Gizemli Hepatit vakaları yayılıyor
Türkiye'de son 24 saatin verileri açıklandı
Tablo açıklandı: Vaka sayısı 3 binin altında
6 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
İzmir 9°
Kadınlarda en çok görülen kanser türlerinden biri rahim ağzı kanseri... Bu kanser türünün HPV adı verilen aşıyla önüne geçilmesi mümkün. Ancak ‘Ulusal Aşı Programı’na dahil edilmeyen bu aşının fiyatı kadınları bu korumadan yoksun bırakıyor. 3 dozu 2 bin TL olan HPV aşısının pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de ücretsiz uygulanması talep ediliyor. İmkanı olmayan kadınların aşıya ulaşabilmesi için Emek Eczanesi’nin sahibi Cem Kılınç harekete geçmiş ve ‘aşı bursu’ dayanışması başlatmıştı. Sosyal medyada aylarca gündem olan, vekillerin Meclis’e taşıdığı ve kanun teklifi verdiği ‘HPV aşısı ücretsiz olsun’ kampanyasının bir ayağı olan ‘aşı bursu’ dayanışması geçtiğimiz günlerde sona erdi. 10 ayda 300 kadının aşılanmasını sağlayan dayanışma sona erse de aşıların ücretsiz uygulanması için verilen mücadele devam ediyor.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre her kesim tarafından sahiplenilen kampanyanın en büyük destekçilerinden biri de kızını 3 yıl önce rahim ağzı kanseri nedeniyle kaybeden Ferda Ersin... Kampanyanın geniş kitlelere ulaşması için yoğun çaba harcayan Ersin, çevresindekileri rahim ağzı kanseri ve HPV aşısına karşı bilinçlendirmeye çalışıyor. Pek çok ülkede olduğu gibi aşının Türkiye’de de ücretsiz uygulaması için yetkililere çağrı yapan Ersin, “Kızım aşı olsaydı belki de yaşıyor olacaktı. Bu düşünce beni bitiriyor. Aşı insanlık hakkımızdır” dedi.
ACISI MÜCADELESİ OLDU
Kızını 3 yıl önce rahim ağzı sebebiyle kaybeden Ersin, o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tek yavrumuz Müge’yi 23 yaşında kucağıma aldım. Müge hayat dolu çok pozitif, başarılı çok güzel bir genç kızdı. 2015 yılında evlendi. 3 sene sonra karın ağrısı şikayeti ile hastaneye müracaat ettik. Ne yazık ki, sinsi ve belirti vermeyen hastalık yavrumu buldu. Doktorlar, en kötü ihtimalle rahim ağzı temizlenirse hastalıktan kurtulacağını söyledi. Sonraki süreçte ise erken doğum yapabileceği için ‘Prematüre bebeğin olur’ dediler. Fakat ne yazık ki söylendiği gibi olmadı. Biyopsi yapıldıktan sonra rahminin alınmasına karar verildi. Ameliyatın ardından kemoterapi süreci yaşadık. Müge, artık ne bebeklere ne de çocuklara bakmıyordu. İyileştiğini düşünerek özel bir okuldan iş teklifi kabul etti ve bilgisayar öğretmeni olarak başlaması istendi. 2 aylık süreçte işine gidip geliyor, hayata çok pozitif bakıyordu. Çocuklarla olmak ona çok iyi gelmişti... Fakat ne yazık ki 2 ay sonra ateşlendi. Vücudunda enfeksiyon olduğu fark edildi, arkasından farklı organlara metastaz olduğunu öğrendik. Kasım ayında hastaneye giriş yaptık, kemoterapi başladı. Ancak ne yazık ki birkaç ay sonra yavrumu kaybettik.”
MÜGE MELEK BEBEK PROJESİ
81 ilde başlattığı ‘Müge Melek Bebek’ projesi kapsamında prematüre bebekler için yelek, patik gibi eşyalar ile amigurumi tekniğiyle örülen bebeklerle kitler oluşturan Ersin, “HPV’nin ne olduğunu ne yazık ki bilmiyordum. Hele bu kadar bulaşıcı olduğunu hiç bilmiyordum. Kızımı kaybettikten sonra herkesin HPV olabileceği düşüncesi beynimi kemirmeye başladı. Bunun için ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Prematüre bebeklerle çalışmaya başladım. Tek amacım vardı, herkesin kızımın yakalandığı hastalığın farkına varıp aşı yaptırmalarını istemek. Prematüre bebeklere de faydam olsun diye ‘Müge Melek’ adını verdiğim bir uyku arkadaşı hazırlayarak El Bebek Gül Bebek Derneği ile hastanelere ulaştırmaya başladık. Müge Melek bebeğin yanında battaniye, yelek ve çorapla birlikte bir mutluluk kiti oluşturduk. Örgü seven bağışçılarla iyilik hareketi başlamış oldu. Hem rahim ağzı kanseri hem de prematüre bebekler için farkındalık yarattık. Rahim ağzı kanserini bilmeyen birçok kişi olduğunu gördüm. İyilik hareketimiz çok kişiye ulaştı” ifadelerini kullandı.
AŞI OLSAYDI BELKİ YAŞAYACAKTI
Çevresindekileri rahim ağzı kanseri ve HPV aşısına karşı bilinçlendirmek için çalışmalar yürüten Ersin, “Etrafımdaki herkese HPV aşısı olmaları ve çocuklarına da yaptırmaları yönünde uyarılarda bulunuyorum. Ben acımı hayra dönüştürdüm, benim kadar sesini duyuramayan daha belki bir sürü anne var. Bu aşının diğer pek çok ülkede olduğu gibi yurttaşlara ücretsiz uygulanması gerekiyor. Bunun için bilinçlendirici ve farkındalığı arttırıcı her mücadelenin içinde olmaya çalışıyorum. Aşı insanlık hakkımızdır. Kızım aşı olsaydı belki de yaşıyor olacaktı. Bu düşünce beni bitiriyor. Keşke dememek için lütfen çocuklarınıza aşı yaptırın. Ben acılı bir anne olarak sizden rica ediyorum. Ne belli... Belki bir gün devletin başındaki büyüklerimizin çocuklarına da böyle bir hastalık illet olacaktır. Gelin bu illet çocuklarımızı almadan önüne geçelim ve aşı kampanyasıyla çocuklarımızı aşı yaptıralım” sözleriyle çağrı yaptı. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)
Sayfa başına git