İzmir'de nüfus kayıtlarında 1950'de öldüğü görülen ancak bu yıl mart ayında gerçekten hayatını kaybeden 87 yaşındaki İbrahim Dikici'nin ailesine resmi olarak ölü olduğu dönemdeki hastane masraflarıyla ilgili icra takibi başlatıldı.
Dikici'nin, 2018 yılında kayıtlarda "öldü" olarak gösterildiğini öğrenmesinin ardından yanlış bildirim yaptığı suçlamasıyla uzaktan akrabası M.B ile nüfus müdürlüğü aleyhine açtığı davanın 4. duruşması İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapıldı.
Davacı Dikici'nin 18 Mart 2021'de vefat etmesine rağmen kayıtların düzeltilmesi ve ölüm tarihinin değiştirilmesi talebiyle devam eden davanın 4. duruşmasında tanıklar dinlendi.
Dava, M.B'nin ifadesinin alınması için 12 Ocak'a ertelendi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Dikici'nin yeğeni Anıl Özırmak, dayısının ölmeden önce yaşadığını bir türlü ispat edemediklerini söyledi.
Dayısının kayıtlarda ölü gözüktüğünü hastaneye yaptıkları başvuruda öğrendiklerini aktaran Özırmak, "Hastaneye götürdüğümüzde bize resmi olarak 'ölü' olarak görüldüğünü söylediler. Onu düzeltmeye çalışırken kendisi rahmetli oldu. Daha önceden bir resmi kuruma götürmüş olsaydık bu durum ortaya çıkardı. Bununla ilgili bir bilgimiz yoktu. Hastanede de isimsiz olarak kayıt açıldığı için sosyal güvencelerden faydalanamadı. Böyle olunca tüm masraflar devlet tarafından karşılanmadı ve bize kaldı. Bu da yaklaşık 300 bin lira civarında tutuyor. 11 mirasçısı mevcut ve bunlara bildirim gitti." dedi.
Özırmak, dava sonuçlandıktan sonra ilk işlerinin dayılarının mezar taşına ad, soyad yazdırmak olacağını ve kendilerine yansıtılan masraflarla ilgili hukuki girişim başlatacaklarını ifade etti.
"Mezar yeri bile bildirilmiş"
Davacılardan Dikici'nin yeğeni Seval Üstünolan da hukuk mücadelesiyle çok yıprandıklarını, buna icraların da eklendiğini söyledi.
Ailenin avukatı Esra Erdoğan ise Dikici'nin bir akrabası tarafından 1950 yılında nüfusa öldü olarak kaydettirildiğini, yaşadığını kanıtlamak için açılan davanın sonucunu göremeden vefat ettiğini anlattı.
Hastaneden cenazenin alınması ve defin süreçlerinde de büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Acılarını bile yaşamaya zaman bulamadılar. Dosyamız tanıkları dinleme aşamasında. Ölü olarak bildirimi yapan kişinin dinlenmesi için Kayseri'ye talimat yazıldı. Onun ifadesi geldiği zaman neden böyle bir bildirimde bulunmuş göreceğiz. Biz gördük ki Kayseri'de mezar yeri bile bildirilmiş. Tanıklar bile bulunmuş. Ne amaçla yapmış bunların ortaya çıkması için ifadesini bekliyoruz."
Erdoğan, sağlık masrafları için aile hakkında başlatılan icra takiplerine itiraz edeceklerini belirterek yanlış bildirimde bulunan kişi aleyhinde de maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını sözlerine ekledi. (AA)