Polisin, tarihi eser kaçakçılarından kurtardığı altın ve gümüşten yapılmış 2,7 santimetre boyundaki "Arinna'nın Güneş Tanrıçası" heykelciği, ait olduğu topraklarda, İzmir Arkeoloji Müzesi'nin özel hazine odasında ziyaretçileriyle buluşuyor.
"Bin Tanrılı Halk" olarak adlandırılan Hititler için büyük önem taşıyan ve bir şehrin ana tanrıçasını simgeleyen 3 bin 500 yıllık Arinna'nın Güneş Tanrıçası heykelciği, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerince, 2015'te Çiğli ilçesinde tarihi eser kaçakçılarının elinden kurtarıldı.
İzmir Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilen heykelcik, Kültür ve Turizm Bakanlığının "Göremediklerinizi Göreceksiniz" projesi kapsamında müzenin deposundan gün yüzüne çıkarıldı.
Altın ve gümüş karışımı ince bir levhadan kesilerek şekillendirilen, hale biçimli başlık taşıyan tanrıça heykelciği, aslan pençeli kolçakları ve ayakları olan taht üzerinde oturur vaziyette özel hazine odasındaki ziyaretçilerini karşılıyor.
Heykelciğin bir benzerinin Anadolu topraklarından ABD'ye götürülerek New York Metropolitan Museum Art'ta sergilendiği biliniyor.
Arinna'nın Güneş Tanrıçası'nı simgeleyen diğer 3 örneğinden ikisi Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, 1'i de Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor.
Güneş Tanrıçası figürünün tarih boyunca değişen yüzü
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzedeki 180 bin eserin ancak yüzde 5'ini sergileyebildiklerini, çok değerli birçok parçayı ise depoda koruduklarını söyledi.
Van bölgesine ait 2 bin 800 yıllık Urartu kültürünü yansıtan prenses kemerini ocakta, 2 bin 600 yıl önce Atina'daki Çömlekçiler Çarşısı'nda işlenen parfüm şişelerini şubatta müzede ziyaretçileriyle buluşturduklarını ifade eden Keser, martta da ziyaretçilerini Arinna'nın Güneş Tanrıçası ile karşıladıklarını dile getirdi.
Tanrıça heykelinin Hitit İmparatorluğu'ndan kaldığına dikkati çeken Keser, "Eski Anadolu'ya ait bir kült olan Arinna'nın Güneş Tanrıçası'nın, Hepat, Kubaba ve sonrasında Kybele adıyla günümüze kadar uzanan izlerini hala görmekteyiz. Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında, ismi farklı bile olsa, görünüşte güneş tanrıçası özelliklerini anımsatan, tanrıça heykellerindeki ışınlı taçlar; Bizans dönemine gelindiğinde Meryem Ana'nın başındaki ışık halelerine dönüşecektir. New York'taki Özgürlük Heykeli'nin, ışınlı bir taç taşıyan kadın şeklinde temsil edilmesi, sanki, Arinna'nın Güneş Tanrıçası'nın günümüze uzanan izlerini taşır niteliktedir." dedi.
Keser, nazara ve kötü düşüncelere karşı insanları koruduğuna inanılan heykelciğin değerinin paha biçilemez olduğunu kaydetti.
Eserin kazı yoluyla değil polisin özenli çalışması sonucu Müzeye kazandırıldığını vurgulayan Keser, "Emniyetin takibi, gizli operasyonu olmasa belki biz bu eseri göremeyecektik." ifadesini kullandı.
12 ayda 12 eser
"Göremediklerinizi Göreceksiniz" projesi çerçevesinde, nisanda da Arkaik dönemden kalma törensel kaplar sergilenecek.
Müzenin mayısta ziyaretçileriyle buluşturacağı eser Orta Kalkolitik döneme ait Kilia Tipi İdol-Stargazer (Tepegöz-gökyüzü gözlemcisi) olacak.
Projenin haziran ayı konuğu Helenistik döneme ait Artemis'in Tapınak Modeli, temmuz konuğu yine aynı dönemden bronz strigilis (Temizlenme kaşığı) olacak.
Helenistik dönemden kalma ruha eşlik eden figürinler ağustos, Arkaik döneme tarihlenen Mısır kökenli figürinler eylül, aynı dönemden Akhelous tasvirli yağ kabı ekim, Klasik dönemden Kadın Protomu mezar hediyesi kasım, Tunç Çağı'ndan çivi yazılı tablet ise aralıkta sergilenecek. (AA)