MENÜ
İzmir 10°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ole Gunnar Solskjaer'den Beşiktaş itirafı
Spor
13 Kasım 2025 Perşembe 13:58

Ole Gunnar Solskjaer'den Beşiktaş itirafı

Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Ole Gunnar Solskjaer, siyah-beyazlılardaki Türkiye günleri, ayrılık süreci ve oyuncularla yaşadığı deneyimler hakkında açıklamalarda bulundu. Beşiktaş günlerini “roller coaster” olarak nitelendiren Solskjaer, gönderileceğini düşünmediğine dikkat çekti.

Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Ole Gunnar Solskjaer, siyah-beyazlılardan ayrılık süreci ve Türkiye günleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş'ta Sergen Yalçın öncesi takımın teknik direktörlüğünü yapan Ole Gunnar Solskjaer, siyah-beyazlılardan ayrılış sürecine dair konuştu. Norveçli teknik direktörün The Overlap YouTube kanalında yayınlanan Stick to Football programındaki açıklamaları İngiliz basınında da gündem oldu.

''TÜRKİYE GÜNLERİ 'ROLLER COASTER' GİBİYDİ''

Solskjaer şöyle konuştu:

"Beşiktaş teklif yapınca biraz araştırma yaptım. Kulübün tarihini biliyordum. Onlarla daha önce 2 kez konuşmuştum. Kabul etmeden önce 1 sene, sonra 6 ay önce konuşmuştum. Başka bir başkan vardı. O başkan da sonra gitti. Sonra şimdiki başkan teklif yaptı. Bir süredir futbolun dışındaydım. Çok büyük bir kulüp teklif yapmıştı. Kendi kendime 'kabul et, git ve tadını çıkar' dedim. Ben yaptığım işte iyiydim, elimden geleni yaptım. İlk sezonumuzda önemli bir form grafiği yakalamıştık ve neredeyse elemede oynamadan, direkt Avrupa'ya gitme hakkı kazanacaktık.

UEFA ŞAMPİYONLAR LİGİ DENEYİMİ

Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra UEFA Şampiyonlar Ligi için çalıştım. Teknik gözlemci olarak görev yaptım. Bazı müsabakalarla ilgili yazılı raporlar hazırladım. Bazı müsabakalarda ise 'Maçın Adamı Ödülü'nün sahibini belirledim. Örneğin, Arsenal - Atletico Madrid maçı için video analizler hazırladım, bazı raporlar yazdım, taktikler, geçişler vs. eğitim videoları için hazırlıklar yaptım. Bu görev eğlenceli. Bedava maç biletleri, bedava uçuşlar..

Türkiye'deyken, Beşiktaş'taki oyunculara 'Haydi, biraz ekstra bitiricilik idmanı yapalım.' derdim. Genç oyuncular hemen yapardı. Tecrübeli oyunculara, antrenmandan sonra bunu dediğinde... Bugünlerde futbolcular çok fazla maça çıkıyor. Antrenman sonrası ekstra şut idmanı, bitiricilik idmanı yaptırmak zor olabiliyor. Ancak en iyilere bakıyorsunuz, Erling Haaland mesela, ekstra idmanlarını yoğun maç temposuna rağmen hiç aksatmaz. O ekstralar, onun için rutin haline geldi. Benim oyuncumken istisnasız her gün kafa vuruşu ve şut antrenmanı yapardı, her gün hiç aksatmadan. Bu iki antrenmanı bitirince 15-20 penaltı vuruşu çalışırdı. O zamanlar 17-18 yaşındaydı.

Türkiye günleri 'roller coaster' gibiydi. Kesinlikle fantastikti, harikaydı. Hem iyi hem kötü günlerde taraftarlar çok tutkuluydu. İstanbul'da yaşamak, Türkler ile bir arada olmak kesinlikle fantastikti. Ben Beşiktaş'a istikrar getirecek doğru kişi olduğumu düşünmüyorum ya da öyle olmasını umuyordum ama olmadı. Olmadı…

Ben sakin bir adamım. Ancak onlar kazandıklarında çok yüksekteler, kaybettiklerinde çok dipteler. Ben asla ne çok yüksekte ne çok dipte olurum. Onlar ise çok tutkulular. Örnek vermek gerekirse bir maç kazanınca parti oluyordu, bir maç kaybedince ise herkes ölüyordu.

Benden önceki 6-7 teknik direktörden daha uzun kaldım diyebilirim. Beşiktaş, muhteşem bir kulüp. İnsanlar muhteşem. Kesinlikle her şeyi çok sevdim Beşiktaş'ta. Stadyumdaki atmosfer inanılmaz, çılgınca. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi evimizde yendik, inanamazsınız atmosfere. O anlarda en iyisi oluyorsunuz. Ancak mesela Avrupa'da bir maç kaybettik. Eleme turuydu. İlk lig maçını kazanmıştık. Sonra Konferans Ligi'nde o eleme turunu maçını kaybettik ve gittik.

''GÖNDERİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORDUM''

Konferans Ligi eleme maçını kaybettikten sonra gönderileceğimi düşünmüyordum. Maçtan önce, maç günü başkanla bir yemek yemiştik. Bir gece önce Manchester United, kupa maçında Grimsby'e kaybetmişti. Bu tür şeyler futbolda oluyor yani. Bu konu açıldı yemekte. Biz de İsviçre takımıyla oynuyorduk. Tahtaya vurdular ve 'İnşallah bizim başımıza gelmez' dediler. Yemekten 6-7 saat sonra ise ofisinde konuştuk, üzgündük, sarıldık ve birbirimize 'görüşürüz' dedik.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Gerçek İzmir