Olay, dün saat 15.00 sıralarında, İKÇÜ Hastanesi Fizik Tedavi Servisi'nde meydana geldi. İddiaya göre, geçen hafta diz ağrısı nedeniyle hastaneye gelen Bayram K., Asistan Dr. Kadir Songür'e, kendisine yeşil reçetli ilaç yazmasını istedi. Songür, hastasının yazılmasını istediği ilacı uygun görmeyip, başka bir ilaç yazdı. Bunun üzerine Bayram K., "Yazdığın ilaç ağrımı geçirmezse, o zaman görürsün" diyerek, hastaneden ayrıldı. Dün, yine hastaneye gelen Bayram K., bir anda Songür'ün odasına girip, yanında getirdiği jiletle saldırdı. Boğazından yaralanan Kadir Songür'e, ilk müdahaleyi hastanedeki meslektaşları yaptı. Jiletin, koroner damara zarar vermediği, ancak derin kesik oluştuğu bildirildi. Olayın ardından koşarak kaçan Bayram K., Karşıyaka ilçesindeki çarşıda bir kadının çantasını almaya çalışırken yunus ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen Bayram K.'nin buradaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
'BEN EVLADIMI BU TOPRAKLARA HAYIRLI EVLAT OLARAK YETİŞTİRDİM'
Olayın ardından İzmir Tabip Odası, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sağlık-Sen, Türk Sağlık Sen İzmir 2 No'lu Şube'nin de aralarında bulunduğu birçok sendika ve sağlık çalışanı hastane önüne gelerek, basın açıklamasında bulundu. Saldırıya uğrayan Asistan Dr. Kadir Songür'ün annesi, Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'nde Anestezi Doktoru olan Nergis Songür de eyleme katıldı. Burada açıklama yapan anne Songür, "Artık sağlıkta şiddete son diyorum. Biz evladımızı bu vatana, bu topraklara hayırlı evlat olarak yetiştirdik ve öyle kalmasını istiyoruz. Lütfen bu tip şeyler cezalandırılsın, caydırıcılık gelsin. Bir daha hiçbir sağlık çalışanının başına böyle bir olay gelmesin" dedi.
Açıklamanın ardından fenalaşan Nergis Songör, yere yığıldı. Doktorların müdahale ettiği anne Songür, sedyeyle hastanenin içine taşındı. Acılı annenin durumunun iyi olduğu bildirildi.
'ŞİDDET DURMAZSA, HİZMET VERMEYECEĞİZ'
Yaklaşık 200 kişilik İzmir Sağlık Platformu üyeleri adına basın açıklaması yapan, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulmaması durumunda hizmet vermeyeceklerini belirterek, şöyle dedi:
"Sağlıkta şiddet durmuyor. Biz hekimler ve sağlık çalışanları bu koşullar altında görevimizi yerine getiremiyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın basın açıklamalarında belirttiğimiz uyarıları görmezden gelmesine artık dayanamıyoruz. Daha kaç sağlık çalışanının yaralanması, ölmesi bekleniyor merak ediyoruz. Sağlık emek ve meslek örgütleri uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza karşın, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdelen ve Dr. Fikret Hacıosman'ın öldürülmeleri ve daha nice şiddet olayı ile ilgili siyasi iktidarın hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı yaşanıyor. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engelliyor. Bu koşullarda sağlık hizmeti vermek kabul edilebilir ve daha fazla sürdürülebilir değildir."
Tek bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammül olmadığını söyleyen Obuz, "Artık yeter diyoruz. Sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır" diyerek, sözlerine son verdi. Doktorlar ve sağlık çalışanları, basın açıklamasının okunmasının ardından dağıldı. (DHA)