GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi aralık ayı ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Kültürpark’taki yeni meclis salonunda gerçekleşen oturuma Büyükşehir iştiraki Grand Plaza için sermaye artırımı maddesi üzerine yapılan tartışma damga vurdu. Öte yandan ‘dönüşüm’ ekseninde İZBETON üzerinden atışmaların da yaşandığı oturumda CHP cephesinden çarpıcı İmamoğlu kararı mesajları da geldi.
Büyükşehir Meclisi’nin aralık ayı ikinci oturumu Başkanvekili Özuslu’nun İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasak maddesinin uygulanması kararı hakkında yaptığı konuşmayla başladı.
ÖZUSLU: TOPLUM VİCDANINDA HİÇ BİR KARŞILIĞI OLMAYACAK!
Başkanvekili Özuslu oturumu açarken yaptığı konuşmada, “Hukuk hayatımızın en önemli parçalarından bir tanesi… Eğer bir ülkede hukuku bütün kurum kuruluşlarıyla birlikte yerli yerine oturtamazsak bu ülkede istenilen standartta ne demokrasi kurulabilir ne de yaşam huzurlu tecelli eder. Elbette mahkemelerin verdiği kararlar bir takdir ve değerlendirmede ama eleştirilemez değildir. Adalet siyasetten arındırıldığı müddetçe adalettir. Hiçbir karar siyasi olmamalı, olamaz. Siyasi duruşla alınan bir karar da adil olamaz. Toplum nezlinde ciddi kırılmalara ve yarılmalara yol açar. Bu ülkenin cumhurbaşkanı okuduğu bir şiirden dolayı hüküm giymişti. O karar da birçok kesim tarafından eleştirilmiş bir mahkeme kararıydı. Her karar düzeltilir. Her karara hepimizin itiraz etme hakkımız vardır. Kabul etmemiz gerekir. Siyasi bir karar olduğunu vurgulamamız gerekir. Bundan imtina etmemeliyiz. Ben öncelikle üzgün olduğumu söylüyorum. İstanbul gibi önemli bir ilimizin belediye başkanının aldığı bu mahkumiyet kararının çok eminim ki toplum vicdanında hiçbir karşılığı olmayacaktır. Önümüzdeki süreçte yaşayarak göreceğiz ki toplum da bunu kabul etmeyecek” diye konuştu.
GRAND PLAZA’YA SERMAYE ARTIRIMI TARTIŞMASI
Belediye iştiraki Grand Plaza için 20 milyonluk sermaye artırımını öngören ve “Grand Plaza A.Ş’nin 06/12/2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan şirket sermayesinin 193.458.415,00-TL'den 20.000.000,00-TL artırılarak; 213.458.415,00-TL'ye çıkarılması kararı doğrultusunda, Belediyemizin Grand Plaza A.Ş içerisindeki sermaye payının korunabilmesi için payına düşen (%50,00'sine tekabül eden) 10.000.000,00-TL'lik rüçhan hakkının kullanılarak sermaye artışına iştirak edilmesinin oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe – Şirketler Komisyonları Raporu” maddesi hakkında ilk sözü AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan aldı.
Çalışkan: Sebep fazla personel çalıştırmak
AK Partili Çalışkan konuşmasında, “Grand Plaza sürekli sermaye artırıyor. Grand Plaza etkin ve verimli yönetilmiyor. İzmir’in en önemli yerlerini işletiyor. Su dolum tesisiyle ilgili bir öneri getirdik. ‘Bu konuyu Grand Plaza’ya verin’ dedik. İşletsin ve sermaye artırımı olmasın diye… Ancak incelediğimizde görüyoruz ki Grand Plaza’nın sürekli sermaye artırma sebebi fazla personel çalıştırması… Benzer şirketlere oranla yüzde 30 ila 40 arası fazla personel çalıştırıyor. Sonra her yapılan hatayı sermaye artırımıyla kapatmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Sözüpek’ten halkçı uygulamalar vurgusu!
Çalışkan’a yanıt veren Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek’ten ise, “Ülkemizin ekonomik koşulları belli… Asgari ücrete ikinci dönem yapılan zam sigorta primleriyle birlikte yüzde yüze yakın. Bu da ciddi bir sermaye yükü… Bunun sürdürülebilmesi için sermaye artırımı gerekiyor. Grand Plaza ekmek büfeleri işletiyor. Oradaki kuyrukları görün. Biz vatandaşımıza maliyetin yarısına ekmek dağıtıyoruz. Bundan farklı bir şey çıkarmaya gerek yok. Biz CHP ve belediyemiz olarak vatandaşımız için fedakarlık yapmaya devam edeceğiz” açıklaması geldi.
Mısırlı’dan Halkın Kasabı çıkışı!
AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı bu açıklamaya, “Sermayesi 213 milyona çıkacak bir şirket işçi maaşını ödemek için Büyükşehir’den para alıyorsa burada bir terslik vardır. Halkın Bakkalı’na halkın kasabı geldi, 317 liraya et satılıyor orada… Ne kadar halka hizmet buradan görün” sözleriyle itiraz etti.
Boztepe: İzmir’in en pahalı işletmeleri!
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe de “Hakikaten bazen aklım almıyor” sözleriyle başladığı konuşmasında, “Grand Plaza’nın iki tane alıcısı var. Biri vatandaş diğeri de Büyükşehir çalışanları… Grand Plaza noktalarını gidin inceleyin. İzmir’in en pahalı işletmeleri… Gidin Marina’ya, Yasemin Kafe’ye, Asansör’e bakın, fiyatları görün” çıkışını yaptı.
Sözüpek’in sözleri tansiyonu yükseltti!
CHP’li Sözüpek Boztepe’ye yanıt vermek için bir kez daha söz aldı. Sözüpek, “Her konuşmamdan sonra Hüsnü Bey, aklının ermediğini söylüyor, ben onun aklının ermemesine şaşırmıyorum. Çünkü Hüsnü Bey’in hem zekası hem bilgisi, benim konuştuklarımı algılayamaz” ifadelerini kullanınca oturumda tansiyon yükseldi. AK Parti sıralarından Sözüpek’e tepki geldi. Sözüpek sözlerini, “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman vatandaşın yanındayız. Yatırımlar yapmaya da devam edeceğiz. Ülkenin ekonomik koşulları belli… Bu ülkede Maliye Bakanı çıkıyor, bu ülkenin 80’ini temsilen vatandaşlara, asgari ücretliye, ‘Fakir fukaraya vermek bereket getirir’ diyor. İnsanların aklıyla alay ediyorlar. Önce bunları anlasınlar. Bu ülkeyi bu iktidarın ne hale getirdiğini görsünler. Çıkıp, Ekrem İmamoğlu için bir söz söylesinler, adalet bir gün onlara da lazım olacak. Biz tabi ki belediye şirketlerimizin sürdürülmesi için destek olacağız, bunun da her zaman arkasındayız. Çünkü Başkanımızın vizyonu doğrultusunda bu kent hizmet etmeye devam edeceğiz” diyerek tamamladı.
Hızal’dan Sözüpek’e tepki ve ‘marina’ salvosu!
Tartışmada söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, “Meclis başkanvekili sıfatıyla bu tarz ifadeler kullanıldığında gerekli uyarıları yapmanızı beklerdik. Hatiplik, siyaset gerçekten zeka işidir, eğer bununla ilgili bir problem yaşanırsa iş hakarete dökülür. Bilginiz eksikse az önce beyefendinin yaptığı gibi hakaret edersiniz. Bunun da Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı vardır. Hiç kimsenin hiç kimseye hakaret etme hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemeleri böyle bir durumda bağımsız ve tarafsız şekilde kararını verir. Esas konuya geleceğim. Biz burada Grand Plaza’nın sermaye artırımıyla ilgili bir eleştiri yaptık. ‘Zarar etmemesi gereken bir şirkettir’ dedik. ‘İzmirlinin menfaatine iş yapıyorsa bu zararı göze alabiliriz’ diye ekledik. Grand Plaza’nın şuan itibariyle zararı 38 milyon. Grand Plaza İzmirlilerin gözünün içine baka baka yanlış bilgi vererek bir marina kiraladı. ‘İzmir’de çekek problemi var, İZDENİZ’in gemilerini oraya sokacağız’ dendi. Peki sonra ne oldu? Orası İzmirlilerin asla ve asla giremeyeceği bir mekan haline geldi. 100 binlerce lira kira veriyorsunuz ve oraya İzmirliler gidemiyor” mesajlarını verdi.
Aydın: Bunun sorumlusu Grand Plaza mı?
AK Parti cephesinden gelen mesajlara yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, “Yapılan konuşmalarla bu meclisi germeye gerek yok. Kimin kabiliyetli, kimin kabiliyetsiz olduğunu bu ülke çok iyi biliyor. Herkes kendi kabiliyetinin ne düzeyde olduğunu biliyor. Herkes ortaya koysun. Her defasında bizim şirketlerimizin çalışan sayısına laf eden arkadaşlar… Asgari ücret rakamları bu haldeyken şirketimizin istihdam sayılarına raf söylemesinler. CHP’li belediyelerin şirketlerinde insanların kölelik niteliğinde çalıştırılarak kar etmez. Bu bizim tercihimizdir. Açlık sınırının 7 bin 500 TL olan bir ülkede 8 bin TL’yi çok görenlerin asgari ücreti fakir fukarayla sadakayla bir tutanların burada gelip bizim çalışanlarımıza laf etmesi abestir. Buna gerek yok… Ne yapalım, çalışanları sokağa mı atalım. Bunu mu istiyorlar. Nefes restoranın fiyatlarını eleştiriyorlar. Grant Plaza sadece restoran mı işletiyor? Grand Plaza gelir seviyesi yüksek vatandaşlara mı hizmet veriyor? Belediyenin önündeki büfeden, çay bahçesine, çay ocağına, lüks restorana kadar bir çok yer işletiyoruz. Şirketin yönetimini eleştirebilirler, yetersiz bulup daha iyisini isteyebilirler. Ama rica ederim, bu meseleyi halktan yana mısınız, değil misinize dökmesinler. Kimin halktan yana olduğunu, kimin olmadığını burada söylemeye başlarsak buradan sabaha kadar çıkamayız. Halkın sofrada ne yediğini konuşuruz burada. Çok ucuz dedikleri Tarım Kredi Kooperatif Marketlerini fiyatlarını sayarız. Buna gerek yok. Devri iktidarında bu ülkenin hangi şirketi bütçe artırımına gitmemiş ki? Büyükşehir, ilçe belediyelerimiz dahil temmuz ayında bütçelerimiz çöp olmadı mı? Burada ek bütçeler getirmedik mi? Böyle devam ederlerse muhtemelendir ki haziran ayında yine ek bütçe getireceğiz. Bunun sorumlusu Grand Plaza mı? Burada beceriksiz, kabiliyetsiz kim? Buna dönüp baksınlar” diye konuştu.
Boztepe ve Yıldız’dan Sözüpek’e tepki!
Tartışmada bir kez daha söz alarak Sözüpek’e yanıt veren AK Partili Boztepe, “Benim zekamın zekatı ona hayatı boyunca yeter. Benim iş ahlakımı burada herkes biliyor. Çok da canım sıkılırsa çok acımızca davranırım. Bunu da burada söylüyorum” dedi.
Konuyla ilgili son mesajlar da AK Parti Sözcüsü Hakan Yıldız’dan geldi. Yıldız, “Bir insanın bir insana söylememesi gereken bir ifade ve kendisine iade ediyoruz. Yapılan tamamen kişisel bir harekettir ve doğru olmamıştır. CHP Grubu içinde de bunu kınayan arkadaşlar olduğuna inanıyorum” dedi.
Bu konuşmanın ardından Grand Plaza için sermaye artırımı maddesi oy çokluğuyla kabul edilerek meclisten geçti.
GÜNDEM DIŞI BÖLÜMDE GÜNDEM İZBETON VE İMAMOĞLU KARARI
Boztepe’den kooperatif çıkışı!
Gündem dışı oturumda söz alan AK Partili Boztepe, Örnekköy dönüşüm alanında fotoğraflar göstererek yaptığı konuşmasında Büyükşehir çalışanları için konut yapılması amacıyla tahsis edilen arsada inşa işinin kooperatiflere devredildiği söyledi ve emlak sitesi ile kooperatifin web sitesinden ilanlara göstererek satış yapıldığını da gündeme getirdi.
Aydın: Savcılık takipsizlik verdi!
Boztepe’nin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Aydın konuşmasına, “İki husus için söz aldım” diyerek başladı. CHP’li Aydın şöyle konuştu: MHP Grup Başkanvekili Sayın Selahattin Şahin ve Sayın Uğur İnan Atmaca tarafından İZBETON A.Ş. görevlileri, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanımız ile Kentsel Dönüşüm Proje Uygulama Daire Müdür Vekilimiz hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Büyük bir ala-vala ile ‘Burada büyük yolsuzluklar yapılıyormuş’ lafları ile suç duyurusunda bulundu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 8 Aralık 2022 tarihli takipsizlik kararını göstermek istiyorum. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı kamu görevlisi olan İzmir Valiliğinin soruşturma yapılmasına izin vermemesi nedeniyle inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Ve ayrıca İZBETON A.Ş. görevlileri hakkında da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının görüşü şu: İddia konuları hakkında mevzuata aykırı bir durum tespit edilemediğinden usulüne uygun protokol yapılan İZBETON A.Ş. yetkililerinin suç teşkil eden herhangi bir eylemi de tespit edilemediğinden haklarında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Hani fikri takip adına söylüyorum, bazen bir şey ortaya atıyoruz, arkasını getirmiyoruz, bunu da burada belirmek isterim.
İmamoğlu kararına sert tepki!
CHP’li Aydın konuşmasının devamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu için verilen hapis cezasını gündemine aldı. Aydın şunları kaydetti: Bu ülke hukuk ve demokrasi bakımından çok karanlık günlerden geçiyor. Otoriter ve totaliter yönetim anlayışının neredeyse faşizme dönüştüğü bir dönemden geçiyor. Bu ülkenin siyasi iktidarı ülkenin milli iradesiyle, halkın tercihleriyle bulduğu her fırsatta kavga etmeye devam ediyor. Bunlardan birisini bugün İstanbul’da yaşadık. Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Önce şunu söyleyelim. Sayın Başkan görevinin başındadır. Hakkındaki karar önce istinaf incelemesine eğer oradan da geçerse Yargıtay’ın incelemesine tabidir. Dolayısıyla hükmü kesinleşmediği için Sayın Başkan hakkında bir siyasi yasak söz konusu değildir. Güncel siyaset etkisi olarak etkisi budur. Fakat bir hukukçu olarak içimin ezildiğini ifade etmek zorundayım. Bu kadar zorlama, bu kadar hukuk dışı, bu kadar usul dışı bir yargılama ile Türkiye ender sayıda karşılaşmıştır. Bu mahkemenin kararı siyasidir. Çok açıkça siyasi saiklerle verilmiştir. En kutsal hak olan savunma hakkını bile yok sayarak biran önce davayı bitirmek kaygısıyla duruşmayı saat 16.00’ya erteleyerek önceden verilmiş bu hükmü açıklamıştır. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun sözleri yerli ve milli hukuk bakımından da uluslararası hukuk bakımında da suç teşkil etmez. İfade özgürlüğünün sınırları net çizilmiştir. Şiddeti ve terörü övmedikçe, ırkçı-ayrımcı bir söylemde bulunmadıkça suç teşkil etmez. Bir söz kendi bağlamından koparılarak hakaret midir değil midir diye tartışılmaz. Sayın İmamoğlu’nun bu sözü hangi saikle söylediğini, kime yönelik söylediğini herkes biliyor. Sözü söyledikten aylar sonra yargıya açılmasının ne demek olduğunu da herkes biliyor. Halkın iradesiyle kavga etmenin sonuçlarını hepimiz göreceğiz. Halkın iradesiyle kavga edenlerin ne duruma geldiğini tarih bize her zaman göstermiştir.
“Seçilmiş başkanlara, vekillere atarlanan atanmışlara halk cevabı verecek”
AHİM’in dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin bir çiftçiye söylediği sözü kartona yazarak kendisine gösteren çiftçi örgütü hakkındaki kararı örnek gösteren Aydın sözlerini şöyle tamamladı: Bunun üzerine bu kişi yargılanıp ceza aldı, AHİM, ‘Sözü bağlamından koparamazsınız’ dedi. Sayın İmamoğlu’nun bu sözü İçişleri Bakanı’nın kendisine söylediği sözlerine yöneliktir. İçişleri Bakanının herkese bağırıp çağırmasına ses çıkarmayanların bu hakaretlere cevap verenlere karşı söyleyecekleri sözün bu olması ve bunun yargı eliyle yapılması içimizi acıtmaktadır. Kimsenin kimseye bir hakaret hakkı yoktur, ama hakaret alan cevabını alır. Ve o cevabı hukuk çerçevesinde değerlendirdiğinizde bugünkü karar çıkmaz. Bu kararın neden bir siyasi karar olduğunu burada izaha gerek yok. Herkese sesleniyoruz, hiçbir yargı kararı, hiçbir idari ve bürokratik baskı, CHP’nin özgürlük ve demokrasiye sahip çıkmasına bir milim gerilemeye yol açmayacaktır. Bu çabalar beyhudedir. Ne bir adım geri gideriz ne bir söz eksik söyleriz. Bizi bu şekilde yıldıracaklarını düşünenler tarih, hukuk ve halkın vicdanı önünde hesap verirler. Bu ülkede hukuk üstün, adalet daim olacak. Bunu hep beraber başaracağız. Ve halkın seçilmiş belediye başkanlarına, milletvekillerine atarlanan atanmışlara halk gerekli cevabı verecektir.
Hızal'dan 'Bu ne yamam çelişki' ve İZBETON çıkış!
Aydın’ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, “Bu ne yaman çelişki? Konuşmasının başında savcılığın bir kararı hakkında bilgi veriyor. Bunun hukuki yönünden bahsediyor. Bu karar hukuki diyor. Tam 1 saniye sonra ‘Ne karanlık günlerden geçiyoruz’ gibi tamamen politik bir söylemle mahkeme kararını eleştiriyor. Elbette ki mahkeme kararları eleştirilebilir. Ama kamu görevini işleten birisine görevini icra ettiği için hakaret etmek hakkına sahip değildir. Edilirse gerekli yargılamalar yapılır. Ben burada hakaret içermeyen bir ifade kullandım, suç duyurusunda bulunuldu. Evet hukuki hakkıydı, ben de savunmamı verdim. Siz bir mahkeme kararının üzerine atlar ve buradan bir siyasal hazine elde etmeye çalışırsanız çok yazık olur. Bu tartışma tamamen politik bir tartışma. Bu meclisin buna girmemesi lazım. Ama tabi anlıyorum. Aday arıyorsunuz bulamıyorsunuz, anketler kötü… Sorun bu!” diye konuştu. Hızal sözlerini şöyle sürdürdü: Gelelim asıl meseleye… Hüsnü Bey açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına konut yapılması için bir araziyi tahsis ettik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Egeşehir Yapı Planlama şirketine… Peki bu şirket ne yaptı? Aldı bu işi, ‘Ben beceremeyeceğim, kabiliyetsizim’ dedi. ‘Alıyorum bir kooperatife veriyorum’ dedi…
Konuşmasına şirketle ilgili Sayıştay raporunu okuyarak devam eden Hızal, “Bu şirketin bir ara çalışan sayısı 4’müş, sonra 21’e sonra da 43’e çıkmıştı. Bu şirketin 2021 yılının ilk 9 ayında 5 milyon zarar etmiş. Hiçbir faaliyette bulunmadan. Şimdi biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Ve birileri çıkıp, bir de video çekerek, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin beceremediği kentsel dönüşümü biz becereceğiz’ diyor. Buna kimin hakkı var? Biz çalışanlara konut yapılmasına da kooperatifleşmeye de karşı değiliz. Ama bu şirket gidecek bu arsayı peşkeş çekecek, o kooperatif de rant elde edecek. ‘Hadi oradan’ derim. Sayıştay’ın raporunda İZBETON’un bilançosunda diyor ki, ‘Borca batıktır ve iflasın eşindedir’… İZBETON’un geçen yılki zararı 8 milyon, bu yılki zararı da 52 milyonmuş. İZBETON’un 2018 yılındaki cirosu 1 milyar 30 milyon, bu yıl ise 104 milyon. Soruyorum, nerede bu paralar? Yola harcamıyor, asfalta harcamıyor, kentsel dönüşüme harcamıyor. Peki nereye gidiyor bu paralar? Yarın bu kooperatif üyeleri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kapısına gelecekler, ‘Bizi dolandırdılar’ diyecekler. Ben de bir meclis üyesi olarak bundan büyük üzüntü duyarım” ifadelerini kullandı.