Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın zeytinlik alanlarda maden arama faaliyetlerinin önünü açan Maden Yönetmeliği değişikliği, 1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Zeytinlik alanların talan edilmesinin önünü açacak olan yönetmelik değişikliğiyle ilgili tepkiler sürerken, İzmir’deki bazı meslek örgütleri ve çevre dernekleri de yönetmeliğin iptali için dava açtı. Dava açan kurumlar arasında İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, EGEÇEP ve Salihli Çevre Derneği yer aldı.
YURTTAŞLARIMIZIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ
Açıklamayı okuyan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, “İktidar, oldubittiye getirerek; bir yönetmelik değişikliği ile Anayasa’ya, kanunlara ve uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde, zeytin alanlarını madencilik faaliyetlerine açmak istiyordu. Bu değişikliğin daha mürekkebi kurumadan, bu kez ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanları’nda Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan faaliyetlere izin veren bir yönetmelik değişikliği daha yapıldı. Siyasi iktidar, yasa değişikliğine dahi gerek görmeden, Meclisi ve toplumu bypass ederek, şirketlerin sermaye birikimini artırmak ve daha fazla kar elde etmelerini sağlamak için yaşam alanlarını, doğal alanları talana açmaya devam ediyor. Bu doyumsuz yok etme hırsına, doğayı yağmalama merakına ilişkin hikayeyi hepimiz biliyoruz. Yağmacılar, talancılar ve rantçılar tarih sahnesinden silinirken, Ölmez Ağacı’nın öyküsünün hiç bitmediğinin/bitmeyeceğinin de farkındayız. Bizler; geleceğine, doğasına ve insanına sahip çıkan meslek örgütleri, dernekler, sivil toplum kuruluşları olarak, sermayenin yasalar nedeniyle dokunamadığı; ranta ve talana açamadığı zeytinliklerin, bir yönetmelik değişikliği ile maden şirketlerine peşkeş çekilmemesi için mücadele etmenin tarihi bir yükümlülük olduğunun bilincindeyiz. Ölmez yani zeytin, yüzyıllar önce Homeros’un kulağına şöyle fısıldamıştı: ‘Herkese aidim ve kimseye ait değilim; siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.’ Bu nedenle, Ölmez’in sözlerini gerçek kılabilmek, sit alanlarının talan edilip bozulmadan, aynı güzel dokularıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilmek için İzmir Barosu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları olarak, gerçekleştirilmek istenen bu kıyım ve yıkıma karşı her iki yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açtığımızı kamuoyu ile paylaşıyor, tüm yurttaşlarımızın ‘ama’sız desteğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.