İzmir’in Konak ilçesine bağlı 8 bin nüfuslu Yenişehir Mahallesi'nde yaşayanların büyük çoğunluğu Roman vatandaşlardan oluşuyor. Mahalle halkının en büyük sorunlarından biri de, madde bağımlılığı. İddiaya göre 20 liraya satılan bir sentetik uyuşturucu madde türü, 10 yaşındaki çocuklar tarafından bile kullanılıyor. Yenişehir'de yaşayanlardan Hasan Ç., madde kullandığını ve sattığını belirterek, uyuşturucu batağından, illetinden kurtulmak istediklerini söyledi. Hasan Ç., "Uyuşturucu madde kullanımı sorununu dedelerimizden beri yaşıyoruz. Gençlerimizin uyuşturucu kullanma yaşı 10'lara kadar düştü. Ben de torun yetiştiriyorum. Onlar adına endişeleniyorum. Burası bizim mahallemiz, biz burada kalıcıyız. Yarın öbür gün torunlarım da büyüyecek. İster miyim onları içerken veya satarken görmek. Nereye gittiysek, kimin kapısını çaldıysak sabıkamız var diye kapılar yüzümüze kapandı. Bizi kimse işe almıyor. Ben de içicilik de var, satıcılık da var. Sattığım için de içtiğim için de sabıkam var. Biz istiyoruz ki bunlar artık olmasın. Mahkeme yüzü, emniyet yüzü görmeyelim. Polislerle hasım değil dost olalım. Emniyete uyuşturucudan dolayı gitmeyelim, çay içmeye gidelim" dedi.
'EŞİM VE AĞABEYİM UYUŞTURUCUDAN DOLAYI CEZAEVİNDE'
Mahallede yaşayan evli ve 2 çocuk annesi Esma Yalaman, "Ben bir anneyim, uyuşturucuya 'hayır' diyorum. İki oğlum var. Bu mahallede bu şekilde yaşamak istemiyoruz. Eşim ve ağabeyim uyuşturucudan cezaevinde. Biz madde kullananların tedavi edilmesini istiyoruz. İlgi istiyoruz. Eşlerimiz çalışsın böyle şeyler yaşamayalım istiyoruz" dedi. Turgay Sayar (52) ise, "Devletimizin ve yerel yönetimlerimizin bu soruna sahip çıkması gerekiyor. Çalışmayan insan uyuşturucu satmak zorunda kalıyor. Dışardan insanlar da buradan uyuşturucu almaya geliyor" dedi.
MADDE BAĞIMLILARI YARDIM İSTİYOR
5 yıldır madde kullandığını ve bağımlı olduğunu, evliliğinin bu nedenle bittiğini, tedavi olarak bu durumdan kurtulmak istediğini söyleyen Bahaddin Haktan (26) da, "Tedavi olmak istiyorum. İş olursa uyuşturucu madde kullanmaktan kurtulurum" diye konuştu. Yenişehir Mahalle Muhtarı Süleyman Çatalbaş, mahalle nüfusunun 8 bin olduğunu, 8 bin kişiden 3 binini gençlerin oluşturduğunu, 2 bin genç nüfusun madde bağımlısı olduğunu ileri sürdü. Süleyman Çatalbaş, "
Uyuşturucu bağımlısı çocuklarımızı Manisa'ya veya Yeşilyurt Devlet Hastanesi'ne götürüyoruz. Çocuklarımız kendinde değil ama bize 'Kendi rızası ile tedaviye gelmeli' diyor. Bu çocuklar kendinde değil. Evini yakıyorlar, ailelerine şiddet uyguluyorlar ama yasa bu şekilde. Kanun değişmeli. Uyuşturucu madde konusunda İzmir'de en mağdur mahalle, burası" diye konuştu. Konak Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Ali Yangır da, mahalledeki gençlerin iş bulamadıkları için boşluğa düştüklerini ve sonrasında uyuşturucu madde kullanımına başladıklarını söyledi. Yangır, "Konak sınırları içerisinde Amatem merkezi kurulmasını istiyoruz. Çocuklarımızı sosyal yaşama entegre edemiyoruz. Çocukların kendine özgüveni olmadığı için onları kaybediyoruz. Bağımlı oluyorlar. Acilen bu merkezin kurulmasını istiyoruz" dedi.
'TEDAVİ İÇİN YATAK KAPASİTESİ AZ'
İzmir Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Burhanettin Kansızoğlu, Yenişehir'de dernek olarak tarama yaptıklarını, ailelerle görüştüktüklerini ve karşılaştıkları manzaranın pek de iç açıcı olmadığını kaydetti. Devletin bu konuda kriz masası oluşturmasının öneminde değinen Burhanettin Kansızoğlu, "Çünkü Türkiye’de sanırım en en yoğun kullanılan bölge burası. Belediye bu bölgedeki terk edilmiş metruk binaları yıkmıyor. Yıkmadığı için o binaların içerisinde uyuşturucu kullanılıyor. Bu bölgenin temizlenmesi lazım. Satıcılar da kurtulmak istediklerini ancak iş bulamadıkları için buna mecbur olduklarını söylüyor. Bağımlılar tedavi olmak istiyor. İzmir’de uyuşturucu kullanılan bölgelerde insanlar tedavi olmak istiyor ancak tedavi olamıyorlar. İzmir’de yatak kapasitesi çok düşük. 24 yatak var. Genelde ayakta tedavi oluyorlar. Bağımlılık o kadar zor ki, kurtulmak imkansız gibi bir şey. Şu anda bağımlı olanları kurtarmak için rehabilitasyon merkezleri kurulmalı" dedi.
Burhanettin Kansızoğlu, "Kriz çok geniş kapsamlı. Tüm devlet kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, halkın, bakanlıkların tüm birimleri ile bu sorunun üzerine gitmesi gerekiyor. Ayrıca halkın da bilinçlendirilmesi lazım. Bu işin bir de emniyet ayağı var. Onlar üzerine düşeni fazlası ile yerine getiriyorlar. Özellikle arz konusunu çözmeye çalışıyorlar. Fakat talep olduğu müddetçe arzı önleyemecekler. Burada olmazsa başka ilden insanlar tedarik edecek veya kendileri üretecek. Esas önemli olan ise bu illetten kurtulmak isteyip de kurtulamayan vatandaşlara imkan oluşturulması. İzmir’de acilen sadece bu konu ile ilgili korunaklı, yüksek güvenlikli bir merkezin oluşturulması lazım" diye konuştu. (DHA)