GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi ekim ayı üçüncü ve son birleşimi Başkan Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi.
Kültürpark’taki yeni meclis salonunda gerçekleşen oturuma Büyükşehir tarafından hazırlanan ve komisyonlardan oy çokluğuyla kabul edilerek gündeme gelen yıkılan Buca Cezaevi alanı için yapılan plan damga vurdu.
Buca ilçesi, İnönü Mahallesi, 673 ada 4, 5, 12, 101, 166, 171, 172, 173, 175, 177, 190, 191, 192, 202, 213, 222 parseller ve çevresinin rekreasyon ve otopark alanı olarak düzenlenmesini öngören ve 45 bin metrekarelik sosyal donatı alanı barındıran plan kent gündeminde olduğu gibi meclis oturumunda da tartışma konusu oldu.
Cumhur İttifakı cephesinden plana yapılan usul odaklı eleştiriler gelirken, Büyükşehir’in alanda yetkisi olmadığı vurgulandı ‘Hukuk garabeti ve yetki tecavüzü’ çıkışları yapıldı. CHP Grubu’ndan ise eleştirilere detaylı hukuki dayanak yanıtları gelirken, bakanlığın planında kamuoyunda söz edildiği gibi yeşil alan önceliklemesi bulunmadığı ve inşaat alanının iki kat artırıldığı vurgulandı.
Tartışmanın son bölümünde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’den de önemli mesajlar geldi. Başkan Soyer konuşmasında bakanlığa yeni plandan vazgeçme ve yeşil alan çağrısı yaptı. Başkan Soyer konuya dair konuşmaların tamamlanmasının ardından meclis idaresini Başkanvekili Mustafa Özuslu’ya devrederken, plan değişikliği maddesi de komisyonlardan geldiği gibi oy çokluğuyla kabul edildi.
OTURUMDA NELER YAŞANDI?
SELİN: YETKİ TECAVÜZÜ
Oturumda ilk sözü AK Partili Meclis Üyesi Burçin Kevser Selin aldı. AK Partili Burçin Kevser Selin konuşmasında, “Neden ret oyu kullandık? Çünkü bu muhtelif parsellerle ilgili 1/5000 ölçekli nazım imar planının Büyükşehir tarafından değerlendirilmesi hukuka aykırı… Burası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İller Bankası’na devrettiği bir plan talebi var. Bakanlığın bu alanla ilgili bir rezerv alan kararı var. Kanun ‘bakanlık rezerv alanlarla ilgili olarak her türlü plan, proje yaptırmaya yetkilidir’ diyor. Dolayısıyla alanla ilgili plan yapmaya tek yetkili kurum bakanlıktır. Tüm bu bilgiler eşiğinde bu gündeme gelen plan değişikliği hukuken yok hükmündedir. Bu bir açık yetki tecavüzüdür. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi bu alanın rezerv alan olduğunu zaten öğrenmişti, planları da öğrenmişti” ifadelerine yer verdi.
ŞAHİN: PLAN YAPACAK YER KALMADI DA…
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise “İzmir’de plan yapacak yer kalmadı da bakanlık plan yapınca buraya plan yapmak aklınıza geldi. Biz 3.5 yıldır Aktepe-Emrez planları için konuşurken bir adım bile atmadınız. Sanki tüm planları yaptınız da sıra Buca’ya mı geldi? Kentsel dönüşümde taş üstüne taş koydunuz da sıra Buca’ya mı geldi? Şimdi plan yapma aşkınız mı kabardı. Vizyon projelere el atmıyorsunuz sonra bakanlık el koyunca plan yapıyorsunuz. Sizin bu yaklaşımınız ‘tavşana kaç, tazıya tut’ anlayışından öteye gitmez” açıklamasını yaptı.
HIZAL: HUKUK GARABETİ!
Muhalefet cephesinden en detaylı açıklama AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan geldi. AK Partili Hızal ‘hukuk garabeti’ çıkışı yaptığı konuşmasında Büyükşehir cephesini samimiyetsizlikle de suçladı. Hızal şunları kaydetti: Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hepimizi derinden üzen bir hukuk garabetine imza atmak üzereyiz. Yaklaşık 19 yıl Buca Cezaevi’nin dibinde yaşamış bir meclis üyesi olarak konuşuyorum aynı zamanda… İzmir ve Buca için çok elzem olan bir durumu gerçekleştirdik. Eski meclis salonunda 2019 yılında Buca Metrosu hakkında bir konuşmamız esnasında Buca Belediye Başkanımızın Sayın Erhan Bey Buca Cezaevi’nin kaldırılması yönünde bir açıklama yapmıştı. Bu meclisin fitilini ateşleyen çok doğru bir açıklamaydı. Ve bu açıklamanın hemen arkasından Genel Başkan Yardımcımız, partimizin milletvekilleri, Buca Belediye Başkanı, partili ilçe başkanları çalışmalara başladı. Bir takım görüşmeler yapıldı ve sonuç alındı. Ve Buca Cezaevi’nin kaldırılması sürecinde mesela siz yoktunuz Sayın Başkan… Bu konuda olumlu manada katkı koyma adına hiçbir açıklamanızı duymadık. İzmir için belki de son 30 yılın en mühim konusunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yoktu. Yıkımın arkasından 2021 yılında bakanlık burada plan çalışmasına başladı ve Büyükşehir Belediyesi’ne yazı gönderdi. Büyükşehir Belediyesi de bu yazıya planla alakalı hassasiyetlerde bulunulan bir cevap yazmış ve son olarak da “Aslında biz orada yeşil alan ve rekreasyon alanı yapılmasını talep ediyoruz” denilmiş. Ama o yazı da “Bu planın hiçbir önemi yok, bu planı biz yapacağız” denilmemiş. Sonra bakanlık Büyükşehir’in hassasiyetlerini göz önüne alarak ikinci bir çalışmaya başlamış. Daha henüz ortada plan ve askı yokken önümüze pazartesi günü Büyükşehir Belediyesi’nden bir plan çalışması geliyor. Ve o gün orada diyorum ki, ‘Bu planın Büyükşehir tarafından yapılması mümkün değildir çünkü alan bakanlık tarafından rezerv alan ilan edilmiş’… Sonra da CHP’li arkadaşlar telaşla bunu araştırmaya başladı. Dolayısıyla burada bir hukuk garabeti var. Asla ve asla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin zarar görmesini istemeyiz. Ama bugün burada karar almaya çalıştığımız konu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde değil. Askıya çıkan plana 30 gün içinde itiraz edebilirsiniz. Yasa size bunu tanımış. Ama siz ısrarla burada plan yapacağız diyorsunuz. Burası bir muhtarlık, burası İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi… Kendimize güldürmeyelim, gülünç duruma düşmeyin. Bu devletle inatlaşmadır. İkinci hukuki soruna gelirsek… Burası bakanlık kontrolünde ve İller Bankası’na devredilmiş. Mülkiyeti size ait olmayan bir alanda parsel bazlı bir revizyon yaparken mülkiyet sahibine sormaz mısınız? Devlet adabı bu mudur? Bakın bakanlık 2021 yılında kendisine ait bir alan plan yaparken kimlere yazı yazmış? İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Buca Belediyesi’ne, İZSU’ya ve daha kimlere kimlere… Devlet yönetmek budur. Sabah tweetler görüp, hemen arkasında tweet atıp, ‘Biz burada plan yapacağız’ diyerek devlet kurumu yönetilmez. Gelelim yeşil hassasiyetinize… Madem Buca’nın bu kadar yeşile ihtiyacı olduğunu düşündünüz neden kendi mülkiyetinizdeki bir alanı neden belediye hizmet alanına çeviriyorsunuz? Peki bu planı yaparken Buca Belediyesi’ne sordunuz mu? Buca Belediyesi’nin o bölgede yerel revizyon çalışması var. Orada 25 bin metrekare yeşil alana bina dikeceksiniz. Belediye böyle mi yönetilir?
Hızal sözlerini, “Hem samimi değilsiniz hem de hukuki olmayan bir işin altına imza atmak için önümüze bu önergeyi önümüze getirdiniz” diyerek tamamladı.
DAL: NEREDEYSE ‘KEŞKE HİÇ OLMASAYDI’ DEDİRTECEK!
Tartışmada söz alan CHP’li Buca Meclis Üyesi İlhan Dal, “Bu plan Bucalılar’a sorularak mı yapıldı? Buna hiç girilmedi. Oranın mülkiyeti bence Bucalılara ait. Eğer birine sorulacaksa Bucalılara sorulmalı ve öyle planlandı. Geçtiğimiz hafta AK Partilerinin Bucalı muhtarları gezerek Buca Cezaevi yıkıldı, AVM kaldırıldı yazılı kağıtlarla 47 mahalle muhtarını ziyaret ettiler. Ama planda ne olduğu bildirilmedi. 47 muhtarı ziyaret ettiler çünkü bu muhtarlar alanın yeşil alan olmasını istiyorlardı. Merak ediyorum bunu başka bir konuda yaptılar mı? 2003 yılındaki plandan söz ediyorlar, o yıllarda nüfus 300 bin, ne bir deprem, ne de bir pandemi yaşanmış. Yeşil alan ihtiyacı bugünkü kadar elzem değil” diye konuştu.
Bakanlığın planı ile Büyükşehir’in meclis gündemine gelen plan değişikliğiyle kıyaslayan Dal, “Bakanlığın planı neredeyse ‘keşke hiç olmasaydı’ dedirtecek bir plan değişikliği” ifadelerini kullandı.
AYDIN’DAN ELEŞTİRİLERE DETAYLI VE TABLOLU YANIT!
Cumhur İttifakı cephesinin eleştirilerine en detaylı yanıt da CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın’dan geldi. CHP Aydın tablolarla desteklediği açıklamasında hukuki eleştirilere kanunlardan örneklerle yanıt verirken, bakanlığın planı ile meclis gündeminde oylanan Büyükşehir’in planını rakamlarla kıyasladı. CHP’li Aydın şöyle konuştu: Burada iki temel konuyu tartışıyoruz. Birincisi usul ve yetki tartışması, diğeri de nihai itibariyle mesele ne?’ tartışması. Adalet Bakanlığı’na devredilmiş bir taşınmazı konuşuyoruz. Maliye Hazinesi bu yeri ilginç bir tarihte, 9 Eylül 2022 tarihinde satmış. Biz İzmir’in 100.yılı kutlarken İller Bankası’na satmışlar. Maliye Hazinesi İzmir halkının kullanması gereken bu alanı satmış. Kaça satmış belli değil. Peki satabilir mi? Kanun, “Kamu idarelerine tahsisli olanlar ilgili idarenin görüşü alınarak bedelsiz olarak devredilebilir” diyor. Yani bu yeri yasa gereği İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredebilecekken devretmeyip İller Bankası Ananim Şirketi’ne sattılar. Yine kanun diyor ki, “Bu taşınmazlar tahsis ve devir işlemleri tamamlanana kadar satılamaz ve kiraya verilemez”… Burası rezerv alan ilan edildi diyorlar. Büyükşehir’e gelmiş bir tebligat yok. Kanun diyor ki, “Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açılabilir”… Ama bir tebliğ olması lazım bunun için. Peki rezerv alan neden ilan edilir? Kanun, “Riskli alanlar ve riskli yapılarda ikamet edenlerin nakledileceği konut ve iş yerleri yapılır” diyor. Peki buraya hangi riskli alandaki insanlar taşınacak? Bilmiyoruz. Kanun ayrıca bir yerin rezerv alan ilan edilmeden önce belli belgelerin sunulması gerektiğini söylüyor. Bunlar sunulmuş mu? Bunu da bilmiyoruz. Peki rezerv alan olarak ilan edilen alanın tam olarak neresi olduğunu söyleyebilecek biri var mı? O gün Sayın Hızal kendileri açısından çok doğru bir şey söyledi. ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ dedi. Atı aldılar da Üsküdar’ı geçmediler henüz ama çok hızlı koşuyorlar. Öyle ki İller Bankası’nın bize gelen yazısı 12 Ekim tarihli… O kadar hızlı hareket ediyorlar ki bu alanın içerisinde özel mülk var. Bir tane özel mülkü yemişler, 1086 ve 117 metrekare olan özel mülkiyetleri de tam köşeye denk geldiği için kesip kamulaştırma yükü yıkmışlar üzerimize. Burada tek yetkili bakanlık diyorlar. Böyle olması için yasada vurgu gerekir, bu vurgu yok. Aslında söyledikleri doğru ama 2014’e kadar doğru. Ama Anayasa Mahkemesi 2014’te bu maddeyi iptal etti. Sadece bakanlığın yetkili olduğuna dair düzenleme bugün yürürlükte değil. Sayın Hızal ‘Devletle çatışılmaz’ diye bir laf söyledi. Bu sözü 14.Lui söyledi, üzerinden çok zaman geçti. Devlet vatandaş için vardır. Devlet ‘Ben yaptım, böyle oldu’ diyen bir aygıt değildir. Diyorlar ki, ‘Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AVM projesini kaldırdık’… 20 yıl önceki planda bu bölgenin önemli kısmı TM kodlu. Ticari seçenekli bir kod. Bakanlığın bugün çıkardığı da TİCGE.. .Ne farkı var? İsterlerse yine AVM yapabilirler. Mevcut planda toplam 37 bin metrekare olan inşaat alanını bakanlığımız 70 bin metrekareye çıkarmıştır. 47 mahalle gezen AK Parti hükümeti 70 bin metrekare inşaat alanı öngörüyor.
CHP’li Aydın konuşmasının devamında planlardan fotoğraflar göstererek bakanlığın planı hakkında, “Çevredeki tüm kat yükseklikleri 5 kat olduğu halde 8 kat öneriyorlar. İnşaat alanını 69 bin 904 metrekareye çıkarıyorlar. Buca’yı kurtardıklarını söyledikleri yeşil alanı yarısına düşürüyorlar. Otoparkı tamamen kaldırıyorlar. Tartıştığımız şey bu. Bunu mu istiyoruz bunu mu?” açıklamasını yaptı. Aydın, “
AK Parti Grubu’na şunu soruyorum. Eğer diyorsanız ki ‘Biz 70 bin inşaat yapmak istiyoruz. Biz betonu seviyoruz’, çıkın Buca halkına bunu söyleyin. İzmir’in yararını kovalayan herkese soruyorum, AK Parti Grubu’nun da buna inandığını biliyorum. 20 yıl oturduğunuz evden Buca Cezaevi’ni görüp üzülüyordunuz. Şimdi orada oturanlar bunu mu görsünler yoksa bunu mu? Burada iki tane mesele var. Bir şehri, şehrin insanlarının taleplerini dikkate almadan, ‘ben yaptım’ diyerek mi yöneteceksiniz yoksa halkın taleplerini dikkate alarak mı yöneteceksiniz? İzmir halkının ve Bucalıların talebi Büyükşehir’in yaptığı plandır” diye konuştu.
SOYER’DEN BAKANLIĞA ÇAĞRI: VAZGEÇİN!
Tartışmanın son bölümünde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’den de önemli mesajlar geldi. Soyer bakanlığa çağrı yaptığı konuşmasında, “Birincisi Buca Cezaevi’nin oradan kaldırılmasında irade koyan herkese İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı adına şükranlarımızı sunuyoruz. Bu çok Bu çok kıymetli bir adım ve büyük bir takdirle selamlıyoruz. Ama ondan beter bir kentsel tasarım ortaya koyulmasına da asla izin vermeyiz. Çünkü burası İzmirlilerin, Bucalıların malıdır. Orayı gözümüz gibi korumak hepimizin boynumuzun borcudur. Dolayısıyla biz önce kamu vicdanıyla hareket ediyoruz ve bu bize burayı bir yeşil alan olarak kazandırmayı söylüyor. Gördük fotoğraflarını, krokilerini… Orası hep bina, bina, bina sıkışmış. Bir tek ortada boş bir alan var. Boynumuzun borcudur gelecek nesillere oraya park yapmak. Bakanlığa naçizane ricam bu plandan vazgeçsinler. Çünkü eminim ki herkes yarından itibaren itiraz sesini yükseltecek. Vazgeçsinler ve orayı Buca’ya bir yeşil alan olarak hediye etsinler” dedi.
‘ŞAİBE VAR’ TARTIŞMASI
Öte yandan oturumda “Bornova Belediye Meclisinin 05/05/2022 tarihli ve 172 sayılı Kararı ile uygun görülen; Ümit Mahallesi, 24 Ö IIIa paftada yer alan 22161 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 parseller, 22160 ada 2 parsel, 13131 ada 1 parsel, 206 ada 1 ve 2 parsellere yönelik hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklik önergesi de tartışma konusu oldu.
Komisyonlardan AK Parti’nin şerhiyle ve oy çokluğuyla kabul edilerek gelen önerge hakkında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, “Bir şehirde göstermelik dönüşüm yapılmaz. Bu tesisleri ve buna benzer tesisleri alacaksınız bu şehirdeki organize sanayi bölgelerine gitmesini sağlayacaksınız. Gaziemir’de Genel Başkanınızı ağırlamak için temel olmayan çukurun içine beton döktünüz. Burada gecekondu bir fabrikanın ilelebet orada kalması bir plan yapılıyor. Siz Büyükşehir Belediyesisiniz. Bu yapıları şehirden kaldırmak zorundasınız. Şaibe var. Bu işin içinde şaibe var. Bir plan 3 yıl bekletilmez. Bir plan bürokratlara sevk edilip 1.5 ay çalıştırılmaz. Hangi planda bu kadar çalışmışız? Hani arka sıradakiler? Bozyaka’dan, Gümüşpala’dan Ayşe Teyze, Mehmet Amca gelse böyle bir planı kapıdan içeri almazsınız” ifadelerini kullandı.
Hızal’a yanıt veren İmar Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “Bornova’da AK Partili üyenin de olduğu yerde oy birliğiyle geçmiş, meclise de oy birliğiyle gelmiş. Katılmadığınız neresi varsa gösterin çıkaralım. Bu plan 3.5 yıldır beklemiyor, 2 ay önce bize geldi. ‘Burası zengin bir adamın diye kabul edemezsiniz’ diyorlar. Eğer bir şaibe arayacaksa önce kendi meclis üyesinden başlasın” dedi.
Büyükşehir Başkanvekili Mustafa Özuslu da, “Sayın AK Parti Grub Başkanvekilin şaibe var ifadesini kabul etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.