Ege Üniversitesi’ne Konak ilçesinde yer alan Atatürk Kültür Merkezi binasının Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis edileceği ve Resim Heykel Müzesi’nin yıkılacağı iddiaları hakkındaki tartışmalar sürerken, TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nden açıklama geldi.
Açıklamada, "AKM hakkında medyada yer alan haberlere göre, İl Emniyet Müdürlüğü'nün bu binayı alması durumunda sahnelerin kırılarak döşemeler elde edilmesi planlamaktadır. Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak, binaya yapılması düşünülen bu büyük müdahalelerin yanlış olduğunu belirtmek isteriz. Yapılar kesinlikle mevcut işlevleri dahilinde korunmalı ve gerekli güçlendirmeler ile yapıların üstlendiği misyonların devamlılığı sağlanmalıdır. Aksini değil önermek, düşünmek bile İzmir’e ihanettir" denildi.
İŞTE O AÇIKLAMA:
AKM hakkında medyada yer alan haberlere göre, İl Emniyet Müdürlüğü'nün bu binayı alması durumunda sahnelerin kırılarak döşemeler elde edilmesi planlamaktadır. Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak, binaya yapılması düşünülen bu büyük müdahalelerin yanlış olduğunu belirtmek isteriz.
Resim Heykel Müzesi, 1973 yılında Prof..Dr. Muhlis Türkmen ve İnal Göral tarafından tasarlanmış, ardından aynı mimarlar tarafından Atatürk Kültür Merkezi, müze ile bütünleşik bir sanat ve kültür merkezi olarak tasarlanmıştır.
Tasarımda göze çarpan en önemli unsur; mekânlar arası ilişkilerin hem sirkülasyon olarak hem de görsel olarak sağlanmasıdır. İzmir’in imbatının bina içinde ve dışında hissedilebilmesini sağlamanın da tasarımın ana yaklaşımlarından birisi olduğu söylenebilir. Resim Heykel Müzesi aynı zamanda 1988 yılı Mimarlar Odası Ulusal Mimarlık Ödülü sahibidir. Ulusal Mimarlık Ödülüne layık görülen bir mimari yapıtın kültür mirası olarak değerlendirilmesi korunması gereken eserler içine alınması gerekir.
İzmir’in kent ve toplumsal belleğinde önemli yer tutan her iki yapı aynı zamanda silüete saygı duyan, yapıldığı günden günümüze kadar şehrin ana meydanında önemli röper noktaları olarak İzmir’in kimliğine ve kültürüne katkı koyan ve kentin kültürel hayatı için ihtiyaç olan vazgeçilmez ölçüde değerli yapıdır. Yapılar kesinlikle mevcut işlevleri dahilinde korunmalı ve gerekli güçlendirmeler ile yapıların üstlendiği misyonların devamlılığı sağlanmalıdır. Aksini değil önermek, düşünmek bile İzmir’e ihanettir.
Her iki yapı sit alanında yer almaktadır ve her yapı için tanımlanmış olan alanlar kesinlikle resmi tesis alanı değildir.
Özellikle AKM hakkında basında çıkan haberlerin yanlış olduğunu umuyoruz, tüm İzmir kamuoyunu bu konuda bir arada durmaya ve belediye hizmet binası ile başlayan Cumhuriyet dönemi yapılarının yıkımı kararlarına karşı durmaya çağırıyoruz. Parçası olmaktan mutluluk duyduğumuz, kültürüne hayran olduğumuz şehrimizin kültür yapılarını korumak tüm İzmirlilerin görevidir.