Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Atike Demir, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle açıklama yaptı. Uzman Dr. Demir, sigarayı bırakmayla ilgili farkındalığın artması nedeniyle polikliniğine başvuru sayılarında da artış olduğunu kaydetti. 2023 yılında, hastanelerindeki sigarayı bırakma polikliniğine 1400'ün üzerinde kişinin başvurduğunu kaydeden Dr. Demir, "Başvuranların bırakma düzeyine tedaviye başladıktan sonra hemen değil en az 6 ay geçtikten sonra bakılması sağlıklı sonuç veriyor. Polikliniğimizde bırakanların sayısı başvuruların yüzde 45-50'sini oluşturuyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor" dedi. Sigarayı bırakma tedavisinin tamamen kişiye özel olduğunu anlatan Uzm. Dr. Atike Demir, şunları söyledi:
"Herkes için standart bir tedavi olamaz. Bu bir bağımlılık tedavisi olduğu için kişinin sağlık durumuna, bağımlılık derecesine, ek hastalıklarına, sosyokültürel düzeyine ve tedaviye ulaşma şartlarına göre başarı oranı değişiyor. Temel olarak kişinin önce sigaranın zararları konusunda bilinçlendirilmesi, bırakma konusunda da kendisinin daha net karar verip uygulaması gerekir. Daha sonra kararından vazgeçmemesi için ona gerekli motivasyon desteği veriyoruz. Beraberinde ilaç tedavisi verilmesi de hastanın daha rahat şekilde sigaradan kurtulmasına yardımcı oluyor."
'ELEKTRONİK SİGARADAN KURTULMAK İÇİN DE BİZE BAŞVURUYORLAR'
Son dönemde kullanım sıklığı giderek artan elektronik sigaraları kesinlikle önermediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları UzmanıDr. Atike Demir, elektronik sigaranın nikotin içeren likitlerin kullanıldığı bir cihaz olduğuna dikkat çekti. Uzm. Dr. Demir, "Elektronik sigarada da bağımlılık aynı şekilde devam eder, üstelik psikolojik bağımlılığı artar. Elektronik sigaradaki kimyasalın akciğerlerde ve bronşlarda zarara yol açtığını söyleyebiliriz. Sigaradan kurtulmak için başka bir zehirli madde kullanmak doğru değil. Elektronik sigaradan kurtulmak için de bize başvuruyorlar. Onlara da aynı şekilde tedavi uyguluyoruz" diye konuştu.
Kesinlikle iki sigaranın da zararlı olduğunu dile getiren Umm. Dr. Demir, "Hangisi daha zararlı demek elma ile armutu karşılaştırmak gibidir. Kesinlikle ikiside zararlı. Bir zararlı maddeden kurtulmak için başka bir zararlı maddeyi kesinlikle önermiyoruz. Elektronik sigara kullanımı doğru bir yöntem değildir. Sigarayı bırakmak için daha bilimsel yöntemler var. Bu bilimsel yöntemler Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul gören ve önerilen yöntemlerdir. Bu nedenle halkımızın hastanelere ya da polikliniklere başvurarak hekim kontrolünde sigarayı bırakması en güzelidir" idedi.
'PASİF İÇİCİLER 4 SİGARADAN 1'İNİ İÇMİŞ GİBİ OLUR'
Hastanelerine İzmir başta olmak üzere çevre illerden de başvuran çok hasta olduğunu vurgulayan Demir, tedavinin yaklaşık 2 ay sürse de takibin 1 yıl devam ettiğini ifade etti. Demir, pasif içicilikteki risklere dikkat çekerek şöyle devam etti:
"İlaç tedavisini iki üç ay sürdürüyoruz. Ama bu yeterli değil. Sonraki dönemde takip önemli. Kişinin tekrar sigaraya yönelmemesi yeniden sigarayı başlamasını tetikleyecek herhangibir etkenden uzaklaştırılması için motivasyonel desteğin sürmesi ilk 1 yıl önemli. İçenler ne kadar sigaradan zarar görüyorsa aynı şekilde pasif içiciler de aynı zararı görüp aynı hastalıklara yakalanabiliyor. Çevresel faktörler önemli. Ev içi maruziyet pasif içiciliğe bağlı çocuklarda ve erişkin hastalarda ciddi sorunlara yol açıyor. Eğer bir ortamda sigara içiliyorsa içmeyen kişi içilen toplam sigaranın 4'de birini içmiş gibi olur. Bu da ciddi bir miktar. Özellikle pasif içicilerin bu zararı görmesini engellemek için kapalı ortamlarda sigaranın kesinlikle yasaklanması ve bunun kontrol edilmesi çok önemli. Çocuklarımızı bebekleri pasif içicilikten korumak gerekir."(DHA)
Sayfa başına git