İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 2013 yılında yapılan seçimlerden sonra göreve gelen meslek komiteleri ile düzenlenen son ortak toplantıda tarım sektörünün sorunlarını dile getirdi. Tarım ve gıda sektörünün dünyada en rekabetçi sektörlerden birisi olduğuna dikkat çeken Kestelli, zaten sınırlı olan tarım alanlarının giderek azaldığını savundu. Tarım alanlarının 2004 yılına göre yüzde 12 azaldığını söyleyen Başkan Kestelli şöyle konuştu:
"İzmir'de ise tarımsal alanlar yüzde 6 azaldı. 2010 yılına göre bir değerlendirme yapıldığında ise ülkemizde azalış oranı yüzde 4, ilimizde ise yüzde 6. Bu durum ilimizde tarım alanları kaybının son dönemde ülke ortalamasının üzerinde olduğunu göstermektedir. Tarım ve hayvancılığı ranta kurban etmememiz lazım. İşletme başına ortalama arazi büyüklüğümüzün düşük ölçeği de önemli sorunlarımızdan birisi. Yaklaşık 60 dekar işletme büyüklüğüne rağmen işletme başına parsel sayısı ile birlikte düşünüldüğünde ortalama 10 dekarın altındaki parsellerde üretim yapılmaktadır. Söz konusu parsel büyüklüğü ile rekabetçi bir tarım sektörü yaratabilmemiz gerçekten zordur. Bu nedenle arazi toplulaştırma çalışmalarının hızlanması ve ortak arazi kullanımına yönelik teşvik politikalarının hayata geçirilmesi elzemdir. Son yıllardaki önemli sorunlarımızdan birisi de genç nüfusun kırsaldan ve çiftçilikten uzaklaşmasıdır."
ÇÖZÜM İÇİN KOOPERATİFLEŞME
Tarımsal üretimde verimlilik ve rekabet gücü için yeni teknolojilere adapte olabilecek üretici profiline ihtiyaç duyulduğunu anlatan Işınsu Kestelli, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kırsal kalkınma destekleri kapsamında verdiği genç çiftçi projeleri desteklemesinin yerinde bir uygulama olduğunu savundu. Etkin bir üretim planlaması yapılamaması nedeniyle arz ve talep dengesinin kurulamadığını öne süren Kestelli, "Bu sorun üretici tarafında beklenen kazancın elde edilememesine neden olurken; sanayici ve ihracatçı tarafında ise düzenli bir hammadde tedariğine ve özellikle ihracatta kalıcı pazarların oluşturulamamasına neden oluyor. Basında çok sık gündeme gelen gıda fiyatlarındaki dengesizliğin de temel nedenlerinden birisi bu. Milli tarım projesi kapsamında havza modelinin üretim planlamasına katkı sağlayacak şekilde uygulamaya geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başta gübre, ilaç ve enerji olmak üzere önemli girdilerde dışa bağımlı durumdayız. Bu sorunların çözümü için koopertifleşmeyi bir şekilde başarmalı ve ortak alet-ekipman kullanımı gibi iyi uygulamaları hayata geçirebilmeliyiz" dedi.
Türkiye'de 2018 yılı tarımsal desteklemeleri için ayrılan bütçenin toplam 14.8 milyar lira olduğunu açıklayan Kestelli, sektör için bu destekleme miktarının yeterli olmadığını ileri sürdü. (DHA)