CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi toplantısında konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
Hukukun üstünlüğü neden önemli? Can ve mal güvenliğini sağlayan temel unsur hukukun üstünlüğüdür. Can ve mal güvenliğim yoksa o ülkeye yatırım yapamam. AB’ye tam üye olmak istiyor muyuz, evet diyorlar. Gelin 4 parti olarak AB standartlarını gerçekleştirelim. Dönüp AB’ye diyelim; bizim ülkemizde sizin demokratik standartlarınız var. Hukukun üstünlüğünü sağlayamazsanız hangi reformdan söz edeceksiniz. Ekonomik kriz var, faturayı kim ödeyecek? Dolarla yaptığınız ihaleleri, garantileri Türk Lirası'na çevirin. Türk Lirası’na güven nerede? Siz güvensizlik tohumları ekiyorsunuz.
Krizin sorumlusu kim arayışına girdiler. Dış güçler, CHP, esnaf dediler. Daha ileri gittiler terörist ilan ettiler. Krizin sorumlusu ülkeyi 17 yıldır yönetenlerdir. Başka yerlerde sorumlu aramanın mantığı var mıdır? Reel sektörde kriz yeni başladı. İşsizlik daha da büyüyecek. Hukukun üstüğünlüğünü sağlamak, katılımcı demokrasiyi güçlendirmek zorundayız. Demokrasi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiş, kalkınmamıştır. Tek adam rejimlerinde bu olmaz. Demokrasilerde siyasiler devleti yönetmek için gelirler devlet olmak için gelmez. Böyle geliyorsa tek adam rejimi ortaya çıkar. Kişi kendisini devlet olarak görmezde kriz de olur sosyal sorunlar da olur.
İkincisi üretimdir. Türkiye’nin üretmesi lazım. Türkiye üretim sürecinden koparıldı. Mercimek, nohutu ithal ediyorsunuz. Sanayide hammadeyi ithal ediyorsunuz. Üretmek sadece tarlada, fabrikada değil. Sanatta da, üniversitede de üretmek gerekiyor. Türkiye her alanda üretimden koparıldı. Teknoloji liselerini gündeme getirmek istedik. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu ara elemanı yetiştirmek için. İktidar ara eleman niye yetişmiyor diye sorguladı mı? Günübirlik yaşadı. Bilgiyi sosyalleştirmesi, toplumun her kesimine dağıtması lazım. Gelir dağılımı ve bölgesel dengesizliğimiz var, büyüyor. Üreten Türkiye’yi yeniden inşa etmemiz lazım. Bunu kapsayıcı büyüme olarak tanımlıyoruz. Herkesin pay aldığı bir üreten bir Türkiye.
Güçlü bir sosyal devlet. Sosyal devlet kurallarının uygulanması lazım. Emeklilik yaşı 65 oldu. 55 yaşında işinize son verildi. Bir yıl işsizlik maaşı aldınız. 9 yıl ne yapacaksınız? İş vermiyorlar, yaşlısın diyorlar. Emekli olayım diyor, gençsin diyorlar. Keşke sendikaların gündeminde, emeklilikte yaşa takılanların da gündeminde olsa. Nasıl geçinecekler. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Ahlaki değerlerde büyük bir yozlaşma olur.
Sürdürülebilirlik. Demokrasinizi geliştirebilir, üretibilirsiniz, güçlü bir sosyal devlet olabilirsiniz ama trenin gerisinde kalmamalısınız. Üniversiteler bilgi üretemiyor. İktidar sahiplerinin haberi yok, dünyadaki gelişmeleri bilmiyorlar. Nasıl sürdürecekseniz? Dünyadaki gelişmeleri izleyerek, kendinizi yenileyerek sürdürebilir misiniz?
Mevcut iktidar Türkiye’yi krizden çıkaramaz. Bizim kendi ülkemize sorumluluğumuz var. Yolu gösteriyoruz ama onlar başka yerdeler. Yetkiyi ve gücü tek kişiye verirseniz sorunları çözemezsiniz. Var olan iktidar sorunların parçasıdır. Sorun yaratan sorunu çözemez.
CHP’nin yönettiği kentlerde huzur var, sevgi ver. Çünkü kimseyi küçümsemiyoruz. Gecekondu bölgelerine pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Bizler sorumluluğumuzu biliyoruz. Sorunların çözümünü biliyoruz. Türkiye’nin stratejik dönüşüme ihtiyacı var. Dış politakayı barış değil, kavga eksenli yaparsanız 3.5 milyon Suriyeliyi buraya getirirsiniz.
Asla ve asla umutsuz değiliz. Bu ülkenin birikimi var, ülkenin hukuku var, binlerce yargıç var. Güzel bir Türkiye’yi, yaşanabilir bir Türikye’yi birlikte inşa etmek zorundayız. Krizden nasıl çıkarsınız? Aklınızla, mantığınızla çıkacaksınız. Vergi, eğitim tam bir felaket. Bakanın değimiyle eğitim yoğun bakımda. Biz tartışıyoruz, onlar değil. Onlar krizden sürüklenip çıkıyorlar. Krizin sorumlusu kim? Sizsiniz. Devlet denilen kurumu perişan ettiniz.