Küçük yaştaki kız çocuklarına karşı istismar suçu işleyen erkeklerin bu kız çocuklarıyla evlenerek istismar suçundan affedilmesini öngören ve daha önce de iki kez gündeme getirilen ‘çocuk istismarı zanlılarına af’ düzenlemesiyle ilgili tasarısının 7 Ocak Salı günü TBMM’de görüşülmesi bekleniyor. Tasarıya göre, çocuk ile cinsel istismar faili arasındaki yaş farkının 10’un üzerinde olmaması ve evlendirilmeleri durumunda verilen ceza erteleniyor. Benzer tasarıyı, kadın örgütleri 2016’da “Tecavüzü meşrulaştıramazsınız”, 2018’de “İstismarı affettirmeyiz” protestolarıyla geri çektirmeyi başarmışlardı. Yeniden gündeme gelen tasarıya karşı, kadınlar birçok kentte “Çocukların Cinsel İstismarının Affı Olmaz” diyerek eş zamanlı olarak sokaklara çıktı. İzmir’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar, yasa tasarısına ilişkin ortak açıklama yaptı ve ‘İstismarın affı olmaz” diye haykırdı.
CEZASIZLIK YOLUNA GİDİLMEK İSTENİYOR
İzmir Kadın Platformu adına basın metnini okuyan Nuray Öztürk, “İktidarın, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan affedilmesine yönelik bir tasarı hazırladığıyla ilgili haberler bir süredir basına yansımakta. Son çıkan haberlere göre AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra, Ocak 2020 gibi meclise getirileceği söylenmekte. Şu anda getirilmek istenen af, 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşında bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek ile evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmek istenmektedir. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini öngörüyoruz. Nitekim, Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi kendisinden 9 yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanda ‘kız çocuğunun yaşını bilmediğini’ savunan faili beraat ettirmiş ve Yargıtay da oy çokluğuyla bu kararı onamıştır. ‘Geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam etmesi, mağdurun şikayetçi olmaması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği’ gibi gerekçelerle verilen bu karar, 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarının meşrulaştırılmasının alt yapısının sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir. Ayrıca böyle bir af, 2005 yılında kanundan çıkarılan ‘tecavüzcü ile evlilik durumunda cezasızlık sağlayan’ maddenin geri getirilmeye çalışıldığını göstermektedir” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI YAPTI
İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamanın çocukların tekrarla istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkum edilmesi anlamına geldiğini dile getiren Öztürk, “AKP’nin ‘Affı bir defaya mahsus yapacağız’ açıklaması, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir. Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir. Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz. İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta! Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahası önlemek elinizde! İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin! Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektedir. 2016’da ‘Tecavüzü meşrulaştıramazsınız”, 2018’de ‘İstismarı affettirmeyiz’ diyerek sokakları mücadele alanına çevirerek yasayı geri çektirdik. Bugün tüm Türkiye’de kadınlar olarak yine sokaktayız ve tekrar söylüyoruz. ‘Çocuk istismarının affı olmaz. Daha önce izin vermedik yine izin vermeyiz.’Son olarak tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz!” ifadelerini kullandı.