İzmir'de kadın doğum uzmanı olan doktor A.M.B. ile göz doktoru N.M.B., 1999 yılında mutlu bir yuva hayaliyle evlendi. 2001 yılında ise çocukları O.B. dünyaya geldi. Ancak çift, çocuklarının da dünyaya gelmesinden sonra sık sık tartışmaya başladı. Mutlu evlilikleri bozuldu, 2002 yılında da anlaşmalı olarak boşandı. O.B.'nin velayeti de anne A.M.B.'de kaldı.
Lise öğrencisi O.B., son 1,5 yıldır annesiyle iddiaya göre alkol aldığı ve zaman zaman eve gelmediği gerekçesiyle tartışmaya başladı. Bu nedenle de babasının evinde kalmayı tercih etti. Bu süreç içerisinde baba N.M.B., oğlunun velayetini alabilmek için Karşıyaka 1'inci Aile Mahkemesi'ne, 'velayetinin değiştirilmesi' davası açtı. Ancak anne A.M.B. buna karşı çıktı, velayetin kendisinde kalmasını talep etti. Velayet davası sürdüğü sırada O.B., mayıs ayında annesini cep telefonundan görüntülü olarak aradığında, iddiaya göre onu alkollü ve yanında da tanımadığı bir erkekle gördü. O.B. bu nedenle annesi ile muayenehanesinde tartıştı. Bir başka zamanda da annesinin evine giden O.B., evde bir erkek olduğunu gördü. Bu duruma sinirlenen O.B., beyzbol sopasıyla annesinin evine zarar verdi, eşyaları kırdı.
ANNE OĞLUNA KARŞI KORUMA VE UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDIRDI
Oğlunun bu davranışından sonra anne A.M.B., Karşıyaka 3'üncü Aile Mahkemesi'ne başvurup, kendisine karşı hem koruma, hem de oğlunu uzaklaştırma kararı talep etti. A.M.B.'nin avukatı mahkemeye sunduğu dilekçesinde, O.B.'nin babasının yanında kaldığını, baba N.M.B.'nin oğlunu anneye karşı kışkırttığını, bunun üzerine O.B.'nin de eve gelip beyzbol sopası eşyaları kırdığını belirtti. Ağustos ayında Karşıyaka 3'üncü Aile Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, lise öğrencisi O.B.'nin annesi A.M.B.'nin ev ile iş yerine 3 ay boyunca yaklaşmaması kararı verdi. Kararda ayrıca O.B.'nin 3 ay boyunca iletişim araçlarıyla anneyi rahatsız etmemesi de yer aldı.
MAHKEME VELAYETİ BABAYA VERDİ
Bu gelişmeler çiftin devam eden velayet davasında da etkili oldu. Anne koruma ve uzaklaştırma kararı aldırdığı oğlunun velayetini babaya vermek istemediğini mahkemede yineledi. Eylül ayında Karşıyaka 1'inci Aile Mahkemesi'nde görülen duruşmada, annesiyle yaşadığı olumsuzlukları anlatan O.B., velayetinin babasına verilmesini istedi. Bu gelişme üzerine, çocuğun velayetini tedbiren baba N.M.B.'ye veren mahkeme, pedagogdan rapor istedi. Sosyal hizmet uzmanı pedagog, anne, baba ve çocukla birebir görüşmeler yaptı. Mahkemeye sunduğu raporda, O.B.'nin velayetinin baba N.M.B.'ye verilmesinin çocuğun yüksek yararına olacağı kanaatine vardığını ifade etti.
'OĞLUMU SOSYAL VE YASAL AÇIDAN KORUMAK İSTEDİM'
17 yaşındaki O.B.'ye karşı, mahkemeden hem koruma hem de evden uzaklaştırma kararı aldıran anne A.M.B., açıklama yaptı.
A.M.B., "N.M.B.’nin beni ölümle tehdit etmesi ve sözlü saldırıları nedeni ile suç duyurusunda bulundum. Tarafıma uzun süreli koruma kararı çıkarıldı. Ardından N.M.B.'nin ergen olan oğlumu kışkırtması ve azmettirmesi nedeni ile onu sosyal ve yasal açıdan korumak istedim. Bu amaçla savcılığa başvurdum. Kısa süreli koruma kararı çıkartılmıştır ve bu süre bitmiştir. N.M.B.'nin hakkımdaki tehdit ve suç unsuru teşkil eden olayları nedeni ile savcılığa yaptığım suç duyurusu ile N.M.B. hakkında kamu ve ceza davası açılmıştır. Yasal süreç devam etmektir" dedi.
Davayla ilgili değerlendirme yapan baba N.M.B.'nin avukatı Emine Merve Görgülü, "Anne hem evden uzaklaştırma ve koruma kararı aldırtıyor, hem de velayeti bırakmak istemiyor. Böyle bir durum söz konusu olabilir mi? Hem kendinizden uzaklaştıracaksınız, hem de velayeti bırakmayacaksınız. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan amaç, küçüğün yararı olduğundan, mahkemenin de tedbiren babaya verdi" dedi. (DHA)