İzmir Fen Lisesi 11. sınıf öğrencisi Deniz Güner, çocukluk döneminde çeşitli maddeleri karıştırdığı oyunlarla başladığı kimyada gösterdiği başarıyla Paris'te düzenlenen Uluslararası Kimya Olimpiyatı'nda bronz madalya elde etti.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK), "Uluslararası Bilim Olimpiyatları"na hazırlanan öğrenciler, Türkiye'yi başarıyla temsil etmeyi sürdürüyor.
Paris'te düzenlenen ve kimya alanında yetenekli, iyi eğitim almış 80 ülkeden 320 öğrencinin yarıştığı 51. Uluslararası Kimya Olimpiyatı'nda ter döken 16 yaşındaki Güner de ülkesine bronz madalya kazandırmanın gururunu yaşıyor.
İzmir Fen Lisesi'nde öğretmenlerinin yakından takip ettiği Deniz Güner, AA muhabirine yaptığı açıklamada ilk ve ortaokulu Aydın'ın Didim ilçesinde okuduğunu, çocukluk çağlarında kimyaya olan ilgisi ve ailesinin yönlendirmesiyle İzmir Fen Lisesi'ni tercih ettiğini söyledi.
Kimyanın kendisi için çok farklı bir anlam taşıdığını vurgulayan Güner, şöyle konuştu:
"Kimya sevgim annemin dedesinden geliyor. O normalde bir doktordu ama daha çok ilaç senteziyle uğraşıyordu. Küçük yaşlardan itibaren beni de bilime yönlendirdi. Durmadan bir şeyler göstermeye çalışırdı, sürekli ilgimi çekmeye çalıştı. Kimya ile alakam oradan başlıyor. Soğan kabuğuyla potasyum karışımı yapmıştı, hiç unutmuyorum. O zaman 3-4 yaşlarındaydım. İlkokulda da farklı farklı maddeleri karıştırmayı çok severdim, genellikle bir şey çıkmazdı ama bir defasında petrolle kolilerde kullanılan köpüğü karıştırarak bir yapıştırıcı elde etmiştim. O da kimyaya ilgimi arttıran bir olay olmuştu. Okul hayatım boyunca da hep fen bilimlerine ilgili oldum. Olimpiyat çalışmalarının olduğunu öğrenince hemen dahil oldum çünkü bu anlamda başarılı olacağıma inanıyordum."
Deniz Güner, öğrencilerin yetenekli olduğu dallarda ilerlemesinin önemine değinerek ailelerin çocukların yetenek ve tutkularını keşfetmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ailesinin çok küçük yaşlardan itibaren bilime ilgisini fark ettiğini dile getiren Güner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi Fransa'da başarıyla temsil ettiğim için gururluyum. Bu anlamda beni en güzel şekilde hazırlayan okulumuzun idaresi ve Bilim Kurulu'na, TÜBİTAK yetkililerine, Milli Takım Koordinatörü Prof. Dr. Arif Daştan, kamplarda emek veren üniversite hocalarımıza, Atatürk Üniversitesine çok teşekkür ederim. Bundan sonraki hedefim olimpiyatlarda altın madalya almak. Bunun ötesinde de gelecekte bilime önemli katkılar sunmak istiyorum. Hayatımdaki en büyük hedef bu diyebilirim. Bilimde hep hatırlanacak bir çalışma yapmak ve iz bırakmak istiyorum. Liseden sonra da büyük ihtimalle kimya bölümünü seçmeyi düşünüyorum, belki biyoloji ya da fiziğe kayabilirim ama şimdilik düşüncem kimyada devam etmek."
Okulun Bilim Kurulu Başkanı Dr. Barış Demirdağ, okuldaki olimpiyat çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini, ekip çalışmasının meyvelerini almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
"Kimya deyince aklıma Deniz geliyor"
Olimpiyat sınavının teorik ve pratik olarak iki aşamalı yapıldığını ifade eden Demirdağ, "Uluslararası Olimpiyata katılmak için Türkiye'deki yarışmalarda başarılı olunması gerekiyor. Deniz de bu anlamda Türkiye'de ilk 25 öğrenci arasına girmeyi başardı. Daha sonra kamplar devam etti. En son 4 öğrenci seçiliyor ve Deniz bunların arasına da girmeyi başardı." dedi.
Barış Demirdağ, yaklaşık 4 yıldır bu okulda olduğunu ve Deniz'in çok başarılı ve yetenekli olduğunu gözlemlediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Deniz deyince aklıma kimya geliyor. Kimya deyince de Deniz geliyor. Kendisi çok küçük yaşlardan itibaren bilinçli bir şekilde maddeleri karıştırmayı çok seviyor. Yaklaşık 4 gün içinde lise düzeyindeki kimya konularını hızlı bir şekilde tamamladı. Kendisi kimyayı çok seviyor, büyük bir yeteneği var. Umarım çok daha başarılı sonuçlar alır." (AA)