Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Conk Dalay, İzmir Körfezi'nde sık görülen deniz marullarının ekonomiye kazandırılması için proje hazırladıklarını belirterek, "İzmir Körfezi'nde son birkaç yıldır oldukça yoğun alg patlaması yaşıyoruz. 'Ulva Lactuca', halk arasında 'deniz marulu' deniyor. Körfez suyundaki azot ve fosforun aşırı derecede artmış olduğunu gösteriyor. Yağmurla birlikte tarlalardaki azotlu gübre kalıntıları ile arıtma tesislerindeki suların İzmir Körfezi'ne gelmesi; alglerin özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında çoğalması için çok uygun koşullar oluşturuyor. Krizi fırsata dönüştürmek için biz de bazı çalışmalar yapıyoruz. Bu amaçla da bazı gruplarla ortak proje hazırlıyoruz" dedi.
EN ÇOK İLKBAHAR İLE SONBAHARDA GÖRÜLÜYOR
Deniz marullarının ılık hava koşullarında daha çok görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Dalay, "İzmir Körfezi'nde deniz marullarını topladık. Kurutup, ardından da dondurup sakladık. Proje ön çalışması için elimizde hazır bulunduracağız. İlkbahar ve sonbaharda en çok görülüyor. Havalar soğuyup, kış gelince deniz marulları dibe çökmeye başlayacak. Havaların ılık olduğu aylarda en çok üredikleri zamanlar. Deniz marulları ekonomiye kazandırılabilir. Projemiz kapsamında bunu enerji, gıda, kullanılabilir malzemeler üretmek gibi birtakım amaçlarla kullanmayı hedefliyoruz. Biyogaz, biyoetenol, biyodizel olabilir, bütün bunlarda enerji kaynağı olacak potansiyel var. Proje yazım aşamasında, başvuru yapacağız" diye konuştu.
KARBON DÖNGÜSÜNE DE KATKI SAĞLIYORLAR
Deniz marullarının karbon döngüsüne de büyük katkı sağladığını belirten Prof. Dr. Dalay, "Laboratuvarımızda sadece makro algler değil; mikro alglerle de çalışıyoruz. Hem mikro hem makro alglerin kullanım alanı çok geniş. Aynı zamanda atmosferik karbondioksiti de tutuyor olmaları nedeniyle karbon döngüsüne de katkıları çok büyük. Bunların toplanıp ya da üretilip farklı amaçlarla kullanılmaları hem endüstriyel hem de doğa anlamında katkısı var. Gıda, tarım, kozmetik, ilaç ham maddesi, biyomalzemeler gibi birçok kullanım alanı var. Bunların bir şekilde kullanılıyor olması da zaten karbon döngüsüne büyük bir katkı sağlamış oluyor" dedi.
'DENİZ MARULLARININ ÜRETİM ORTAMLARI ÖNEMLİ'
Deniz marullarının farklı alanlarda kullanılmasını yanı sıra üretildiği ortamın da önemini vurgulayan Prof. Dr. Dalay, "Deniz marullarının öne çıkabileceği çok farklı alanlar var, ürünün hangi ortamda üretildiği önemli. Mesela körfezden toplanan bir alg, tarımda kullanılmasından önce içinde ağır metal olup olmadığına bakmak lazım. Çünkü döngüye giriyor. Tarımda kullanıldığında ağır metaller bitkiye geçmiş oluyor. Daha kontrollü koşullarda üretiliyorsa ve ağır metal olmadığını biliyorsak; tarımda, gıdada kullanılabilir. Körfezden toplananı gıda olarak direkt kullanamayız. Ama üretirsek, gıda olarak kullanabiliriz. Ne amaçla üretildiği bu açıdan önemli" diye konuştu.
İZMİR KÖRFEZİ'NİN TEMİZLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK
Proje ile müsilaj oluşumlarına da engel olunabileceğini aktaran Prof. Dr. Dalay, "Aslında çözümü körfeze taşımadan da gidermek mümkün. Azot ve fosforca zengin suların arıtma tesislerinde bir lagüne gelmesi ve o lagün içinde de üretim yapılarak, çözüme gidilmesi mümkün. Bu amaçla da belediye ile iş birliğine girmeye hazırız. Marmara'da da Ulva var. Atık suların son deşarj aşamasında üretilmesi azot fosfor giderimini sağlar. Dolaysıyla denizin kirlenmesine engel olur" ifadelerini kullandı. (DHA)