MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu'ndan 'İnce' mesaj: Ezberleri bozduk!
Politika
8 Mayıs 2018 Salı 14:05

Kılıçdaroğlu'ndan 'İnce' mesaj: Ezberleri bozduk!

CHP Genel Başkanı, "Geçen Cuma ezberleri bozduk. CHP olarak cumhurbaşkanı adayımızı açıkladık sayın Muharrem İnce’yi. Beklemiyorlardı, kendileri gibi sanıyorlar CHP’yi. Niye mahvedelim? Yıllardır beraberiz. Aynı kavgayı veriyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz. Kaldı ki sayın Muharrem İnce, hem Türkiye’nin sorunlarını hem kaynağını çok iyi bilen bir kişidir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Fransa'da yayımlanan Kur'an-ı Kerim'den bazı ifadelerin çıkartılmasına ilişkin bildiri için "Buradan açık ve net söylüyorum; çağ dışı kalan Kur'an-ı Kerim değil, çağ dışı kalan sizlersiniz. Sizin bu tavrınız, bu düşünceniz, El Kaide, El Nusra, IŞİD düşüncesidir" dedi. Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin adaylığını da değerlendirdi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan… 6 Mayıs 1972’de bu üç güzel fidanımızı dar ağacında kaybettik. Onları kalbimizdeki yerine havale ettik. Onların yeri kalbimiz. Onlar idam sehpasına giderken ailelerine mektup yazdılar. Deniz Gezmiş babasına “oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir”. Yusuf Aslan babasına “Yıllarca emek verip yetiştirdiğin bir oğlun bir günde öldürülmesi kolay göğüslenecek bir olay değildir. fakat siz benim ne için mücadele verdiğimi biliyorsunuz.” Hüseyin İnan da “Yazılacak çok şey var. Hem mümkün değil, hem sırası değil. Candan selamlar” Ve onlar darağacında hayatlarını kaybettiler. Siyasal idamların toplumların belleğinde derin yer ettiğini kabul etmek gerekiyor.

Ecevit’in idamları kaldırması konusundaki çabası çok ama çok değerlidir. Bugün siyasal idamların olmaması toplumda derin yarılmaların engellenmesi açısından önemlidir. Günlük kızgınlıklarımızla hareket edebiliriz. Ama bir süre geçtikten sonra, yani yara soğuduktan sonra yapılan işin doğru mu eğri mi olduğunu daha sağlıklı düşünüp karar verebiliyoruz.

Dün bir gazetemiz 94’üncü yılını kutladı, çınar gibi bir gazete Cumhuriyet Gazetesi. Cumhuriyet’in adını Gazi Mustafa Kemal Atatürk koymuştur. Her dönemde baskılara karşı direnmiştir. Darbelere karşı direnmiştir. Direndiği için ağır bedeller ödenmiştir. Yazarları katledilmiştir, gazetecileri hapse atılmıştır. 20 Temmuz darbesinden sonra olan olaylar, 12 Eylül ve 12 Mart askeri darbeler döneminde aynen yaşandı. Bugün cumhuriyet gazetesi bütün baskılara rağmen yoluna devam etmektedir. Demokrasiyi, özgürlüğü savunan, tek adam ve dikteye karşı olan her kesimin Cumhuriyet’e sahip çıkması lazım. 20 Temmuz darbesine karşı en onurlu duran gazetelerden birisidir. Gazeteciliğin yerlerde süründüğü bir süreçte, Cumhuriyet Gazetesi onurlu duruşunu hiç bozmamıştır. Gazeteyi de yazarları da yürekten kutluyoruz.

FRANSA TEPKİSİ
Fransa’da aralarında geçmişte devlet yöneticisi olanlar da dahil bir grup sanatçı “efendim Kuran-ı Kerimden bazı ayetlerin çıkarılması gerektiğini söylüyorlar. Neymiş? Çağ dışı kalmış o ayetler. Çağ dışı kalan Kuran-ı kerim değil, çağ dışı kalan sizlersiniz. Ve onlara bir kez daha sesleniyorum. Sizin bu tavrınız, El Kaide, El Nusra, IŞİD desteğidir. Bütün kitaplara saygımız vardır. Son kitap Kuran-ı Kerim'dir. Siz inançları kullanarak terör estiren İŞİD’e destek vermek istiyorsanız, bu söylemlerinize devam ediniz. İslamiyet’in barış dini olduğunu bütün dünya kabule diyor. İslamiyet’te kavga yoktur, kin yoktur. Barış vardır, huzur vardır İslamiyet’te. Siz İslamiyet’i nasıl böyle tanımlarsınız? İnsanların inancına saygı göstermek, insanoğlunun varlık nedenidir. Bunlara söylemek isterim. Öyle anlaşıyor ki bu açıklamayı yapanlar İslamiyet’in ne olduğunu bilmiyorlar. Onlara bir tavsiyem var. Sevgili peygamberimizin, veda hutbesini okuyunuz. 

"EZBERLERİ BOZDUK"
Geçen Cuma ezberleri bozduk. CHP olarak cumhurbaşkanı adayımızı açıkladık sayın Muharrem İnce’yi. Beklemiyorlardı, kendileri gibi sanıyorlar CHP’yi. Niye mahvedelim? Yıllardır beraberiz. Aynı kavgayı veriyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz. Kaldı ki sayın Muharrem İnce, hem Türkiye’nin sorunlarını hem kaynağını çok iyi bilen bir kişidir. Bizim cumhurbaşkanı adayımız onların düşündüğü gibi değil. Demokrasiye bağlı bir kişidir, insan haklarının ne olduğunu bilir. Sen ben ayrımı yapmaz. Nitekim kürsüye davet ettiğimde geldi, CHP rozetini çıkarttı ve bana emanet etti. Ben de Türk bayrağı rozetini onun göğsüne taktım.

Akılları ermedi. Biz en başından beri cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini söyledik. Cumhurbaşkanı sadece CHP üyelerinin cumhurbaşkanı değil, CHP’nin önerdiği kişi 80 milyonun cumhurbaşkanı olmalı.

“SÖYLEDİĞİ LAFA BAK ALLAH AŞKINA? ÜLKENİN NÜFUSUNUN YARISINI VATAN HAİNİ, MÜNAFIK DİYOR”
Muharrem İnce hiçbir zaman kimlik ayrımı yapmadı, yaşam tarzı ayrımı yapmadı, bölge ayrımı yapmadı. Peki böyle bir kişi neyi hak ediyor? Cumhurbaşkanı makamını hak ediyor. Muharrem Bey’in başka ne özelliği var? Milleti bölmek istemiyor. Muharrem İnce sadece ‘bizim milletimiz’ diyor. Herkesi kucaklıyor. Bana oy verenler çok makbul, vermeyenler münafık... Söylediği lafa bak Allah aşkına? Ülkenin nüfusunun yarısını vatan haini, münafık diyor. Bu kişiden cumhurbaşkanı olmaz, bir partinin başkanı olabilir. 80 milyonun cumhurbaşkanı değilsen, sen cumhurbaşkanı değilsin kardeşim.

Ne istiyor Muharrem İnce? Memleketinde huzur istiyor. Kavga istemiyor. Kavgadan uzak durmak istiyor. Buyurun gelin oturalım TV’lerde tartışalım, bak diyor randevu aldım, cumhurbaşkanı adaylarının tamamını ziyaret edeceğim diyor. Bu neyin işaretidir? Bu cumhurun işaretidir, ‘ben kimseyi ötekileştirmiyorum’ onun işaretidir. Randevu istedim diyor ama Demirtaş’tan randevu değil, bakanlıktan izin isteyeceğim diyor.

Bu memlekette işsizlik olmasın istiyor. Herkes alın teri döksün, para kazansın, evine gelsin huzur içinde yaşasın istiyor. Adalet istiyor. Adaleti sağlayacağım diyor. Neyi gerektiriyorsa tamamını yapacağım diyor. Ama onlar rahatsızlık duyuyorlar. Vay efendim nasıl Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı gösterirsiniz.

“MUHARREM İNCE ÖĞRETMENLERİN ÇİLESİNİ EN İYİ BİLEN KİŞİDİR”
Bir başka özelliği var, Muharrem İnce bir öğretmen. Bu ülkenin binlerce çocuğunu okuttu. Üniversitelerde ve bürokraside çok sayıda yönetici ve akademisyen var onun yetiştirdiği. Dolayısıyla Muharrem İnce öğretmenlerin çilesini en iyi bilen kişidir. Anne ve babanın çilesini en iyi bilen kişidir. Bütün anne baba ve öğretmenlere sesleniyorum. Siz Muharrem İnce’ye sahip çıkmak zorundasınız. Çünkü Muharrem İnce şunu çok iyi biliyor. Madem ki çağdaş uygarlığın önüne geçeceğiz. Bunun dünyada bilinen tek yolu var; eğitim. Öğretmenleri baş tacı yapmayan bir toplumun geleceği karanlıktır. Muharrem İnce ne diyor? Bütün öğretmenleri baş tacı yapacağım diyor. Toplumun en değerli kişileri öğretmenlerdir diyor.

“KÖYÜNE VE KÖYLÜSÜNE İHANET ETMEDİ”
Aynı zamanda Muharrem İnce bir halk adamıdır. Milletvekili seçilmeden önce ben onu tanırdım. Ben bürokrasiden ayrılmıştım o da Yalova’daydı. Arkadaşlığımız siyaset öncesi bir arkadaştır. Tanışmamız da milletvekili olmadan çok öncedir. Kendisi bildiğimiz bir halk adamıdır. Milletvekili oldu, ne köyünden, ne köylüsünden vazgeçmedi. Kahvede oturdu, çay içti, onlarla oyun oynadı vesaire vesaire. O aristokrat bir aileden kişi değildir. Hayat standardı yükseldikten sonra köyüne ve köylüsüne ihanet etmedi.

“MUHARREM İNCE SARAYLARIN DEĞİL BU MİLLETİN EVLADIDIR, BU HALKIN EVLADIDIR”
Birileri ne diyor? “Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim, 3 bin kişi beni koruyor” Muharrem İnce bunları reddeder ve halka hakaret addeder. 3 bin kişiyle gezen cumhurbaşkanı mı olur ya? Kendi halkından korkan cumhurbaşkanı. Kahveye gidemiyor, vatandaşın arasına giremiyor. Meclis’e geliyor, milletvekillerinden korkuyor. Bugün gelirken baktım etraf polis kaynıyor. Ya bir şey mi oldu dedim? Yok dediler Erdoğan burada dediler. Ya kimden korkuyorsun arkadaş ya? Hiç kimse unutmasın Muharrem İnce sarayların değil bu milletin evladıdır, bu halkın evladıdır.

Ayrıca Muharrem İnce tek adamlığa oynamıyor. ‘Ben demokrasiye inanıyorum’ diyor. ‘Güçlü parlamenter sisteme inanıyorum’ diyor. O bir öğretmen bunları kabul etmez. O bir baba bunları kabul etmez. O halkına inanıyor. Halkıyla milletiyle yola çıkmak istiyor o.

Dolayısıyla Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı seçtik, beyefendide şafak attı. “Nasıl olur” Olur efendim, senden çok çok daha iyi olur.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir