İnciraltı planlarına ilişkin sürecin başından bu yana, tek yanlı ve dayatmacı bir tutumla yürütüldüğünü vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir kentin planlamasının ilke ve esasları, yasal zemini vardır. Ve kent planlamalarının yürütme ve uygulamasında Büyükşehir Belediyesinin görüşü, planlama önerileri dikkate alınmak zorundadır. Çünkü bir kente hâkim olan; insanının ihtiyaçlarını, kentsel alt yapısını, doğal, kültürel ve tarihi dokusunu bilen; herkesi mutlu edecek en doğru planlamayı yapacak olan idare, yerel idaredir. ‘Biz yaptık, oldu. Biz yapar, geçeriz.’ yaklaşımı işte böyle geri teper; adaletin terazisinden işte böyle geri döner. İnciraltı planlarının iptalinin çok haklı gerekçeleri var. Ortada, isyan edilecek, kükreyecek bir durum yok. İktidarın İzmir’deki temsilcilerini, sağduyuya, İzmir için ortak akılla üretmeye davet ediyorum. Bundan sonrasında atılacak adımlar için, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay da iyi niyetli ve yapıcı bir tutum ortaya koydu; ‘biz hazırız’ dedi. Ortak akıldan daha üstün bir akıl, ortak çıkardan daha üstün bir çıkar göstersinler. Yok! Öyleyse, bu süreç uzlaşı içinde ve en hızlı şekilde yürütülmeli.”
Biz, ‘istemezükçü’ değiliz; onlar, ‘biz yaptık olducu’
Daha önce, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında bölgeye ilişkin plan taslaklarının bakanlığa gönderildiğini ve sonuç alınamadığını belirten Nalbantoğlu; bugün bilirkişi raporuna dayandırılan iptal kararındaki gerekçelere de dikkat çekti. CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, değerlendirmesinde, “İnciraltı, İzmir’in nefes borusu; yaşam koyu. Bakanlık, belediyemizin önerdiği yeşil alanları yarı yarıya düşüren; turizm, ticaret ve konut kullanımındaki inşaat alanları ise iki katına çıkarılmıştı. Bölge ve kent içi ulaşımını yok sayarak kısa vadede kriz yaratacak; kamusal alanlar için sürdürülebilir olmayan bir planlama yapmışlardı. İzmir Körfez Projesi’nin bir bölümü plana işlenmişti ve ne doğal denge ne yeşil koridorlar dikkate alınmıştı. Buradan ne çıkacaktı, herkes biliyor. Rant çıkacaktı, belli kesimleri mutlu edecek bir tablo çıkacaktı. Bize ‘istemezükçü’ diyorlar ama; asıl onlar ‘biz yaptık olducu’. Bu böyle devam edemez. İzmir’in geleceği ve kamu yararı yok sayılamaz. Bunu önümüzde tüm gerçekliğiyle duran İnciraltı için de söylüyorum; Çeşme projesi için de, Buca Cezaevi için de…” ifadelerini kullandı.