GERÇEKİZMİR – 2009-2014 yılları arası Kemalpaşa Belediye Başkanlığı yapan, 5 yıllık aranın ardından 2019 yerel seçimlerinde yeniden belediye başkanı seçilmeyi başaran Cumhuriyet Halk Partili Rıdvan Karakayalı, Gerçekizmir’e özel açıklamalarda bulundu.
Karakayalı, ilk başkanlık dönemiyle yeni dönem arasındaki farkları, nasıl bir belediye devraldığını, önümüzdeki süreçteki vizyon projelerini anlattı.
Kemalpaşa Belediye Başkanı Karakayalı, Cumhur İttifakı meclis üyelerine ‘tahsis’ çağrısı yaparken, üniversite konusunda çarpıcı ifadeler kullandı.
Karakayalı CHP’nin yerel seçimlerde üst üste kazanamadığı ilçede bunu başarabileceklerini iddia etti, ‘yerelde kalkınmayı’ işaret etti.
Başkan Karakayalı, parti içi olağan kongre sürecine müdahil olmadığını söyledi, aynı tavrı sürdüreceğini ifade etti.
Karakayalı partisi CHP’nin iktidara yürüdüğünü söyledi.
“KAZANMANIN KAYBETMENİN NE OLDUĞUNU ANLADIM”
2009-2014 yılları arasında yaptığı belediye başkanlığı ile bugün yaptığı başkanlık arasında tecrübe farkı olduğunu söyleyen Karakayalı, “ Kimse anasından belediye başkanı olarak doğmuyor, ben eğitimden ve spordan gelen emekli bir öğretmenim. Yıllarca Kemalpaşa’da öğretmenlik yaptım, okul müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, dershanecilik yaptım. Aynı zamanda Kemalpaşa’da yıllarca futbol oynadım. Hem emekli beden öğretmeniyim, hem bu görevleri yaptım. Eğitimden sonra belediye başkanı olmak, siyasetle uğraşmak çok farklı bir olay… O dönemde çok güzel şeyler yaptık. O dönemde sosyal belediyecilik ve yerelde kalkınma adına birçok çalışma yaptık. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımıza iyi hizmetlerde bulunduk. Örneğin; yaklaşık bin 300 kişi kapasiteli bir dershane açtık, 5 tane kapalı spor salonumuzu faal hale getirdik, 800 kişiye folklör oynatıyorduk, bin kişiye 7 branşta müzik eğitimi veriyorduk, 67 camiyi temizliyorduk, yaşlılara evde bakım hizmeti veriyorduk, yeni doğan bebeklerimizi devamlı ziyaret ediyorduk hediye götürüyorduk. Bunlar gibi daha birçok çalışmalarımız oldu. İyi şeyler yaptık. Ancak halkımız bizi 2014’te seçmedi, bir 5 yıl ara verdik. Ondan sonra ben, kazanmanın ve kaybetmenin ne olduğunu anladım! Mesela sevmediğim hareketler vardı o zaman biraz agresiftik. Şimdi onlar kalktı. Daha sağduyulu oluyorsun, daha sakin oluyorsun, seçtiğin arkadaşlarına çalışma arkadaşlarına daha farklı bakıyorsun. O tecrübe bizi daha iyi bir noktaya getirdi. İnşallah bundan sonra da çok daha iyi olacak diye düşünüyorum” dedi.
“KEMALPAŞA’DA SEÇİM KAZANMAK HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL”
2014’teki yerel seçimi kaybetmesi sonrası 5 yıllık dönemi anlatan Karakayalı,
“Ben belediye başkanlığını kaybettikten sonra 6 ay boyunca bir şey yapmadım. Altı aydan sonra dedim ki ‘bu böyle olmayacak, yerimize birisini hazırlayayım.’ İki arkadaşıma gittim ve dedim ki; ‘gel ilçe başkanı ol… 7/24 sahada ol, 2019’da belediye başkanı adayımız olursun, ben istersen hep yanında olayım köy köy dolaşalım. Ama seçime 3 ay kala adayım deyip çıktığında bu iş olmaz, şimdiden başlamamız lazım.’ Ama bir arkadaşım iş yoğunluğu dolayısıyla, diğer arkadaşım da genç olması biraz daha pişmek istemesi gerekçesiyle bu fikre yanaşmadı. Ondan sonra ben yola çıktım. Dört buçuk yıl partimin bütün etkinliklerine katıldım, her yeri dolaştım; cenaze, düğün… Adaylığa 4 buçuk yıl önceden başladım. Dört buçuk yıl, her şeyimi verdim. ‘Kaybetmiş belediye başkanını tekrar aday göstermezler’ dediler. ‘O, onların sorunu, ben çalışayım da ne olursa olsun’ dedim. Her şeye rağmen azmettik. Dört buçuk yıl sonra baktılar gördüler, biz de karar kıldılar. Demek ki yanılmamışlar! Kemalpaşa’da seçim kazanmak her babayiğidin harcı değildir!” dedi.
“CHP BURADA KALICI OLACAK”
Kemalpaşa’da uzun yıllardır bir partinin üst üste yerel seçim kazanamaması üzerinden CHP’nin ve kendisinin bunu başarabileceğini iddia eden Karakayalı, bunu başarmanın formülü olarak yerelde kalkınmayı işaret etti.
Karakayalı, “ Öncelikle kooperatifleşmeyi yapmamız lazım. Bölgesel kalkınmayı, yerelde kalkınmayı sağlamamız lazım. İnsan odaklı çalışmamız lazım ki ben geçen dönemde böyle yaptım bu dönemde çok daha ağırlık verdim. Kooperatifi kurduk, yerini belirledik. Burada kiraz üreticimi nasıl kalkındırabiliriz, onun meyvesini sebzesini nasıl değerlendirebiliriz ona bakıyoruz. İlk adımı attık. Dar gelirli ailelerimizin çocuklarına nasıl ücretsiz eğitim verebiliriz bunun adımını attık, 300 kişilik kreş yapıyoruz. Nasip olursa Eylül’de hizmete başlatacağız. Bunun ardından daha çok kreş açacağız. Bir masal evi açacağız ve tüm mahallelerde bunu yaygınlaştıracağız. Bunu yapmamız lazım. Diğer yandan yerelde kalkınma; ikinci ürün, üçüncü ürün kirazı nasıl değerlendirebiliriz, yani 3 liraya satılan kirazı sanayi mamulü haline getirip kilosu 90 liraya nasıl satabilirim, bunun çalışmasını yapıyoruz. Kiraz işleme, kurutma tesisinin adımını attık. İzmir Büyükşehir Belediyesi,Kemalpaşa Belediyesi, Kooperatif, Ziraat Odası koordinasyon halindeyiz. Soğuk sıkım zeytinyağı tesisini önümüzdeki sezon devreye sokuyoruz. Kooperatifleşerek üreticiden aldığımız zeytini orada işleyip kooperatif olarak satmamız gerekiyor. Bunları yapıyoruz. Yani yerelde kalkınmayı sağladığımız anda çiftçinin cebine para girmeye başladığı anda CHP burada kalıcı olacak! Ben çiftçime, dar gelirliye, evde oturan hanıma ekonomik yönden katkı sağladığım anda ki bunu kesinlikle başaracağız, burada kalıcı olacağız! Bunun A partisi, B partisi, C partisi yok. Kendiliğinden gelip, ‘sen dürüst adamsın, kul hakkı yemiyorsun, verdiğim vergileri iyi yerlerde kullanıyorsun’ dedirtmemiz lazım insanlara… Çünkü o kapasite biz de var. Biz öyleyiz” diye konuştu.
“MÜTHİŞ TASARRUF YAPIYORUZ”
Borçlu bir belediye devraldığını söyleyen Karakayalı, ciddi bir tasarrufa imza attıklarını söyledi. Karakayalı, “ Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz belediyeyi 95 milyon lira borçla devraldık. Geleceği ipotek altına alınmış bir belediyeyi devraldım ben! Memlekette ekonomik kriz var. Ben 2009-2014 yılları arasında belediye başkanlığı yaptığımda Kemeraltı gibiydi belediye… Şimdi bir kişi yok! Ben daha önce ortalama 300 ruhsat keserken bu sene ruhsat sayısı 27 oldu. Belediyenin geliri tamamen kesildi. Zaten bir önceki belediye başkanı arkadaşımız iller bankasına borcu yapmış, taş döşemiş 7 yıl vadeli, 8 yıl vadeli, 11 yıl vadeli… Bina yapmış 13 yıl vadeli… Hepsini İller Bankasından almış, 11-12 milyar taş, 18 milyar SSK borcunu 5 yıl boyunca hiç yatırmamış! Yılda 300 kişi çalışan İŞKUR’dan almış. 300 kişinin hepsini 1 Nisan’da çektiler. İstiyorum İŞKUR’dan vermiyorlar! Bu şartlarda hizmet mi üreteceğiz, ne yapacağız? 10 aydan beri tamamen müthiş bir tasarruf politikasına girdik. Seçimlerden 1 buçuk ay önce Türkiye Ekonomi Bankası’ndan 4 buçuk milyar para çekmişler. Bunu seçimde harcamışlar! Onu ödüyordum, Şubat ayında bitti. 103 bin liralık araç kiralamışlar, 25 bin liraya düşürdüm. Müthiş tasarruf yapıyoruz!” dedi.
“İKİ VİZYON PROJEMİZ VAR”
Önümüzdeki süreçte 2 vizyon projeleri olduğunu belirten Karakayalı şunları söyledi;
“İki tane vizyon projemiz var, Tunç başkanın (Soyer) stratejik plana koyacağım dediği… Bir tanesi; Meyve İşleme Kurutma Tesisini kurmak. İki hedefimden biri bu! Mesela ben çiftçilik yapıyorum, benim kiraz bahçem var 10 kasa kiraz topluyorsun bunun 3 kasası ihracat gidiyor, 7 kasası iç piyasaya gidiyor. Bu 7 kasasın 3-4 kasası iyi gider ama 3 kasası çıkıntıdır, 2 lira 3 liradır, 4 lira çok zor. İşte bunu değerlendirip, alıp kurutursak sanayi ürünü haline getirirsek kilosunu 90 liraya satma imkanı var. Binlerce kiraz dökülüyor, ucuza gidiyor. Kiraz’ın sapı ayrı para, çekirdeği ayrı para… Her şeyi para….Biz bunu değerlendirdiğimiz zaman CHP burada kalıcı olacak! Hem üretim hem istihdam olacak. Konjonktür olarak üretici kazanacak, nakliyeci kazanacak, işçi kazanacak, gübreci kazanacak. Çok hızlı bir şekilde kooperatifleşmeliyiz. Türkiye tarımının kurtuluşu kooperatifleşmedir! Diğer vizyon projemiz; Et Entegre Tesisi… Bizim Halilbeyli Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi oluşuyor. Şuanda 5 binlik planları çiziliyor Büyükşehir tarafından… Bu, bitmek üzere… İzmir’in kırmızı etini yüzde 35’ini Kemalpaşa karşılar. Biliyorsunuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve 11 CHP’li büyükşehir belediyesi her ay toplantı yapıyor. Halk pazarı diye bir Pazar kurulacak her yerde, halk gıda diye… Son aşamaya geldi. Bu halk gıda tüm kooperatif mallarını satacak, dışarıdan mal almayacak. Ne üretiyorsak; kuru kiraz, tarhana, erişte… Ama organik olacak. Adana ne üretiyorsa, Aydın ne üretiyorsa, Muğla ne üretiyorsa bu kooperatifler aracılığıyla satılacak. Hızla kooperatifleşmeye gidiyoruz zaten. Tamamlanmak üzere… Normal bir şekilde kooperatifleşerek, insanlar mallarını kooperatif aracılığıyla sattığı zaman çok daha değerli olacak. Dışarıdaki tüccar 25 kuruşluk malı 10-15 kuruşa alamayacak. ‘Kardeşim yok, kooperatife git al’ diyecek. Biz de fiyatını ona göre belirleyeceğiz. Kurtuluş bu! Yerelde kalkınma dediğimiz şey bu… Çöp toplamak, park yapmak zaten belediyenin rutin görevleri… Vatandaşı yerelde nasıl kalkındırıyorsun, onun cebine ne kadar katkı sunuyorsun, ev hanımının cebine ne kadar katkı sunuyorsun, dar gelirlinin çocuğuna ne kadar iyi eğitim verebiliyorsun, ben bunlara bakıyorum. Hedefim insana yatırım! Bina yapmak yok bende…”
MECLİS ÜYELERİNE TAHSİS ÇAĞRISI
Mecliste çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olması nedeniyle bazı kararları almakta zorlandıklarını ifade eden Karakayalı, Aşağı Kızılca Mahallesi mevkiinde bulunan ve 25 yıl önce Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü lehine tahsis edilen taşınmazın, tahsisinin kaldırılıp arazinin Belediye’nin bünyesine geri alınması konusunda Cumhur İttifakı meclis üyelerine çağrıda bulundu.
Karakayalı, “ 25 yıl önce Aşağı Kızılca, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na 32 dönüm bir yer var, burayı spor alanı olarak verilmiş. Biz de dedik ki; burasını belediyeye alalım. Çünkü 25 yıldır bir şey yapmıyorsunuz, burayı belediyeye alalım. Buraya meyve işleme kurutma tesisini kuralım. Meclise getirdik. Meclis kararıyla olduğu zaman 2 yıl içerisinde bir şey yapmazsan otomatik olarak bize geçiyor. 25 yıldan beri çivi çakılmamış. Bırakın onu Bağyurdu ve Ören sahaları kapalı şimdi, hayvanlar otluyor. Tesis var ama maç vermiyorlar bakmıyorlar. Onların ortak kullanım hakkını ben aldım şimdi geçen dönemde, 2 buçuk yıl zor almıştım, vermediler. Ortak kullanım hakkını istiyorum. Burada resmi maçlar oynanacak, ben burayı düzelteyim. Bunu güzel bir hale getireyim, etrafına yürüyüş yolu yapayım ışıklandırma yapayım vatandaşlarımız gelsin yürüyüş yapsınlar istedim. 2 buçuk sene sonra verdikleri için seçimlere de 6-7 ay kalmıştı ona yetiştirebildim. Şimdi şuanda ihaleye çıkıyorum, Ören ve Bağyurdu sahalarında ihaleyle ilk zamanda oraya o tesisi açacağız. Mecliste işte dedim orayı alayım, ‘yok burayı bekletelim, gündemde bırakalım, 1 ay soruşturalım bakalım Gençlik ve Spor Bakanlığı oraya bir şey yapacak mı, dediler. 25 seneden beri Gençlik ve Spor Bakanlığı bir şey yapmamış, bekletiyorlar. Bu, Kemalpaşa’daki üreticiye ihanettir! Biz bunu halk için yapıyoruz. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İzmir ilinin Kemalpaşa ilçesinin belediye başkanıyım! Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir parçasıyım ben! Ben kendi üzerime alıp da kendi yerim gibi kullanmayacağım ki! Halk için kullanacağım. Üretim tesisi kuracağım! İnsanlar yararlanacak, üretici yararlanacak. Ben bunu bu kadar konuşmadan ‘tamam başkanım’ demeleri lazım. Yok, ‘soralım, 2 ay bize süre verin’ 2 ay istiyorlar bir de! Halk onları affetmeyecek! Mecliste de söyledim; halk sizi affetmeyecek dedim. Kimse hizmetin önünde durmaya kalkmasın! Çünkü belediye meclis üyeleri Kemalpaşa’ya hizmet için seçilmişlerdir. Kemalpaşa halkının iyiliği için ne yapılacaksa ona koşulsuz destek vermeleri lazım. İradelerini kullanmaları lazım! Bir yerlerden emir alıp da, grup kararı aldık biz bunu böyle yapacağız dememeleri gerekiyor. Halk seçmiş, meclis üyesi seçilmişsin, özgür iradelerini kullanmaları lazım. Ben Kemalpaşa halkına bunun hesabını veremem demeleri gerekiyor! Ben buradan da mesaj veriyorum; lütfen akıllarını halk için kullansınlar, kalkıp da başka yerlerden emir alıp da kul olmasınlar” dedi.
GEREKİRSE ÇADIRA ÇIKARIM!
Kemalpaşa Belediye Başkanı Karakayalı, ilçeye bir üniversitenin kazandırılması için attıkları adımı ve Demokrasi Üniversitesi Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper’le yaşadığı randevu krizi ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.
Karakayalı şunları söyledi;
“Konu şuanda aynı şekilde duruyor. 2009’dan beri ben burada üniversite kurmak için her şeyimi veriyorum. Belediye binasını bana üniversite binası yapacağız desinler, yemin ediyorum söz veriyorum 1 buçuk ay içinde boşaltmazsam namerdim! Gerekirse kiraya çıkarım, gerekirse çadıra çıkarım! O kadar istiyorum. Çünkü Kemalpaşa İzmir’e çok yakın. Buranın sosyal desteğe ihtiyacı var. Buraya üniversite çok yakışır. Elimizde binalar da var. Bir önceki arkadaş kongre merkezi yapmış, düğün salonu yapmış.106 bin kişi kongre merkezinden nasıl yararlanacak onu bilmiyorum. Burada kongre nasıl yapacaksın, yemekhanesi yok, yatakhanesi yok. İzmir buraya 15 dakikalık mesafede, yanımızda 4 yıldızlı otelimiz var, kongresini herkes orada yapar. 20 küsur milyar parayla kongre merkezi neden kuruldu anlamış değilim! Oranın yerini de 2009’da ben almıştım, 62 dönüm yer olarak belediyemize kazandırmıştım. Demokrasi Üniversitesi’ne, birkaç üniversiteye gittim dedim ki devlet üniversitesi gelsin buraya… Rektörüme gittim, sağ olsun rektörüm çok iyi karşıladı, mütevelli heyeti aynı şekilde… İşte dedim, bunları vereyim, burası var, Ulucak var, yukarıda bizim eski belediye binası var oraya da harika bir rektörlük yapın. Anlaştık, çok beğendiler, geldik gittik tuttuk harika… Siz ne derseniz onu yapalım, hepsini vereyim dedim. Tamam hoş. Meclise getirdim, neymiş efendim yok 2 yıllık olmazmış, şuymuş buymuş. Dedim; bırakın 2 yıllık, 4yıllık. Önce bir gelsin 2 yıllık, sonra fakülte olur, konuşuruz. Bizim uygulama alanları 100-150 dönüm köy tüzel kişilerinden gelme tarlalarım var, zeytin bahçelerim var, boş bahçelerim var, bunları yapalım. Burayı size vereyim, burada uygulama yapın. Burada bir ekol yaratalım. Nasıl ki Bayındır’da çiçekliğin gelişmesinin en büyük nedeni biziz diyorsanız. Orada çiçekçilik üzerine 2 yıllık meslek yüksekokulu vardı. Burada da bunu yapalım. Uygulama alanı da var burada dedim. Anlaştık. Sonra siyasiler devreye bir girdi, bir baskı oldu. Tık yok bir daha! Randevu istiyorum, bana düşen neyse yapayım istiyorum diyorum. Haber veririm, ederim. Onda da suç yok tabi… Yukarılardan birileri bir şey söylüyor demek ki rektörüme… Kardeşim kadar severim, çok harika bir insan. Kendini eğitime adamış bir hocamız… Ama tahmin ediyorum siyasi baskı geldi. Bu işin siyaset üstü olması gerekiyor. Ben çekileyim, onlar getirsinler. Hep beraber diyelim ki; bu arkadaşlar getirdiler sağ olsunlar, sayın vekilim, sayın rektörüm, sayın AK Parti ilçe başkanım çok teşekkür ediyoruz siz başardınız bunu diyeyim ama yeter ki olsun, yeter ki buraya gelsin! İrmik var, yağ var, şeker var, un var, ocak var. Bir tane kibrit yakılacak birisi karıştırıverecek, helvayı yapıvereceğiz. Her şeyimiz var. Kemalpaşa’daki binamızı hazırladım pırıl pırıl… Ulucak’ta bir binamız var, hazır orası… İçini şu şekilde döşe desinler, hemen döşeyeyim! “
YERİNDE DÖNÜŞÜM
Kemalpaşa’da kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Karakayalı, “Kemalpaşa’da kentsel dönüşümü bir önceki belediyemiz başlatmış ama insanlar mutlu değiller. İnsanlar oturdukları yerleri terk etmek istemiyorlar. Yerinde kentsel dönüşüm olmasını istiyorlar! Biz seçimlerde şu vaadi verdik; herkes yerinde olacak, ada bazında yapacağız, bazı yerlere bitişik nizam yapacağız, ada bazında yaptığımızda ister kendin yap ister müteahhide ver ister yapma… O sana kalmış. O konuyla belediye başkan yardımcımız ilgileniyor. Daha 2 gün önce Ankara’ya gitti. Bunun planları çiziliyor şimdi… Kentsel dönüşümü eskiye nazaran değiştiriyoruz ve halkın istediği gibi yerinde kentsel dönüşüm yapıyoruz. 300 dairelik de bir yerimiz var, maddi gücü bulursak orayı yapacağım, işte ev beğeniyorsan geç buraya kardeşim diyeceğim.” diye konuştu.
“PARTİ İÇİ YARIŞTA AĞIRLIĞIMI KOYMADIM”
Karakayalı, geçtiğimiz olağan kongre sürecine müdahil olup olmaması ve ilçe başkanı ile nasıl bir yol yürüyeceği ile ilgili çarpıcı mesajlar verdi.
Karakayalı, “Geçen dönem ki ilçe başkanımız Mehmet Ayçil, benim kardeşim kadar sevdiğim bir insandır. 2009’da da onunla beraber seçim kazandık, 2019’da da onunla beraber seçim kazandık. Çok büyük hizmetleri oldu. Geçenlerde bir demeç vermiştik; yanlış bir anlaşılma oldu. Yok ‘kültürsüz’ demişim. Asla öyle bir şey yok! Ben kimseye kültürsüz demem. Yanlış anlaşılma olduysa diye ben kendisinden özür diledim. Kendisi, memlekete, CHP’ye çok büyük hizmetleri dokunmuş bir insandır. Onun yeri ayrıdır. Mehmet Ayçil dediğiniz zaman, CHP’de Kemalpaşa’da yerini almıştır. Hizmetlerinden dolayı da çok teşekkür ederim. İkincisi; bu seçimlerde asla ağırlığımı koymadım. Hangi belediye başkanı ilçesinde ağırlığının koyarsa kazanır, öyle ya da böyle… Ama ben insanları özgür bıraktım! Dedim ki; öz iraden var, A listeye B listeye girme hakkına sahipsin, beni ilgilendirmez dedim. Kim kazanırsa benim ilçe başkanım o dedim ve o şekilde seçime girdik. Ağırlığımı kimden yana koysam, 100 fark olurdu. Belediye başkanının gücü farklıdır, her yerde böyledir. Şuradan kalkmak nasip olmasın ki ağırlığımı kimseden yana koymadım. Özgür bıraktım. Parti içi yarışlarda tavrım hep böyle olacak. Genel başkanımızın bir lafı var; ‘belediye başkanı belediye başkanlığını yapsın, ilçe başkanı ilçe başkanlığını yapsın’… Belediye başkanı önseçimle gelse belki ağırlığını koyabilir ama biz belediye başkanını kendimiz atıyoruz. Anket yapıyoruz, müfettiş gönderiyoruz, yoklama yapıyoruz vs. Onun için bizimle alakalı hiçbir yanlış olmadı, Mehmet Ayçil ile de, şimdiki ilçe başkanımız Ahmet Cemil Balyeli ile de… Ahmet Cemil Balyeli de çok düzgün bir arkadaşımız. Bir de yeni bir heyecan… Yeni heyecan farklı oluyor. Nöbet değişimidir bu! Yarın ben giderim başka bir arkadaşımız gelir. Hepimiz partiliyiz. Ben gittim o geldi diye, ben ona kötü davranamam ki! Örgütümle beraberim. Bundan güzel bir şey var mı? Etle tırnak gibiyiz! CHP örgütleri etle tırnak gibidir. Hiçbir şekilde birbirimizi kırmayız. Ben partimle beraber bu memlekete hizmet etmek istiyorum. Ben CHP’li bir belediye başkanıyım. Partimi, örgütümü yok saymam gibi bir durum söz konusu olamaz. Partimi yüceltmek, onunla beraber yol yürümek en temel görevimdir! Rıdvan Karakayalı olduğu sürece ilçede parti içinde kavga gürültü olmaz!” dedi.
TUNÇ BAŞKAN’IN FARKLI BİR VİZYONU VAR
2009-2014 yılları arasında belediye başkanıyken dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile çalışan Karakayalı, Kocoağlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ile ilgili şunları söyledi;
“Her yiğidin yoğurt yiyişi vardır. Aziz başkan kırsala çok iyi hizmetler verdi. Türkiye tarımı yüzde 2 buçuk büyürken Aziz başkan sayesinde İzmir’de bu oran yüzde 5 buçuğa çıktı. Bu önemsenmeyecek bir oran değil. Kooperatiflere desteği o başlattı. Aziz başkan arazi üretim yollarını asfaltladı, buna ilk Kemalpaşa’dan başladı. Bütün Türkiye’ye örnek oldu. Aynı şekilde Tunç başkanım da bunu katlamaya çalışıyor. Katlayacak da! Onun vizyonu farklı… Aziz başkan ile bir sorunumuz olmadı, olamaz da. Babamız gibiydi kendisi… Tunç başkanla da ağabey-kardeş gibiyiz. Tunç başkanın farklı bir vizyonu var; dünyayla barışık! Dünyayı buraya çekmeye çalışıyor. İkisiyle de çalışmak mutluluk verici… Tunç başkanla aramızda çok güzel bir enerji, destek var. Her ay toplanıyoruz, herkes derdini anlatıyor. Çok güzel gidiyor.”
PARTİ İKTİDARA YÜRÜYOR!
Partisi CHP’nin iktidara yürüdüğünü söyleyen Karakayalı, “Geçenlerde bizim kadın kolları seçimi vardı, 2 aday çıktı. Kıran kırana geçti. Salon tıklım tıklımdı. Dedim; bu parti iktidara yürüyor! Ama millet ittifakını korumamız lazım! 252 CHP’li belediye başkanları olarak önce Afyon’da, sonra İzmir’de toplantı yaptık. Genel başkanımız bu toplantılarda verdiği mesajlardan biri şuydu zaten; ‘Bizim millet ittifakını çok iyi korumamız gerekiyor.’ Kurtuluş yolu bu! Kimseyi kırmayacağız. Mesela biz İYİ Parti ilçe başkanıyla müthiş uyumluyuz. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır! Bu gözle bakıyoruz. Millet ittifakını koruyacağız. Bunun baş aktörü CHP’dir. Bu ülkeye parlamenter sistemi getirmek, Türkiye’yi demokratik bir şekilde yönetmek bizim boynumuzun borcudur! Ben iyi gittiğimizi düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.
İsmail Yıldız 11 Mart 2020 Çarşamba 19:00
|