Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde 1 Ağustos'ta başlayan süreç Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde devam ediyor.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, memur ve memur emeklisinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde gelinen aşamayla ilgili Memur-Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Toplu sözleşmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcıları Hacı Bayram Tonbul'un önceki gün kalp rahatsızlığı geçirdiğini anımsatan Yalçın, tedavisi yoğun bakım servisinde süren Tonbul'a acil şifalar diledi.
Memur-Sen olarak amaçlarının kamu görevlilerinin alın terinin karşılığını almak, hakkını, hukukunu korumak ve refah seviyelerini yükseltmek olduğunu ifade eden Yalçın, "Gerçekçi olmayan teklifleri reddederken de masada müzakereyi yürütürken de sahadan ses verirken de aynı hassasiyetle hareket ettik." dedi.
"ENFLASYON FARKI ZAM GİBİ SUNULUYOR"
Yalçın, toplu sözleşme tekliflerini Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu ve bu sürece dair sorumluluklarını gözeterek hazırladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Yaşanan fiyat istikrarsızlığını ve ekonomik koşulları göz önüne alarak zam teklifimizi üçer aylık dönemler halinde sunmuştuk. Merkez Bankasının öngördüğü enflasyon beklentileri, tekliflerimizin doğruluğunu teyit etmiştir. Bu süreçte, Türkiye'nin büyüme rakamlarını ve hükümetin seçim beyannamesindeki refah payı vaadini Kamu İşverenine hatırlattık. Kamu İşvereninin, birinci ve ikinci teklifinde getirdiği rakamlar ne ifade ettiğimiz gerçekliğe uygun ne de beklentileri karşılayacak niteliktedir. Yüzdelik teklif, toplu sözleşmenin esası, enflasyon farkı, kayıpların telafisi, refah payı ise alım gücünü korumanın güvencesidir. Ama bugün görüyoruz ki 6 ay boyunca yaşayacağımız sıkıntılar sonrası alacağımız enflasyon farkı zam gibi sunuluyor. Halbuki enflasyon farkı Kamu İşverenin jesti değil, toplu sözleşme kazanımımız ve geçmişe dönük alacağımızdır."
"BAZI KRİTİK BAŞLIKLARDA ÖNEMLİ İLERLEMELER SAĞLADIK"
Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı sorunlarda kamu çalışanlarının hiçbir sorumluluğu olmadığını vurgulayan Yalçın, emeklerinin iktisadi sıkılaşma politikalarının tasarruf kalemine dahil edilmesini kabul etmediklerini söyledi.
Toplu sözleşmenin sadece genel teklifin rakamları üzerinden konuşulmasının hizmet kollarına ve genele ilişkin üretilen çözümleri gölgede bırakabildiğine dikkati çeken Yalçın, şunları kaydetti:
"Her ne kadar oransal zamda uzlaşılacak noktaya gelemediysek de hem hizmet kolu tekliflerinde hem de genele ilişkin bölümde bazı kritik başlıklarda önemli ilerlemeler sağladık. Toplu sözleşmede mutabakat her bir hizmet kolu ve genel ayrı ayrı sağlanabileceği gibi tek kalemde de olabilir. Arzumuz ve çabamız toplu sözleşmede genel ve hizmet kolu mutabakatının bir arada sağlanmasıdır. Yarın, Kamu İşvereninden gelen son teklifle müzakere ve istişare sürecini sürdürerek önemli bir karar alacağız."
Yalçın, Hakem Kurulu sürecinin başlamasına kadar süreci uzlaşmayla tamamlama hakkı ve iradelerinin olduğunu dile getirerek, "Beklentimiz gayet açık ve net. Gerçekçi, piyasa koşullarını dikkate alan, öngörülen enflasyonu ihmal etmeyen, refah payı içeren, kamu görevlilerinin reel alım gücünü yükseltecek yeni bir teklifle gelinmelidir. Bu sebeple yüzdelik zamda iyileştirici bir irade, refah payında ise olumlu bir adım bekliyoruz." dedi. (AA)