Dokuz Eylül Üniversitesi Başhekimi Prof. Dr. Mete Edizer, hastanelerine bağışlanan iki kadavranın izinsiz ve gizli bir şekilde özel bir üniversiteye gönderildiği iddiasına ilişkin, "Bizim bildiğimiz 2 kadavra yok. Daha fazla olabilir mi, önceden başka kadavra transfer edilmiş olabilir mi bilemiyoruz, araştırıyoruz." ifadelerini kullandı.
- KADAVRA SKANDALINDA 2.PERDE: SERTEL ŞOK İDDİAYI AÇIKLADI...
Prof. Dr. Edizer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadavralar konusunda da "ahlaki" bir değer bulunduğunu, kadavraların üniversiteye emanet edildiğini ve asla satılamayacağını belirtti.
Kadavraların izinsiz ve gizli şekilde özel bir üniversiteye gönderdiği iddia edilen DEÜ Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Mağden hakkında kurum içinde soruşturmanın sürdüğünü ifade eden Edizer, soruşturma sona ermeden Mağden'in görevden uzaklaştırıldığını, çünkü "dellilerin karartılmasının söz konusu" olduğunu ifade etti.
Edizer, soruşturma sonucunda olayın adli mercilere intikal edebileceğini vurgulayarak, "Belki savcılık duruma el koyacak, belki bizim hukuk büromuz konuyu ilgili mercilere götürecek." diye konuştu.
Üniversitede kadavra sayımının da yapılacağına işaret eden Edizer, "Bizim bildiğimiz 2 kadavra yok. Daha fazla olabilir mi, önceden başka kadavra transfer edilmiş olabilir mi bilemiyoruz, araştırıyoruz." dedi.
Edizer, şöyle konuştu:
"Kalan öğretim üyeleri olarak çok üzgünüz, zan altında kaldık. Herkes 'Bu sıkıntıyı nasıl atlatırız' diye düşünüyor. Diğer öğretim üyelerimizin alnı aktır. Para karşılığı böyle bir durum varsa cezası da çok daha ağır olacaktır. Bende buna yönelik bir belge yok. Bu konunun atışmaya dönmesini istemiyoruz. Yasal süreç devam edecektir. Orada son 5 yıldır ne olduğunu bilmiyoruz. Yeni kadavralara yer açmak diye bir durum mümkün değil. Bu, dekan hocamızın uhdesindedir. Herkesin görev tanımlarını hatırlatmak istemiyorum. Bölümünüzdeki bir ameliyat masasını alıp 'Bu benim' diyemezsiniz, başhekim, dekan imzası gerekir. 'Kadavrayı ben satın aldım' da diyemezsiniz."
Prof. Dr. Orhan Mağden'in açıklamaları
Kadavraları hastaneden kaçırdığı iddia edilen Prof. Dr. Orhan Mağden ise anatomi anabilim dalına katkıda bulunan akademisyenlerin evrensel ilke ve ahlak kurallarından asla vazgeçmeyeceğini, eğitimin onlar için her şeyden önemli olduğunu aktardı.
Bir üniversitedeki kadavraların transferi, defnedilmesi ve araştırma sürecinde değerlendirilmesine ilişkin yetkinin tüm dünyada anatomi anabilim dalı başkanlarına ait olduğunu kaydeden Mağden, "Anatomi anabilim dalı başkanları ve öğretim üyeleri kullandıkları kadavraları mağduriyeti olan fakültelere, dayanışma gereği vermektedir. Herhangi bir talep gelirse biz uygulama salonuna iner, elimizde mevcut olan kadavrayı göndeririz. Tüm anatomi anabilim dalı başkanları bu geleneksel uygulamayı yapar. Kullanılmış kadavraları gerek duyulursa başka üniversitelerdeki tıp fakültesi öğrencilerine yollar." dedi.
Üniversitedeki 2 kadavrayı Okan Üniversitesine gönderdiklerini ifade eden Mağden, kadavraların araştırma ekibine ait olduğunu, yetkinin de kendisine ait olduğunu savundu.
İddialarla ilgili hukuki süreç başlatacağını dile getiren Orhan Mağden, "Bir kuruşluk para transferi olmamıştır, 2 kadavra sadece eğitim ve öğretim amacıyla kullanılmıştır." ifadelerini kullandı. (AA)