MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Öğretmenler okullardaki çaresizliği anlattı: Açlıktan bayılan öğrencimiz oldu!
Güncel
24 Kasım 2023 Cuma 09:22

Öğretmenler okullardaki çaresizliği anlattı: Açlıktan bayılan öğrencimiz oldu!

Öğrencilerin yaşadığı beslenme krizine birebir şahit olan öğretmenler, okullardaki çaresizliği anlattı. Açlıktan bayılan, çantasında kuru ekmek taşıyan ve bir şey yiyemediği için derste sürekli baş ağrısı çeken öğrencilerin olduğunu kaydeden öğretmenler, derin bir çaresizlik hissettiklerini vurguladı.

Derinleşen yoksulluğun etkisiyle vatandaşın alım gücü her geçen gün düşerken, ekonomide yaşanan kara tablo en çok çocukları vurmaya devam ediyor. Aileler, gıda fiyatlarındaki önlenemez artış nedeniyle okula giden çocuklarının beslenme çantalarına ne koyacağını bilemiyor. Hükümet ise okullarda ücretsiz bir öğün yemek taleplerini ısrarla görmezden geliyor. Öğrencilerin beslenme konusunda yaşadığı yoksunluğa birebir şahit olan öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde okullardaki çaresizliği anlattı.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre İzmir’in dezavantajlı bölgelerinde görev yapan öğretmenler, okula gelirken yanlarında beslenme getiremeyen çocukların sayısındaki artışa dikkat çekerek kahreden örnekler verdi. Açlıktan bayılan, beslenme çantasında kuru ekmek taşıyan ve bir şey yemediği için derste sürekli baş ağrısı çeken öğrencilerin olduğunu kaydeden öğretmenler, yaşananlar karşısında derin bir çaresizlik hissettiklerini vurguladı.

BESLENMESİZ GELENLERİN SAYISI ARTTI
Konak ilçesindeki dezavantajlı bir mahalle okulunda görev yapan ve haberde isminin gizli kalmasını isteyen bir öğretmen, “Öğrencilerimizin beslenme çantalarına kendimi içselleştirerek gözlem yaptığımda okula hiç beslenme getirmeyip, yanında harçlığı olmayan öğrencilerim o kadar fazla ki… Ya sabah bir şeyler atıştırıp öyle gelmiş ya da daha kötüsü en son akşam yedikleriyle gelmiş… Zaman geçtikçe şartlar daha da olumsuzlaşıyor, hem beslenme çantalarındaki besinlerin değeri azaldı, hem de beslenmesiz okula gelen öğrenci sayısında ciddi bir artış oldu. Daha önceki senelerde beslenme zorluğu çeken öğrencilerimiz sayı olarak az olduğu için tespitte zorlanmazdık. Tüm öğretmenler tüm öğrencilere hakim olurduk. Şu an günümüzde sayı o kadar fazla ki hangisine nasıl yardımcı olabiliriz diye çok zorlanıyoruz” dedi.

EKMEĞİNİ PAYLAŞMASI HEPİMİZİ AĞLATMIŞTI
Çocukların yaşadığı beslenme yoksunluğunun buna birebir şahit olan öğretmenleri de çok yıprattığını belirten öğretmen, “Geçen sene açlıktan bayılan öğrencimiz olmuştu… Elindeki içi boş ekmeği yanındaki arkadaşının hiç beslenmesi olmadığı için onunla bölüşen öğrencimiz hepimizi ağlatmıştı. Bir gün çikolata dağıtmıştık, öğrencilerden biri ‘Ben evde kardeşlerimle paylaşırım’ demişti. Veliler yaşadıkları çaresizliği zaman zaman bizlere anlatıyorlar. Ama hiç bahsetmeyip zor şartlarda evlatlarına yetmeye çalışanlar da var. Çok acı ki bir zaman sonra bazı şeyleri normalleştirmeye başlıyorsunuz. Çünkü açlık yokluk o kadar fazla ki… Ben şahsım adına kaç yıldır okula dışardan yemek sipariş vermiyorum. Üzerimde bunların psikolojik etkisini özel yaşamıma da yansıttığım günler oluyor. Ben bu konuda pozitif ayrımcılık yapılarak ekonomik durumu, gelir seviyesi düşük olan okullardaki öğrencilere devlet destekli, belediye destekli beslenme takviyesi yapılmasını gönülden istiyorum” ifadelerini kullandı.

BİRAZCIK EKMEK YEDİM ÖĞRETMENİM!
Karabağlar’da bir ortaokulda görev yapan öğretmen ise, öğrencilerin sağlıklı beslenememesi karşısında kendilerini çaresiz hissettiklerini dile getirerek şunları söyledi: “Bizim okulda 07.30’da karanlıkta ders başlıyor. Bu çok erken bir saat. O saatte okula gelmeleri zaten pedagojik olarak çok yanlış. Hem zaman açısından hem de ekonomik durumlardan kaynaklı çocuklar kahvaltı yapmadan okula geliyor. İlk dersten sonra çocuklarda hemen bir karın ve baş ağrısı başlıyor. Bunun sebebi de kahvaltı yapmadan okula gelmeleri. Bu da çocukların derse odaklanmasını engelliyor. Yorgun ve halsiz oluyorlar. Çocukların çoğunda sağlıklı beslenemedikleri için halsizlik, yorgunluk, karın ve baş ağrısı var. Evden kahvaltı getiren çocukların çantasında da genelde boş bir yarım ekmek, oluyor. Ya da bazen ekmeğin içinde domates, peynir… Veliler ekonomik olarak çok zorlanıyorlar. Çoğu asgari ücretle çalışıyor. Çocukları sağlıklı besleyebilmek için bir ekonomik güçleri yok. Kantin fiyatları çok yüksek. Zaten kantinde sağlıklı gıdalara ulaşma şansları da pek yok. Sabah ilk dersten sonra yanıma gelip ‘Öğretmenim karnım, başım ağrıyor’ diyorlar. ‘Kahvaltı yaptınız mı?’ diye sorduğumda ise ‘Hayır’ ya da ‘Birazcık ekmek yedim’ diyorlar. Hem çok erken saatte derslerin başlaması hem kantin fiyatlarının yüksek olması hem de ekonomik olarak velililerin zor durumda olması nedeniyle çocukların sağlıklı beslenmeleri maalesef mümkün değil. Öğretmenlerin bu tablo karşısında hissettiği ise derin bir çaresizlik duygusu. Aynı zamanda öğretmenlerde de geçim sıkıntısı var. Herkesin borcu var. Üstüne her gün bu manzaralara şahit olmak hepimizde yılgınlık ve mutsuzluk yaratıyor.” (İlkses Gazetesi)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir