Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye genelinde yetkili konfederasyon olan Memur Sen ile Kamu İşveren Heyeti arasında yapılan 5. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşı sağlanamadı. Kamu İşveren Heyetinin sunduğu 2020 yılı için yüzde 3,5 artı yüzde 3 ve 2021 yılı için yüzde 3 artı yüzde 2,5 oransal zam teklifini kamu çalışanları için kabul edilebilir makul bir teklif olmadığını belirterek kabul etmeyen Memur Sen, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması düzenledi.
Memur Sen İzmir İl Temsilciliği’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Memur Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Kaya, toplu sözleşme sürecini anlattı. Hükümetin verdiği teklifi kabul etmemelerinin nedenlerini açıklayan Kaya, mevcut teklife eleştirilerde bulunarak yeni bir teklif beklediklerini söyledi. Ayrıca Kaya, İzmir’deki parti yöneticilerine, belediye başkanlarına özellikle iktidar partisine mensup Milletvekillerine toplu sözleşme noktasında sorumluluk almaları ve Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında kendileriyle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.
SÜRECİ ANLATTI
Toplu sözleşme sürecini anlatan Memur Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Kaya, “Beşinci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla başladı. 16 Ağustos’ta itibariyle de Kamu İşveren Heyeti, masaya ilk teklifini sundu. Kamu İşvereni, görüşmelerin 16. gününde, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklif, gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip. Kamu İşvereninin teklifi; teklif gecikti siteminin ve tepkisinin ötesinde ‘teklif geçiştirildi, masa önemsizleştirildi ve alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hale getirmiştir. Toplu sözleşme sürecine dair sitem ve tepki cümlelerinin sayısının ve dozunun yükselmesi kamu işvereninin masaya geç teklif sunma gayretinin ve sunduğu teklifin garabetinin semeresi olarak görülmelidir. Kamu İşveren Heyetinin geç kalmış ve geçiştirmeye odaklanmış teklifinin içeriğinde; bize teklif edilmesi bir tarafa masanın çevresinde dahi terennüm edilmemesi gereken oranlar ve rakamlar yer alıyor" diye konuştu.
REFAHA KAVUŞTURMA DEĞİL, CEFAYLA BULUŞTURMA TEKLİFİ
Hükümetin sunduğu teklife ilişkin eleştirilerde bulunan Kaya şunları söyledi:
Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin oranlar 2020 için yüzde 3,5 artı yüzde 3 ve 2021 için yüzde 3 art yüzde 2,5… Bu oranlar; Hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar; Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor. Beşinci Dönem Toplu Sözleşme masasına dün itibariyle sunulan Kamu İşvereni teklifi; Kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı sona ermesi gerekirken aksine kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir. Emek kesimi için toplu pazarlık masasının anlamı; evdeki bulguru kaybetme kaygısı olmaksızın dimyata pirince gitmektir. Kamu İşvereni, hem Dimyata pirince gitmemize engel olmak hem de evdeki bulgurun değerini azaltmak gayretindedir. Buna kayıtsız kalmamız beklenmemelidir.
ZAM TEPKİSİ
Beşinci Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşvereninden gelen ilk teklifin anlamı;
2020 için yıllık toplamda yüzde 6.60, 2021 için yıllık toplamda yüzde 5.57 oranın da zam yapılması, iki yıllık toplamda ise yüzde 12,54oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasını teklif etmektir. Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir; ”2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde yüzde 15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde yüzde 12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Gecikme zammı aylık yüzde 2,5, yıllık yüzde 30 iken maaş zammınızın yıllık yüzde 6’lar ve iki yıllık toplamda yüzde 12’ler seviyesinde olmasına aldırış etmeyin” deniyor.
MEMURU ENFLASYONA EZDİRMEYİZ VAADİ TEKLİF BANDINDA KORUNMALI
Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki;“Memuru enflasyona ezdirmeyiz” vaadi Hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir. Bir başka anlatımla, Hükümetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki yüzde 13,9 ve yüzde 9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi. Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklifte; ek göstergeden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, teklifimizde yer alan taban aylığa seyyanen zamdan, refah payına sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından, dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan, keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye, genel toplu sözleşme kapsamındaki bir çok konu başlığı, hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir.
VAAT ETTİĞİ STANDART DÜŞÜK, ÜRETTİĞİ SKANDAL BÜYÜK
Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır. Bu bakımdan Kamu İşvereninin teklifi sonrasında “ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var” dedik. Zira bu teklif içerdiği oranlar boyutuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür. Bu teklif,
Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından maluldür.
Bu teklif, “Türkiye’nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok” cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür. Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif “vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük” niteliktedir.
YENİ BİR TEKLİF BEKLİYORUZ
İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkan var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil, Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz.
SİYASİLERE ÇAĞRIDA BULUNDU
Memur-Sen İzmir İl temsilciliği olarak ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup Milletvekillerinin toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz.