MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu'ndan İktisat Kongresi mesajları: 4 ayaklı stratejiyi anlattı!
Politika
19 Mart 2023 Pazar 18:21

Kılıçdaroğlu'ndan İktisat Kongresi mesajları: 4 ayaklı stratejiyi anlattı!

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu büyük alkışlar eşliğinde çıktığı kürsüde önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu oturumda iktidar gelmeleri durumunda izleyecekleri demokrasi, üretim, sosyal devlet ve sürdürülebilirlik ilkelerinden oluşan 4 ayaklı stratejiyi detaylarıyla anlattı. 

GERÇEKİZMİR - Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin 5.günü Millet İttifakı liderlerini İzmir'de buluşturdu. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun da katıldığı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki buluşmaya İYİ Parti'yi temsilen ise Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu oturumda Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açılış konuşmasının ardından büyük alkışlar eşliğinde çıktığı kürsüde önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu oturumda iktidar gelmeleri durumunda izleyecekleri 4 ayaklı stratejiyi detaylarıyla anlattı. 



Kılıçdaroğlu konuşmasında şu mesajlara yer verdi: 

SAYIŞTAY RAPORLARININ TAMAMI TBMM'YE GELECEK! 
Böylesine anlamlı bir toplantıyı gerçekleştiren büyükşehir belediye başkanımıza hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim. İkinci yüzyılı, birlikte inşa edeceğiz. İşimizin çok kolay olduğunu kimse düşünmesin. Ama birinci yüzyılın kongresinde de o dönemin liderlerinin işinin kolay olmadığını onlar da biliyordu. Yaşanabilir bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, kalkınan ve büyüyen bir Türkiye, hepimizin idealinde olan bir Türkiye... Dolayısıyla zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayız. Atatürk'ü ben hep iki ilke ile anarım. Benim gönlümde Atatürk'ün iki temel ilkesi vardır; bir siyasi bağımsızlık, ikinci ilkesi ise ekonomik bağımsızlıktır. İzmir'de 100 yıl önce yapılan kongre Atatürk şöyle söyler: Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisat zaferleri ile taçlanmazsa az zamanda söner. Siyasi bağımsızlığın kalıcılığı sağlayan ekonomik bağımsızlıktır. Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektik ama öyle bir sistem kuralım ki kim iktidara gelirse gelsin bnir daha bu tür krizlerle Türkiye karşı karşıya kalmasın. 4 ayaklı bir stratejiden bahsedeceğim... Güçlü bir demokrasi, parlamenter sistemi, 6 lideri bir araya getiren temel felsefenin önünde bu yatıyor. Milli gelirin yüksek olduğu tüm ülkelerde demokrasi anlayışı vardı. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. TBMM’de denetlenir, Anayasa Mahkemesi denetler. Özgürlüğün olmadığı yerde demokrasi olmaz. Medyanın da özgür olması lazım. Demokrasi dediğimiz işin özünde her gücün mutlaka denetlenilir olmasıdır. Denetimsiz bir güç demokrasilerde yoktur. Bunu mutlaka hayata geçirmek gerekiyor. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. İktidar sahipleri halka hesap veremiyorsa orada demokrasi yoktur. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken Millet İttifakı olarak 'Ulusal vergi konseyi kuracağız' dedik. 85 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığını her yıl toplanarak rapora bağlanacak resmi gazetede yayınlanacak herkes bilecek ödediği vergiler nerelere harcandı. Sağlıklı işleyen demokrasilerde siyaset kurumunun lekelenmemesi lazım. Temiz kalması lazım. 'Siyasi ahlak kanunu çıkaracağız' diye 6 lider altına imza attık. Siyaset ahlak zemininde yürürse pek çok sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Siyaset kurumu parlamentoya bütçe getirirler. Dolayısıyla harcanan paraların sağlıklı şekilde harcanıp harcanmadığının hesabının verilmesi lazım. Bunun için yine 6 lider oturduk, önemli karar aldık. 'TBMM’de plan ve bütçe komisyonu dışında bir de kesin hesap komisyonu kuracağız' dedik. Bir şey daha yaptık. Bizim tarihimizde bir ilk… 'Kesin hesap komisyonun başkanı ana muhalefet partisinden olacak' dedik. Ayakları yere basan, ahlaklı siyasetin egemen olduğu, medyanın özgür olduğu güzel bir Türkiye... Sayıştay’ın raporları Allah nasip ederse göreceksiniz bizim iktidarımızda asla makaslanmayacak. Tamamı gelecek TBMM’ye!

İKİNCİ HEDEF: ÜRETEN TÜRKİYE! 
İkinci hedefimiz üreten Türkiye... Türkiye’nin üretmesi lazım. Sanayiden tarıma kadar. Üreten Türkiye güçlü Türkiye’dir. Herkesin ürettiği bir Türkiye dışarıya el avuç açmayan Türkiye’dir. Komşularına yardım yapabilecek güce ve kapasiteye sahip Türkiye demektir. Ama 21.yüzyıldayız. Neyi nasıl üreteceğimizi çok iyi bilmek zorundayız. Tekerlek 1 milyon yılda keşfedildi şimdi her saniyede bir buluş var. 21.yüzyılın ekonomisi artık bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse büyür ve kalkınır. Bilgiyi üniversitelerde üreteceğiz, bizim iktidarımız üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılacak. Hiçkimse farklı düşündü diye üniversiteden atılmayacak. Biz Amerika’nın ve dünyanın en önemli teknoloji üreten MIT'de çalışan hocaları kendi ülkemize getirmek durumundayız. Burada üretmeliler, yaratıcı güçlerini ortaya koymalılar. Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Bugün hepimiz cep telefonu kullanıyoruz ama hiçbiri bizim değil, biz onların pazarıyız. Biz pazar değil üreten ve dünyaya mal ihraç eden ülke olacağız.

GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEVLET VURGUSU! 
Üçüncü ayağımız güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Edemezseniz istediğiniz kadar üretin eğer hakça bölüşmezseniz orada huzur olmaz. Huzurun olması yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlıdır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi sosyal devletle inşa edeceğiz. Anayasa mahkemesi bir kararında sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlülere karşı koruyan devlet demektir der. Bugün anayasa mahkemesinin bu kararına karşın Türkiye’de sosyal devlet büyük yara almıştır. 5-6 yılda alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir grubuna milyonlarca liralık kaynak aktarılıyor. Bunu düzelmek bize nasip olacak. Bunu da yapacağız. Sosyal güvenliğin asgari normları sözleşmesi… 9. Sigorta dalı uygulanmıyor, yasası çıkmıyor. Aile destekleri sigortasını da yapacağız. Her bireyin kesinlikle güvencesi olacak.

TEMEL ANAHTARLARINDAN BİRİ EĞİTİM 
Dördüncü ayağımız sürdürülebilirlik. Demokrasiyi getirdiniz, ürettiniz, sosyal devlet inşa ettiniz ama durduğunuz an geriye gidersiniz. Dünya hızla değişiyor, değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlette liyakattir. Biz yapalım onlar bizi izlesinler. Değişime atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi gerektiğinde dünyada öncülük yapan Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Her kurumun kendi kültürü vardır. O kültürler sıcak siyasetin müdahale edemeyeceği hal alırlar. O kültürler devlet kurumunu güçlü hale getirir. Sürdürülebilirliğin temel anahtarlarından biri de eğitimdir. Eğitimin yeniliğe açık olması lazım. Merak duygusunu büyütmesi lazım. Eğitimde de köklü değişiklikler yapacağız.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir