
Yerlikaya duyurdu: İzmir'de FETÖ'ye 'Kıskaç!'

8 Ocak Çarşamba günü İzmir'de hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?

Ambulans hizmetlerinde yeni dönem!

Sadettin Saran hakkında yurt dışına çıkış yasağı!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - İzmir’in Çernobili’ olarak bilinen Gaziemir’in Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun fabrikasında yaklaşık 18 yıldır bulunan nükleer atıkların temizliği ile ilgili tartışmalar kent gündeminde yer almaya devam ediyor.
Radyoaktif atıkların bertaraf sürecine geçtiğimiz yılın temmuz ayında EKOVAR A.Ş. tarafından başlanırken meslek ve çevre örgütleri çalışmanın şeffaf biçimde yürütülmesi konusunda sık sık uyarılarda bulundu. Ege Çevre Kültür Derneği (EGEÇEP) ve mahalle sakinleri ile birlikte sürecin şeffaf yürütülmesi için konu yargıya da taşındı.
500 bin ton radyoaktif atığın bulunduğunun tahmin edildiği alanda yürütülen çalışmalarla ilgili tartışmalar siyaset ve belediye başkanlarının da gündemine girerken Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, alandaki nükleer atıkların Manisa Soma’daki çimento fabrikasında yakıldığını ileri sürmüştü.
Bölgede yaşayan vatandaşların amatör kamerasına yansıyan alandan dumanların yükseldiğine ait görüntülere sık sık şahit olunurken temizlik çalışması yürüten şirketin süreci kuralsız ve önlem almadan yürüttüğüne ilişkin görüntüler de birçok kez basına yansıdı. Bilim insanlarının verilerine göre 1 mSv/y (Sievert) oranı normal kabul edilirken daha önce çevreci avukat Arif Ali Cangı alanda normal değerin 7 bin 291 katı radyasyon olduğunu tespit etmişti.
Son olarak AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın çalışma ile ilgili yaptığı, “Yetkilendirilen kuruluş tarafından alanda yürütülen faaliyetler sonucu, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) radyoaktif atık işleme ve depolama tesisine henüz herhangi bir radyoaktif atık teslimi yapılmamıştır” açıklaması radyoaktif tehlikeyi tekrar gündeme taşıdı.
“RADYOAKTİVİTE 2007’DE TESPİT EDİLDİ!”
Konu ile yakından ilgilenen EGEÇEP Eş Sözcüsü avukat İpek Sarıca yaşananlar ve bölgedeki tehlikeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Sarıca sözlerine, “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) bölgedeki radyoaktiviteyi ilk kez 2007’de tespit etmiş. 2012 yılında biz ancak buradaki tehlikeden haberdar olabildik” diye başladı.
Sarıca’nın paylaştığı görselde alan yapılan ölçümlerde çıkan radyoaktivite değerlerine göre sınıflandırılırken kırmızı ile işaretli alanlar 150,00 Sv/saat’e kadar belirtilmiş. Avukat Arif Ali Cangı bu alanlarda 150’nin kat ve kat üzerinde olan 832.3’lük değeri bulmuştu.
(Alanda yapılan ölçümlerde çıkan radyoaktivite değerlerine ait görsel)
“SADECE İZMİR’İ DEĞİL TÜM DÜNYAYI TEHDİT EDEN BİR DURUM BU”
Sarıca, “Bizim korkumuz şuydu; Sahada çok fazla tespit edilen radyoaktif atık var. Geçmişten baktığımız zaman bir radyoaktif atık, bir de tehlikeli atık dediğimiz ağır metalle yüklü bir toprak var. Radyoaktif kirlilik bir yanda ağır metal kirliliği bir yanda. Ağır metal kirliliği suya kadar karışmış durumda. Gaziemir ve İzmir’i değil tüm dünyayı tehdit eden bir durum bu. Zaman boyutundan da bir tehdit var. 2007’den beri süregelen bir kirlilik, bir suç var. Atıkların nereden geldiği açıklanmıyor. Bu işin apayrı boyutu” diye konuştu.
“SEYRELTİRSENİZ TABİ Kİ RADYOAKTİVİTE YOK DERSİNİZ”
Sarıca konuşmasının devamında alanda radyoaktivite içermeyen materyallerle radyoaktivite bulunan materyallerin karıştırılarak seyreltildiğini öne sürerek AK Parti İzmir Milletvekili Kaya’ya da yanıt verdi. Sarıca, “Çevresel atık iyileştirme raporunda tahmini olarak ne kadar radyoaktif atık olduğu hesaplanmış ve 68 metreküp demişler. Noktalarla işaretlenmiş. Kırmızı noktalarla. Neye göre dediler hiçbir bilgimiz yok. Davaya sunulan belgelerden 68 metreküplük atıktan analiz yapıldı mı yapılmadı mı o da belli değil. Tuğlalardan, taşlardan örnek almışlar ama 68 metreküpten örnek alıp, analiz yaptınız mı? Radyoaktif atık yayan alan 68 metreküp olarak hesaplanmış. Çok yüksek değerde radyasyon yayan bir yer. Sahanın etrafında orta düzeye kadar radyoaktif atığın olduğu yerler de var. Sahadan 3 bin ton kimyasal atık çıktığı ve bertarafa gönderildiği söyleniyor. Ağır metal kirliliği olan atıklar, tehlikeli atık diye tanımlanmış çevresel iyileştirme planında. 3 bin ton eğer tehlikeli atık çıkarıldıysa sahadaki orta düzeyli radyoaktivite saçan alanlar ne oldu, atıklar nereye gitti? Onları asıl yaptıkları çok basit. Yoğurdu sulandırırsanız rengi açılır. Oradaki atıkları radyoaktivitesi bulunmayan bir toprakla karıştırdığınızda seyreltirseniz tabi ki de radyoaktivite yok dersiniz. Seyreltirsen farklı toprak ile karıştırırsan zaten değeri düşüyor” ifadelerini kullandı.
(Kurşun fabrikasından çıkan atıkların Bilecik'e gönderildiği bilgisini içeren görsel)
RADYOAKTİVİTE İÇEREN ATIKLAR BİLECİK’E GÖNDERİLMİŞ!
Geçtiğimiz dönemde atıkların Manisa’daki bir çimento fabrikasına gönderildiği Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık tarafından açıklanırken, Sarıca atıkların bir bölümünün Bilecik’teki bir çimento fabrikasına gönderildiğini açıkladı.
Sarıca, “Kepçe çalışıyor orada baktığımızda eğer hazırladıkları plana göre yüksek radyoaktiviteli atıklar en son çıkarılacak ve TENMAK’a gönderilecek. 2022 yılında temizlik için başvuru yapılıyor. Nükleer Düzenleme Kurumu’ndan temizlik için yetki isteniyor. 12 Temmuz 2024’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı planı onaylıyor. Çalışmalar da zaten kısa süre sonra başladı. Atıkların nereye götürüleceği de planda açıklanmamış. Listede atıkların götürülebileceği atık bertaraf tesisleri var ama birinci ilerleme raporunda Bilecik’te bir çimento fabrikasına götürüldüğü yazıyor. Çimento fabrikasında ne oldu o atıklara? Atıkların Eylül ayında Bilecik’e gönderildiğini biliyoruz. Tehlikeli atık diye tanımladıkları atıkları Bilecik’e götürmüşler. Yaktılar diyelim ki ortada yine külü kalır” diye konuştu.
BAKANLIK ÇALIŞMALARI DURDURMUŞ!
Sarıca konuşmasında bakanlığın çalışmaları başladığı günden 2 gün sonra durdurduğunu da açıkladı.
Sarıca, “23 Temmuz’da alanlara temizlik çalışmalarına başlandığı yazılıyor. Eylül ayında Çevre Mühendisleri Odası’na bir yazı geldi, bilgi edinme kapsamında. Yazıda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı diyor ki, “23 Temmuz’da başlayan çalışmaları gaz emisyonu nedeniyle 25 Temmuz'da durdurduk." Ben de eğer durdurulduysa ilgili belgelerin tarafımıza iletilmesi içn TENMAK’a ve İl Müdürlüğü’ne yazdık. Böyle bir ley varsa sahadaki çalışmaları da durdurun dedik. NDK, TENMAK ve İl Müdürlüğü bu konu hakkında bir bilgimiz yok diye cevap verdi. Bakanlık ise hala cevap vermedi. Yetkilendirme ve çevre iyileştirme planının iptali için açtığımız davada Bakanlığın savunma dilekçelerinde ise "gaz çıktığı için durdurduk ama tarafımıza iletilen birinci ilerleme raporunda çalışmaların devam ettiğini fark ettik.” cümlesini defalarca kullanmışlar.
“RADYOAKTİF ATIKLAR TÜM TÜRKİYE’Yİ GEZİYOR”
Sarıca radyoaktivite karışmış atıkların üstü açık kamyonlarla bertaraf edilmek için transfer edildiğini açıklarken, “Kamyonlar sahada tozu dumana kata kata açık alanda dumanlar saçılıyor etrafa çalışanlarda hiçbir önlem yok. Üstü açık şekilde şehirlerarası yolculuk yapıyor. Radyoaktivite bulaşmış olan atıklar Türkiye’yi geziyor. TENMAK’a kapasitelerini sorduğumuzda 8 bin 70 metreküp depolama alanları olduğunu söylediler. 11 Kasım’da gelen yanıtta burada düşük ve orta düşüklükteki radyoaktif atıklarını depolayabildiklerini açıkladılar ve 7 bin 470 metreküp radyoaktif atık depoladıklarını belirttiler. TENMAK'ta 600 metreküplük boş alan var. TENMAK’a nasıl götüreceksiniz? Radyoaktif maddeleri saklayacak alan yok Türkiye’de. Çıkan atıkların akıbeti belirsiz. Çimentoya da katıyorlar bu maddeleri. Çimento güçleniyor o zaman. Ev alırken cihazla ölçüm yapmak zorunda kalacağız yakında. Şu an kurumlar sorumluluktan kaçıyorlar.” ifadelerini kullandı.
VEZİRHAN ÇİMENTO'DAN YALANLAMA
Vezirhan Çimento şirketi İzmir Gaziemir'den çıkarılan ve radyoktivite içeren atıkların Bilecik'te şirkete ait alanlara taşındığına dair iddiaları yalanladı.
Şirket tarafından yapılan açıklama şöyle;
“Son teknoloji kullanılarak uluslararası akreditasyona uygun, çevre dostu olarak yapılan, gerek iç piyasa gerekse ihracat ağırlıklı çalışan, bölgede önemli bir istihdam ve katma değer yaratan şirketimizde radyasyon içeren nükleer atıkların imha edildiğine yönelik basında çıkan haberler doğru olmayıp, şirketimiz tarafından radyoaktif malzeme imha işlemi yapılmamaktadır.
Bununla birlikte lisanslı şirketlerden alınan yönetmeliğe uygun atıklar alternatif yakıt kategorisinde değerlendirilmekte olup, bu atıklar ülkemizde bulunan birçok çimento şirketi ve katı atık tesisi olan şirketler tarafından kullanılmaktadır. İlgili firmadan tarafımızca deneme amaçlı birkaç kamyon alım yapılmış başka bir alım yapılmamıştır.
Şirketimize ait 26.01.2029 tarihine kadar geçerli çevre izin ve lisans belgesi bulunduğu gibi yine tesise gelen tüm atıklar için lisans belgesi aranmaktadır. Lisans belgesi ve yönetmelikte yer almayan hiçbir atık tesise sokulmamaktadır.
Bu noktada belirtmek isteriz ki; şirketimizde bir adet sabit radyasyon ölçüm cihazı ve radyasyon ölçüm belgesi bulunan mühendisler çalıştırılmakta olup tesise kabul edilen her türlü malzeme açısından dışarıdan müdahale imkanı olmayan hassas ölçümler yapılmaktadır.
Şirket bünyesinde alternatif yakıt olarak kullanılan atıklarda orijinal lisans belgeleri ve uluslararası yetkinliğe sahip olan firmaların gözetim raporları denetim yapmaktan sorumlu sertifikalı çevre mühendislerimiz tarafından incelenip, gerekli gözetimler ve radyasyon taraması ölçümleri sonucunda tekrar denetleme yaparak olumsuzluk bulunmamasının akabinde kabulü sağlanmaktadır.
Bilinmelidir ki şirketimiz kurulduğu günden bu yana çevre ve halk sağlığına, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak faaliyet göstermekte olup Bilecik halkı ve çevre açısından endişe edilebilecek en ufak bir durum söz konusu değildir.
Basında yer alan haberlerin akabinde Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığının C-027909 sayı ve 15.04.2025 tarihli ani denetimde bulunmuş olup mevzuata aykırı bir durum tespit edilmediği gibi fabrika sahasında radyasyon ölçümü yapılmış ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır.
Tüm yasal haklarımız saklı kalması kaydıyla kamuoyuna saygı ile duyururuz.”