Geçtiğimiz hafta toprak koruma kurulu, 1991 yılında Turizm bölgesi ilan edilmiş, son 10 yılda tarım vasfını tamamen yitirmiş İnciraltı için oy çokluğu ile “ Tarım dışı kullanın izni” vermişti. Kurulda şerhi bulunan ziraat odası, tarım yapıldığını, şehir plancıları odası ise “Planlama ilkelerine aykırı” olduğunu iddia etmişti. İNGEDER Başkanı Tayfun Karabulut, İnciraltı ve bahçelerarası toprak sahipleri ile birlikte meslek odalarının açıklamalarına tepki vererek “Eski verimli tarım tarihe karıştı. İnciraltı’nın simgesi okaliptus ağaçları bile kuruyor. Artık yeter, köstek olmayın destek olun” çağrısında bulunarak kendilerini bölgemize davet etmiştik, ama maalesef gelmeyerek yine üst perdeden konuşmaya devam etmektedirler. Görüyoruz ki yine İzmir benzer görüntülere sahne olacak, ancak bu sefer sessiz kalmayarak, açık ve net olarak haklarımızın yenmesine artık müsaade etmeyeceğiz. Bugün mücadelemizde yalnız değiliz. İnciraltı’nın arkasında sadece toprak sahibi yok, İzmir var İzmirli var. Topraklarımızı bugüne kadar koruyan kollayan, kentsel dönüşüme veya betonlaşmaya mahkûm etmeyen biziz yani has İzmirliler. Ne bir kurum, ne de bir meslek örgütü. Yıllar önceden sularımızda başlayan bor sorunu ve son yıllarda şiddetli derecede oluşan klor ve tuz ile artık tarım yapma imkanı kalmadığında neredeydi ziraat mühendisleri? Sağımız solumuz gökdelen dolarken, Teleferik dağı ile aramızda yer altından devam eden Narlıdere metro inşaatı sonrası sudan bahsedebilir misiniz? Neden anlamak istemiyorsunuz? Neden onlarca çağrı yapmamıza rağmen gelip bizleri, bölgemizi görmüyorsunuz, dinlemiyorsunuz?” dedi.
TARIM VASFININ KALMADIĞINI GÖSTERİYOR
Karabulut, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarım İzmir İl Müdürlüğü ekipleri haftalarca bölgemizde yerinde tespitler ve örnekler alarak yapılan çalışmaları kurula sunulunca onay hem vicdani hem de kanuni alınabildi. Yaptığınız açıklamalar ile neyi amaçlıyorsunuz? Gerçekler bunlar değil ki! İnciraltı İzmir’in şansı, planlanması aslında “Planlanma ilkelerine uygun”. Bugünkü nargileci, mangalcı ve düğün salonu hali hiçbir şeye uygun değil. Devletin her kademesi sizlerden fazla bu şehri, bu ülkeyi ve kamunun içinde bulunan her bireyi düşünüyor, bugün görüyoruz. Biz veya birileri istedi diye olmadı, gerçekler İnciraltı’nın tarım vasfının kalmadığını gösteriyor”
SOYER BİZİ ÜZDÜ!
Karabulut, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’in geçtiğimiz gün yaptığı 2010 yılında Toprak Koruma Kurulunun aldığı “ İnciraltı Tarım dışı kullanılma iznini idare mahkemelerinde iptal etme kararına , bugün her nedense atıfta bulunarak ‘Hukukun yanındayız’ açıklaması biz İzmirli toprak sahiplerini derinden üzmüş, şaşırtmıştır. Çünkü bu mahkeme karından 9 yıl sonra 30 Mart 2019 tarihinde yani seçimden 1 gün önce bu kararları ve durumlarımızı bilerek, bizleri toplayarak verdiği sözde İnciraltı’nın planlanması yapmak ateşten gömlek değil, vicdanımız ve aklımız bunu emrettiği için biz bu meseleyi çözeceğiz’ demişti. Sözüne benzer birçok net sözler yüzlerimize bakarak vermişti. Bugünkü açıklamadan ne yapılmak istendiğini anlamıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve hükümet adına Ak Parti İzmir Milletvekilimiz Mahmut Atilla Kaya da açıkladı; İnciraltı’nın planlanması ile İzmir’in en büyük yeni nitelikli yeşil alan kazanılacağını da müjdelemiştiler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü, İnciraltı planlarında yeni oluşacak yeşil alanların tespitinde çevre bilimcilerden oluşan bir ekip ile hassas bir çalışma yürütüyor. Neden? Çünkü İnciraltı’nı koruyarak planlamak istiyorlar. Ayrıca kalan yerler öyle 17 kat falan değil, çünkü başta biz istemeyiz o çirkinliği. İsteğimiz; gökdelen imarı olmadan, şehrin faydasına olacak sağlık turizmi odaklı bir planlamadır. Bu planlamada da tüm İzmir’in katılımı ile hep birlikte olacaktır” dedi.
ÇAĞRIDA BULUNDU
Karabulut, sözlerine şöyle devam etti:
“Sizlere bir kere daha çağrımız TMMOB İzmir Kordinasyon Kurulu olarak; körfezin karşı kıyısında 17 katlı kulenizden bizlere, topraklarımıza bakıp konuşmak değil, beş nesildir İnciraltı toprak sahipleri ile de bir kere birlikte bakmak ve sizlere gösterelim topraklarımızı, bizleri ve gerçekleri görün. Gerçekler üzerinden gidilmediği sürece plansız kalan toprakların kamuya faydası olamaz, olsa olsa yıllardır mücadele ettiğimiz arsa simsarcılarına yani ranta faydanız olur. Yıllarca İnciraltı toprak sahibinin plan isteğini rantçı sözü ile baskılamaya çalışarak, aslında topraklarımızı kimliksiz bırakarak ranta kurban ettirdiğinizin farkında mısınız? 2720 hak sahibi var, sadece suçumuz İnciraltı toprak sahibi olmak ve bu topraklarımızı simsarlara karşı bugüne kadar mücadele etmek. Şimdi biz topraklarımız ve İzmir için mücadele ettik ve etmeye devam ediyoruz. Ya siz ne için mücadele ediyorsunuz?”
Baki Okutan 11 Ekim 2020 Pazar 01:40
|
Kemal 3 Ekim 2020 Cumartesi 23:22
|