Karataş mesajında şu ifadeleri kullandı:
Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar görülmemiş bu alçaklığın karşısında milletin kanıyla canıyla kale olduğu yakın tarihimizin belki de tüm zamanların en karanlık günü olan 15 Temmuz darbe girişiminin 2. Yıl dönümü.
Türkiye bugüne kadar gerçekleşmiş birçok darbe gördü ama devlet kurumlarının üzerine yağan bombaları, vatandaşın üzerine yağan kurşunları, masum halkın üzerinden geçen tankları ilk defa görmüştür.
O gün hainler devleti kendi içinde çatıştırma, milleti devletle karşı karşıya getirmeye çalıştılar. 15 Temmuz’da bir işgal hamlesi denediler Türk devleti içinde kanserli hücre gibi büyüyen çete, köşeye sıkışmanın etkisiyle de harekete geçmiştir. Ama Millet kanı dökülmesi daha da ötesi canını verme pahasına bu çetenin tüm oyunlarını bozmuştur.
Her kim olursa olsun bu kadar şehit ve gazinin verildiği 15 Temmuz’u sulandırmaya çalışıyorsa bilin ki o kişi halen FETÖ’ye destek ve can suyu vermeye çalışandır.
15 Temmuz öncelikle hain bir darbe teşebbüsüdür. Ayrıca taktikçileri, teorisyenleri, kuryeleri, taşeronları, planlayıcıları, sahadaki tetikçileri belli olan iblisane bir işgal denemesidir.
Bu hain kalkışma, asırlardır süren saldırı ve hain senaryoların en vahşi en acımasız türüdür. Ama kadim ve necip Türk milleti ortaya koyduğu iradeyle bu yok etme girişimini, destansı bir direnişe dönüştürmüş Devletine sahip çıkmıştır.
15 Temmuz destanı ihanetin karşısına dikilen milli vicdandır. 15 Temmuz demek Cumhuriyetin şeref ve kazanımlarını koruyan milli siperdir. 15 Temmuz Türkiye’nin bölünmesine karşı al bayrağımızın gururla yükseltilmesidir.
Ancak hiçbir zaman unutmamalıyız ki tarih geçmişten ders çıkarmayan milletlerin hezimetleriyle doludur. 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminde, Vatan ve Millete sahip çıkılması gerektiği andan itibaren, siyaseti, taraftarlığı, husumeti bir kenara bırakıp, Liderimiz, Devlet Bahçeli Beyin dediği gibi “Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim” Anlayışı ve inanışı ile topyekün Devletin yanında yer alması, Milli ruhun ve Şuurun bütün fertleri sarıp sarmalaması gerektiğini çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.
15 Temmuz sonrası 7 Ağustos’taki Yenikapı Ruhu da, 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Anayasa değişikliği referandumu ve 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 27. Dönem Milletvekilliği seçimlerindeki ruh işte bu ruhtur.
Milletine, devletine “Amansız, fakatsız, hesapsız” sahip çıkanların ruhudur. 15 Temmuzun ne olduğunu anlamak, unutmamak sürekli akıldan çıkarmamak şanlı tarihimize karşı bir görevimizdir.
Bu vesileyle 15 Temmuz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün geleceğimiz açısından yeni bir diriliş olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Ne Mutlu Türküm Diyene!