Olay, geçen yıl 26 Mart'ta saat 23.00 sıralarında Konak ilçesi, Güney Mahallesi, 1158 Sokak'ta meydana geldi. 5 aylık hamile Sezen Ünlü, dini nikahla birlikte yaşadığı Anıl Yolum tarafından bıçaklandı. Vücuduna aldığı bıçak darbeleriyle kanlar içinde yere yığılan Ünlü, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ünlü'nün karnındaki bebeği de saldırıda öldü.
Gözaltına alınan Anıl Yolum, polisteki ilk ifadesinde, "2 aydır sorunlarımız vardı. Konuşmak için gittim. Eşime ait sosyal medya hesabında, başka kişilerden gelen mesajları gördüm ve sinirlendim. Bu nedenle aramızda tartışma çıktı. Sonra eşimi bıçakladım ve olay yerinden kaçtım" dedi. Tutuklanan Anıl Yolum hakkında, 'gebe olduğu bilinen kadını öldürme' ve 'çocuğu kasten öldürmek' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
'METRUK YAPIDAN BİRİ ANIL 3 KİŞİNİN ÇIKTIĞINI GÖRDÜM'
Davanın 3'üncü duruşması, bugün İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Anıl Yolum'un yanı sıra öldürülen Sezen Ünlü'nün babası Serdar Ünlü ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tanıklar dinlendi. İlk söz verilen cinayetin görgü tanıklarından Hediye Özyaşar, "Balkondaydım ve bağrışma seslerini duydum. Uyuşturucu kullananlar genellikle o metruk yapıya girerler. Yine öyle sandım. Daha sonra çok acı bir kadın çığlığı duydum. Sonra metruk yapıdan biri Anıl 3 kişinin çıktığını gördüm. Anıl'ın elinde bıçak vardı. Arkadaşlarına, 'Kaçın' dedi. Bir metre yürüdükten sonra geri döndü ve diğer iki kişiye 'Ben onu öldürdüm' dediğini duydum" dedi.
'YOLUM AİLESİ BENİ TEHDİT ETTİ' İDDİASI
Şahitlik yapacağı için Yolum'un ailesi tarafından üzeri kapalı olarak tehdit edildiğini savunan Özyaşar, "Olaydan sonra Anıl'ın kardeşi geldi ve olayı kendilerine anlatmamı istedi. Ben de anlattım. Sonra bana Sezen ve Anıl'ı anlatmaya başladı. Susturdum ve beni ilgilendirmediğini söyledim. Başka bir gün de sanığın amcasıyla ortak bir tanıdığımız gıda paketleriyle evime geldiler. Olayı bir kez de onlara anlattım. Getirdikleri gıdaları, mahalledekilere dağıttım. 31 Ocak'ta amcası yeniden geldi ve bana tanıklık yapıp yapmayacağımı sordu. Gideceğimi ancak tebligat gelmediğini söyledim. Elini havaya kaldırıp bana, 'Buradaki çok insanın başı belaya girecek' dedi. Ortak tanıdığımıza bir daha bu kişileri eve getirmemesini söyledim. Bugün de duruşma öncesinde sanığın annesi doğruları söylememem durumunda; saçımı başımı yolup buradan sürükleyerek götüreceğini söyledi" diye konuştu.
'DOĞMAMIŞ ÇOCUĞU SANA NASIL VEREBİLİR'
Özyaşar'ın ardından Sezen Ünlü'nün kuzeni Çağatay Delikanlı'ya söz verildi. Delikanlı, ifadesinde şunları söyledi:
"Olaydan 3 gün önce Sezen ve arkadaşı Petek'le yolda karşılaştım. Sezen, o sırada biraz arkasından gelen Anıl'ı göstererek 'Beni öldürecek' dedi. Ben bakınca Anıl, elindeki bıçağı katlayıp cebine koydu. Sezen ve Petek'i gönderdim. Anıl'ın yanına gidip 'Ne yapmak istiyorsun bela mısın?' diye sordum. Anıl da 'Çocuğumu istiyorum' dedi. Bunun üzerine ben de 'Sezen daha 5 aylık hamile. Doğmamış çocuğu sana nasıl verebilir' diyerek ortamı yumuşattım ve ayrıldım. 3 gün sonra da cinayeti duydum."
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve diğer tanıkların dinlenmesine karar verip, duruşmayı erteledi. (DHA)