CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''Enis Berberoğlu'nun toplu iğne kadar suçu yoktur. Siz kim olursanız olun hangi makamı işgal ederseniz edin CHP'ye hiç kimse kumpas kuramayacaktır'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
''Geçen hafta gruba gelirken bir grup askeri öğrenci ailesi yolumu kesti sorunlarımız var dediler. Darbe girişimi olurken Harp Okulu öğrencileri okullarında ders yapıyorlar 30 Temmuz'a kadar dersleri devam ediyor 31 Temmuz'da mezun olacaklar. O gün KHK çıkarıyorlar bunların hiçbirisi okudukları okuldan mezun olamazlar bunlara farklı üniversitelerin olmayan bölümlerinin diplomaları verildi. Bir haksızlıkla karşı karşıyalar. O KHK'yı görünce hiç kimse bunları işe almıyor. FETÖ'yü kınıyoruz ama haksızlığa uğrayan herkesin yanında olmak insan olmanın bir sonucudur. Geçen hafta Enis Berberoğlu'nun duruşması vardı müebbetle yargılandı 25 yıl hapse mahkum edildi alt mahkeme tarafından. Enis Berberoğlu'nun toplu iğne kadar suçu yoktur. Siz kim olursanız olun hangi makamı işgal ederseniz edin CHP'ye hiç kimse kumpas kuramayacaktır. Hakimler savcıları aldılar sözde hakim ve savcıları. Talimatla karar veren sarayın hakimleri ve savcılarına görev verdiler. Ama bu ülkede namuslu hakim savcılar da var. Enis Berberoğlu'nun davası bir üst mahkemede bozuldu.
Alt mahkeme diyor ki Enis Berberoğlu'na 'Sen hükümeti iktidardan etmek için çalışıyorsun.' Bir an önce serbest bırakılmasını TBMM'ye gelip görevinin başında olmasını istiyoruz. Kaçar mı? Suçsuz adam kaçar mı? Kaçtığı zaman ben bu suçu işledim anlamına gelir. Niye kaçsın? Suçu yok.
Devlet sırrı diyorlar devlet sırrı ne demektir? Derin devletin bildiği kimsenin de duymaması gereken bir sırdır. O sır hukuka aykırı ise devlet ona sahip çıkmaz. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir yazısını göstereceğim üzerinde gizli mizli yazılı değil. İçinde mühimmatlar var diyor. Gizli diye kim söylüyor? Herkesin bildiği bir sır olay gizli olabilir mi? Fatura kime çıkıyor? Enis Berberoğlu'na. Biz elimizde belge olmadan konuşmayız. Enis Berberoğlu aylardır boşu boşuna hapishanelerde yatıyor. Bir an önce dönmesini ve görevinin başında olmasını istiyoruz.
Bizim tütünümüz aslında bir dünya markasıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında ihracatın yüzde 30'unu tütün oluşturur. Bu kadar değerli olan tütün 2002'de uluslararası tekellere yenildi. 405 bin 882 aile tütünden geçiniyordu. 2015'te 7 kat küçüldü 56 bine düştü. Yabancı sigara üreticileri Türkiye'ye tütün ithal etmeye başladılar. Tütün ürünleri imalatının yüzde 89.3'ünü yabancılar oluşturuyor. Geriye kaldı yüzde 10. Şimdi yüzde 10'a da göz diktiler. Sigara üzerine yüzde 84 vergi getirdiler. İnsanlar da sigara içiyor. Kıymalık sarmalık tütün. Kağıda sarıp içecekler buna duyulan ilgi giderek arttı. Ceza hem hapis hem para cezasını öngören yeni düzenleme parlamentoya geldi. Bu topraklarda ekilen tütüne 'kaçak tütün' diyorlar doğru değil. Yerli tütün. Neresi kaçak? Hem yerlidir hem millidir. Bu tütünü çiftçinin üreticinin elinde almamak gerekiyor. Bugüne kadar tütün ürettiği için zenginleşen bir tek adam yok. CHP olarak biz Adıyamanlılar sesleniyoruz bize milletvekili vermediniz ama biz sizin yanınızdayız.
Havaalanı yaptılar otoyol yaptılar bütçeden 5 kuruş para çıkmadı. Toplanan vergiler nereye gitti? İsraf israf israf... Altlarında uçaklar arabalar. Hangi açıdan bakarsanız bakın israfın iktidarın dokularına sindiğini görüyorsunuz. İşçiye memura versen deriz ki işçiye memura verdi. Kime verdin sen bu paraları? Namusu ve şerefi üzerine yemin eden insanlar ölümü göze alırlar namuslarından ve şereflerinden vazgeçmezler. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanlığı makamında Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcılarını ağırlıyor. Hani sen namusun ve şerefin üzerine tarafsız davranacağına dair yemin etmiştin? Çık şu milletin önüne senin için namus ve şeref ne anlama geliyor bir anlat bakalım. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel merkezi yok mu? Gidersin orada görüşürsün. Neden Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda görüşüyorsun?
Dış politikada ciddi sorunlar yaşıyoruz. Dış politikanın ayrı bir dili vardır. Dış politikada iktidar muhalefet olmaz. Ortak bir dil geliştirilir. İktidar olanlar dış politikadaki bütün gelişmeleri muhalefete anlatmak durumundadırlar. Dış politikada ortak bir dilimiz yok. İç politikada farklı dillerimiz olabilir. Ama dış politika böyle değil. Eğer dış politikada yanlışlar yaparsanız bunun sonuçları ağırdır.
Suriye politikası diplomasi hezimetidir. Akılcı soğukkanlı ve istişareyi elden gözden uzak tutmamak zorundayız. Amerika'da Sarraf davası var Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı tutuklu şimdi rehin alma politikasıyla sorun çözülmeye çalışılıyor. Erdoğan dış politikadan o kadar habersiz ki okuduğum zaman gözlerime inanamadım. Bir büyükelçi böyle bir karar alabilir mi? Dünyadan haberi yok. Siz alınan bir karar var ve karar ağır üzüntü verici topu sadece büyükelçinin omuzlarına yıkıyorsunuz.
ABD'NİN YAPTIĞI YANLIŞTIR
Amerika'nın yaptığı uygulama yanlıştır. Asla desteklemiyoruz. Binlerce öğrenci gidecek okumaya hastalar var tedavi olmak için gidecekler. Cezalandırılan hükümet değil 80 milyon oluyor. Sağduyunun egemen olmasını ifade edeyim. Her iki ülkenin de sağduyulu davranması lazım. Evet Amerika bizim stratejik ortağımız söyleniyor. Umarız kısa süre içerisinde bu kriz aşılmış olur.
İDLİB OPERASYONU HAKKINDA
TSK İdlib'e gidiyor. Türkiye de kendi geleceğini sınırlarını güvence altına almak zorundadır. Askerin İdlib'e gidişine destek veriyoruz. Türk askeri oraya gitmeli çatışmasızlık bölgesi yaratmalı.
Türkiye halkı AK Parti'nin yanlış Suriye politikasının bedelini ödeme devam edecektir. İdlib'deki cihatçıların karadan temizliği Türkiye'ye havale edilmiştir. İdlib'deki temizliğin maliyeti çok yüksek olacaktır. TSK'nın Fırat Kalkanı'ndan çok daha fazla sorunla karşılacağı açıktır. İdlib'deki yüzbinlerce sivil Türkiye'ye yönelebilir. Cihatçı örgütlerin Türkiye'ye sızmaları güçlü ve endişe vericidir.
NURİYE VE SEMİH İÇİN...
Sözlerimi önemli bir konu ile bitirmek istiyorum. Nuriye Semih için... Sadece işlerini istediler. Bir KHK ile görevlerine son verildi. Birisi şu anda hastanede birisi hapishanede. Bir baba olarak bir baba olan Sayın Binali Yıldırım'a seslenmek isterim dünyanın en haklı talebi işini istemek. Bunun için size düşen görevler vardır. Bu görevleri yerine getirirseniz büyürsünüz insanlık insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Ölümle pençeleşen iki kişiye yapılan zulümdür bu zulüme kimse alet olmamalıdır. Komisyonlar kurdular ne yaparsanız yapın ama bunların bir an önce görevlerinin başına dönmesi lazım.''