekreteri Despina Chatzivassiliou-Tsovilis, AKPM vekilleri, İzmir Milletvekilleri, belediye başkanları, bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı.
”İZMİR BU BAHÇENİN EN GÜZEL ÇİÇEKLERİNDEN BİRİ”
Gecenin açılış konuşmasını yapan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Sekreteri Despina Chatzivassiliou-Tsovilis, “Burada bulunmak büyük bir onur. Benim köklerim Sinop’tan geliyor, İzmir’den çok sayıda arkadaşım mevcut... Sizinle birlikte dinlediğim şarkılar, ettiğim danslar var, yemeklerinizi pişirmişliğim var. Sizin şehrinizin hikayeleriyle büyümüşlüğüm var. Evrensel bir ortam ve hava var. Tarihi boyunca bu şehir bunu yaşamış ve bugün Avrupa Ödülü’yle onurlandırılmış durumda. Yüzyıllardır bunu hak etmiş şehirlerden bir tanesi... Bugün İzmir’in Agorası’nda seslerimizi eşit bir şekilde duyurmanın mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. AKPM’nin hedef ve işleyişleri hakkında bilgilendirmede bulunan Chatzivassiliou-Tsovilis, “Bizim bahçelerimiz çeşitlilikle güzel. Türkiye bu Avrupa Konseyi bahçesinin önemli bir parçası ve İzmir bu bahçenin en güzel çiçeklerinden biri...” dedi.
BÖKE'DEN GURUR MESAJLARI
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu Başkanı, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ise “Çok heyecan duyduğum bir kürsüdeyim. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türkiye’yi ve CHP’yi temsil eden, aynı zamanda Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu başkanlığını yürüten bir İzmir Milletvekili olarak İzmir’in bu ödülle buluştuğu bu gecede bulunmak benim için büyük bir onur” diyerek başladığı konuşmasında, AKPM’nin demokratik kalkınma hedeflerini anlatarak, “AKPM işte bu değerleri yaşatan ve geleceğe taşıyan şehirlere bu ödüllleri veriyor. İzmir tam da bu değerleri var ettiği için ve cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ışık tuttuğu için bugün bu ödülü alıyor. Yeniden bu gururu bize yaşatan Belediye Başkanımız ve tüm yol arkadaşlarına gönülden tebriklerimi iletiyorum” dedi.
"EKOLOJİK DEMOKRASİ DİYORUZ... ŞİMDİ VE HEP BİRLİKTE!"
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise gurur gecesinde sözü demokrasiyle açtı. Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Demokrasi, İzmir’in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında ortaya konmuş, insanlığın en önemli inovasyonlarından biridir. Avrupa Birliği’nin savunduğu değerler, yani özgürlük, eşitlik, hukukun üstünlüğü, insan onuru ve hakları demokrasinin tartışılmaz yapıtaşlarıdır. Fakat dünya öyle bir noktaya geldi ki, demokrasi yeni bir perspektif kazanmak zorunda. Bu da ancak içine doğayı alan bir ufuk geliştirmekle mümkün” ifadelerini kullandı.
Başkan Soyer, “Pandemi, iklim krizi, savaşlar ve yaşadığımız felaketler gösterdi ki, demokrasinin var olması için vatandaşlara oy vermekten çok daha fazla sorumluluk düşüyor. Aktif yurttaşlık, özellikle yerelde, demokrasinin temel öznesi. Çünkü herkesin ve her şeyin birbirine bu kadar yakın olduğu yerelde, bireyin sadece kendinden mesul olması yetmiyor. Bireylerin birbirlerinden ve doğadan sorumlu oldukları bir anlayışa ihtiyaç var. Biz İzmir’de aktif yurttaşlığı çoğaltmak için sosyal demokrasiyi ekolojik demokrasi ve ekonomik demokrasiyle buluşturuyoruz. Doğanın sağlığının bozulduğu bir yerde, tek tek insanların sağlığını korumak mümkün değildir. Düşünün bir kere: Vücut sıcaklığımız bir derece bile arttığında, kendimizi hasta ve yorgun hissediyoruz. Aynı şey dünyamız için de geçerli. Dünyanın sıcaklığı bir dereceden çok yükseldiği için artık hasta bir gezegende yaşıyoruz. Bu nedenle demokrasinin doğaya saygıyı, doğayla uyumu ve doğa haklarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekiyor ki; bu hastalığı tedavisi mümkün olsun. İşte buna ekolojik demokrasi diyoruz. Onun için şimdi ve hep birlikte diyoruz” diye konuştu.
“VATANDAŞIN AYNI ZAMANDA YÖNETEN OLMASINI SAĞLIYORUZ”
Soyer konuşmasının devamında şunları söyledi: Gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak içinse ekonomik demokrasiyi geliştiriyoruz. Tarım, enerji, ulaşım, inşaat ve geri dönüşüm sektörlerinde kooperatifçiliği yaygınlaştırıyoruz. Vatandaşlarımızın örgütlemesini destekleyerek üretimin öznesi haline getiriyor ve aynı zamanda yöneten olmasını sağlıyoruz. Biliyoruz ki, bir toplum en zayıf halkası kadar güçlüdür. Vatandaşların ekonomik bağımsızlığı ve özgürlüğü ise ancak ekonomik demokrasiyle pekiştirilebilir.
İZMİR’İN DEMOKRASİ ANLAYIŞINI ANLATTI
Böylelikle İzmir’de sosyal, ekonomik ve ekolojik demokrasiden oluşan yeni bir demokrasi anlayışı ortaya koyuyoruz ve bunu yerelden inşa ediyoruz. Bu çabamızın çok önemli bir parçası da daima geçmişimizle ve değişimle uyum içinde olmak. Nesiller arası bilgi ve kültür aktarımını desteklemek. Bu duruşumuzu İzmir’in 2019 - 2024 yılı stratejik planında da sergiledik. Birleşmiş Milletler’in on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefinin tamamını kentin ana stratejisiyle bütünleştiren ilk belediye olduk. Sürdürülebilir gelişme hedefleri İzmir için iki temel anlam taşıyor. Birincisi refahı büyütmek ve bunu yaparken gelir adaletsizliğini engellemek. İkincisi ise şehrin büyümesini doğayla uyumlu bir şekilde sürdürmek. Bu stratejinin çıkış noktası, bir yerel yönetim olarak İzmir’in ekolojik zenginliğini ve ekonomisini bir arada geliştirebilmek. Böylece İzmir’in iklim krizine ve doğal afetlere karşı dirençli bir şehir olmasını sağlamak. Dirençli bir şehir olmanın yolu ise yaşamı demokrasi, doğa hakları, geçmiş ve gelecekle uyumdan oluşan bir değerler bütünü olarak görmekten geçiyor.
GÜÇLÜ MALİ YAPI VURGUSU
Ülkemiz giderek daha çok içine kapandığı bir dönem yaşıyor. Ekonomik krizle, hayat pahalılığı ile mücadele ediyor. Tüm olumsuz koşullara karşın biz İzmir'i dünyayla entegre ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü mali yönetimiyle AAA kredi notunu taşımayı sürdürüyoruz. Buca Metrosu’nda olduğu gibi büyük ölçekli uluslararası yatırımları ülkemize çekmeye devam ediyoruz. Şehrimiz, ortaya koyduğu özgün şehircilik vizyonu nedeniyle dünyanın ilk CittaSlow Metropolü ilan edildi. Fuarlar başta olmak üzere çok sayıda uluslararası buluşmayı şehrimize getirerek İzmir’i, Akdeniz ve dünya şehirleri için bir köprü haline getiriyoruz. Brüksel’de ve Almanya’nın 5 şehrinde İzmir Evleri’ni açtık ve böylece Avrupa’yla şehrimiz arasında ekonomik ve kültürel işbirlikleri kuruyoruz. Tüm bunlar İzmir’de savunduğumuz demokratik değerlerin ve dünyaya açık bir yerel yönetim anlayışımızın sonucu...
”SONUNA KADAR ARKANIZDAYIZ”
Büyükşehir Belediye Başkanı gurur gecesinde geride kalan gün Seferihisar’daki kampın açılış konuşmasında yol arkadaşlarınıza ‘Benimle misiniz?’ diye seslenerek gündeme damga vuran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu da selamladı. Soyer, “Sayın Genel Başkanım, hiç şüpheniz olmasın. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir, kadirşinastır. Türkiye’yi İzmir’le birlikte çok daha umutlu ve bereketli günlere ulaştırma mücadelenizde sonuna kadar arkanızda olduğumuzdan emin olabilirsiniz” dedi.
“YÜREĞİ ÇOKLUK İÇİNDE BİRLİK İÇİN ATAN 4.5 MİLYON İZMİRLİ ADINA”
Soyer sözlerini şöyle tamamladı: Avrupa Konseyi’nin değerli parlamenterleri... Biz İzmir’de bölünmeden ve kutuplaşmadan ortak bir geleceği inşa etmekte kararlıyız. Bu akşam şehrimize verilen bu ödülün İzmirlilerin bu kararlılığının bir nişanı olduğunu çok iyi biliyorum. Bu akşam burada misafirimiz olduğunuz için çok teşekkür ederim. Avrupa Ödülü Komitesi’nin aldığı bu karar, sadece şahsımı ve belediyemizi değil tüm İzmirlileri gururlandırmıştır. Ödülü, yüreği çokluk içinde birlik için atan 4,5 milyon İzmirli adına alıyorum. Güzel İzmir’in güzel çocuklarına ve güzel gençlerine emanet ediyorum. Emek veren, katkısı olan herkese çok teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
EN ÜST SEVİYEDEKİ ÖDÜL
1955’ten bu yana verilen Avrupa Ödülü, Avrupa vatandaşları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için en önemli araç olmanın yanı sıra Avrupa ideallerinin de yaygınlaştırılmasını sağlayan en üst seviyedeki ödül olarak tanımlanıyor. Ödülü alan kentlerin uluslararası görünürlüğü ve diğer belediyelerle iletişimi artıyor. Avrupa Ödülü, daha önce Şeref Bayrağı ve Şeref Plaketi kazanan başvuru sahipleri arasından her yıl bir veya iki belediyeye veriliyor.
İZMİR ŞEREF BAYRAĞI VE ŞEREF PLAKETİ ALMIŞTI
1970’te “Şeref Bayrağı”, 2014’te ise “Şeref Plaketi” ödülüne layık görülen İzmir, uluslararası organizasyonlara üyeliklerini, yurt dışındaki kentlerle işbirliklerini, proje ortaklıklarını ve uluslararası faaliyetlerini anlattığı bir dosya ile 15 Ocak 2022’de Avrupa Ödülü’ne başvuru yapmıştı. İzmir Almanya'dan Bamberg ve Ingolstadt, Litvanya'dan Palanga, Polonya'dan Boles?awiec ve Ukrayna'dan Ternopil ile kısa listeye kalmıştı.