
CHP Lideri: Bu cendereden çıkar, 300'ü aşarız!

İmamoğlu'ndan DEM Parti ziyareti sonrası açıklama!

AK Partili Kaya'dan Karabağlar'da CHP'ye yaylım ateşi!

Özel, Zeyrek'in kızını sınav heyecanında yalnız bırakmadı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde yaptığı konuşmada, Anadolu'nun farklı kentlerinde kalabalıklarla buluştuklarını belirterek, 19 Mart sürecinden bu yana 28 büyük miting gerçekleştirdiklerini ifade etti.
"Artık kale siyaseti bitmiştir. 'Onun kalesi, bunun kalesi' siyaseti son bulmuştur" diyen Özel, şöyle devam etti:
"Karşımızda artık milletin derdiyle dertlenmeyen bir iktidar var, tek dertleri oturdukları koltuktan kalkmamak, hükümetlerinin devamını sağlamak ve asla iktidardan düşmemek. Oysa, demokrasi kim iktidara geldiğinde ne yaptığına göre şekillenen bir rejim değildir. Karşımızda 23 yıldır girdiği seçimlerden birinci çıkan ve ülkenin kurucu partisinin ta 1950'lerde seçimleri ilk kez kaybettiğinde yaptığını yapamayan, 23 yılın sonunda bir kez seçim kaybeden, bunu hazmedemeyen ve bunun için yapmadık kötülük bırakmayan, sandıktan kaçan, milletten korkan bir iktidar var. Sadece, kendisini düşündüğü için artık Tekirdağ'ı düşünmüyor, çiftçiyi düşünmüyor ve kibirden gözleri dönmüş, cam kulelerden, sırça köşklerden, fildişi kulelerden millete yukarıdan bakıyorlar. Sizleri bulundukları fildişi kulelerden karınca gibi görüyorlar, ezmeye kalkıyorlar. Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Milleti karınca gibi ezemezsin. Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
"Tekirdağ'ı yok sayıyorlar"
Tekirdağ'ı yok sayıyorlar, Türkiye'de 10 şehir toplam verginin yüzde 87'sini ödüyor. Tekirdağ da bunlardan bir tanesi. Tekirdağ, geçen sene 2024 yılında tam 75 milyar TL vergi ödedi. Ama aynı yıl bu iktidar Tekirdağ'a 17 milyar TL'lik hizmet yaptı. Yani 5 veren, 1 alan... Tekirdağ'dan alırken kepçeyle alan, Tekirdağ'a verirken çay kaşığını bile çok gören bir iktidarla karşı karşıyayız. Tekirdağ, bir damla suya muhtaç. Tarım arazilerinin sadece yüzde 5'i sulanabiliyor. Barajlar, göletler yetersiz. İktidarın 112 milyon TL gereken gölet için bu sene iz ödenek olarak 1000 TL koyduğunu, 117 milyon TL gereken Emiryakup göleti için 1000 TL koyduğunu... Tekirdağ'ın su sorunu için sadece 1000'er TL'den 2 bin TL'lik iz ödenek bırakanların Tekirdağ'da izlerinin olmadığını, Tekirdağ'a gelip de size bakacak yüzlerinin olmadığını hepimiz gördük."
"Ergene'yi temizleyecek olan CHP'den başkası değildir"
Özel, kalabalığa Ergene Nehri'nden doldurulmuş siyah renkli bir şişe su göstererek, "Erdoğan bu meydanlara geldi, dedi ki 'Nasıl Haliç'i temizlediysek Ergene'yi de temizleyeceğiz. Bakın o günden bugüne işte size Erdoğan'ın verdiği tertemiz Ergene sözü. Ergene'yi 14 sene önce 'yüzeceğiz, su sporları yapacağız' diye kandıranların Ergene'deki yüzleri budur. Ergene'yi temizleyecek olan da Türkiye siyasetini temizleyecek olan da Cumhuriyet Halk Partisi'nden başkası değildir. Ergene Devlet Hastanesi'nin yerinde tam 5 senedir bir çukur ve bir tabela var. Tekirdağ'ın tek istediği yatırım ama tek gördüğü şey nankörlüktür. 19 Mart'ta Merkez Bankası tarafından satılan 60 milyar dolar, Tekirdağ'ın ihtiyaç duyduğu tüm yatırımların 30 katından fazladır. Bunun için Tekirdağ'a para bulamayıp Ekrem Başkan'a darbe için 30 katını harcayanlardan hesap soracağız hep birlikte" ifadesini kullandı.
Özel, şöyle devam etti:
"Bu ülkede çiftçi yoksa ekmek yoktur. Tekirdağ'ın çiftçisi perişan durumdadır. 23 yılda çiftçi sayımız 500 bin azaldı. Maalesef bu iktidar geldiğinde çiftçilerin ortalama yaşı 30'lardaydı, şimdi ortalama çiftçi yaşı 58'dir. 4 genç çiftçiden 3'ü asgari ücretli bir iş bulursam bir daha tarlaya girmem demektedir. Türkiye, tek başına kendi kendine yetebilen ülkelerden biriyken, bugün tarımda da hayvancılıkta da artık bu mesleği yapmak isteyenlerin kalmadığı, duranların pişman olduğu, borç batağında yüzdükleri bir hale dönüşmüştür. Elbette o sandık gelecek. O sandıkla beraber yeni bir cumhurbaşkanımız olacak. O cumhurbaşkanı sonuncusu gibi çiftçiye, köylüye 'Al ananı da git' diyen değil, birincisi gibi 'Köylü milletin efendisidir' diyen birisi olacak.
"1 kilogram buğday ile bir ekmek aldırmayan hükümete yazıklar olsun"
Bugün Türkiye, gıda enflasyonunun en yüksek olduğu Avrupa ülkesi. Bütün Avrupa'da ortalama gıda enflasyonu yılda yüzde 3. Oysa Türkiye'de yüzde 33. Geçen sene buğday fiyatı 9,25 TL açıklanmıştı. Çok büyük sıkıntılar çekilmişti ve bu sene için en az 16,5 TL buğday fiyatına ihtiyaç vardı. Ama buğdaya 13,5 TL fiyat verdiler. Geçen sene verdikleri fiyatı, bu kadar artan maliyetlere, mazot maliyetine, gübre maliyetine, işçilik maliyetine rağmen 13,5 TL'de bıraktılar ve buğday üreticisini perişan ettiler. Elimde kilosu 13,5 TL olan buğday var. Bu buğdayı satıyorsunuz ve bunun sonucunda 1 kilogram buğday satarak, 250 gramlık bir ekmek bile alamıyorsunuz. 1 kilogram buğday ile bir ekmek aldırmayan bu hükümete yazıklar olsun."
"Bu ekmek büyüyecekse sen büyüteceksin"
Özel, elindeki ekmeği yanındakki Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak'a uzatarak, "Ekmeğinizi Faik Bey'e emanet ettik. Faik Bey, büyüyecekse sen büyüteceksin, sen büyüteceksin" ifadesini kullandı.
Özel, şunları kaydetti:
"Kuraklık ve don felaketi Tekirdağ'da üreticiyi vurdu. Buğdayda, üzümde, şekerpancarında yaşanan kayıplar çiftçilerin canına tak ettirdi. Bu iktidar, zararları karşılama noktasında isteksiz. Böyle iktidar olunmaz. Bu kadar zarar varken, çiftçiler, köylüler böyle yalnız bırakılmaz. Çekilin kenara, çiftçilerin, köylülerin, hayvancılıkla uğraşanların dostları gelsin. Halkın partisi Cumhuriyet Halk Partisi gelsin. Millet, bir rahat nefes alsın. Tekirdağlı üreticiler rekor kırarlar, verimde rekor kırarlar, hasatta rekor kırarlar ama maalesef geçimin iyi olduğu, traktörlerin yenilendiği, tarlaların alındığı, 3 gece 4 gün düğünlerin yapıldığı günler maalesef çok gerilerde kaldı. Buradan hepinize söz veriyoruz ki o günleri geri getireceğiz, and olsun ki geri getireceğiz.
"Erdoğan bu krizin tek sorumlusudur"
Maalesef Türkiye, bu sene yurtdışından sığır ithalatında dünya şampiyonu oldu. 10 yılda toplam 8 milyar dolar canlı hayvan ithalatına para ödendi. Besici Uruguay'dan dana alıp satsa 6 bin TL para kazanıyor. Ama kendi besleyip büyüttüğünde 36 bin TL zarar etti. Kendilerine yerli ve milli diyenler Uruguaylı çiftçinin ürettiğine dünyanın parasını verip yerli ve milli, alnının terini akıtan üreticimize zarar ettirdiler. Hayvancılıkla da, besicilikle de uğraşsa, süt üreticiliği de yapsa, buğday da üretse, Türkiye'nin dört bir yanındaki çiftçilere sesleniyorum: Bu iktidar sizin düşmanınızdır, dostunuz Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bugün çiftçi üretiyor ama kazanamıyor. Çiftçinin ürettiğini asgari ücretli, emekli alamıyor. Bir yanda servetine servet katanlar var, diğer yanda her geçen gün yoksullaşanlar var. Türkiye tarihinin en büyük gelir adaletsizliğini yaşıyoruz. 2018'den beri Türkiye bir krizin içine girdi ve çıkamıyor. Çünkü krizin yılla ilgisi yok, krizin getirilen sistemle ilgisi var. Bu krizin bir tane sorumlusu var. Her şeyi ben bilirim diyen, ben ekonomistim diyen, dış politikayı ben bilirim diyen, çiftçiye, üreticiye had bildiren, herkese sataşan, tepeden bakan tek adam Erdoğan bu krizin tek sorumlusudur.
"Cumhurbaşkanı İmamoğlu olacaktır"
Bu yüzden Türkiye'nin içinde bulunduğu kayıp yıllardan kurtulmak için, ileriye umutla bakabilmek için buğdayını üretip de sattığında borcunu kapatabilmek için, borçlu kalmamak, faiz altında ezilmemek için, ürettiği sütten para kazanmak için, besicilikten para kazanmak için, ayçiçeği üretince para kazanmak için bu iktidarın değişmeşi lazımdır, değişmesi şarttır. Bunun için buradan hep bir ağızdan sesleniyoruz: Ey Erdoğan, ben halkım. Ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. adayımı yanımda, sandığı önümde görmek istiyorum. Sandık gelecek, bu iktidar gidecek. Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacaktır.
Bu iktidarın gitmesinde bakın en çok kimin menfaati var. 2002 yılında asgari ücretli 7 çeyrek altın alıyordu, bugün asgari ücretli sadece 3 çeyrek altın alabiliyor. Her asgari ücretli, her ay 4 çeyrek altın zarardadır. Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşını alan emekli 8 çeyrek altın alıyordu, bugün en düşük emekli maaşı 2 çeyrek altın alıyor. Bu kayba can dayanmaz. 5 litrelik teneke ayçiçek yağı geçen sene 295 TL'ymiş, bu sene 450 TL olmuş. Yüzde 52 zam almış. Geçen sene asgari ücretli, 58 litre ayçiçek yağı alırken, bu sene 49 litre alabiliyor. Geçen sene bir emekli maaşıyla 42 litre ayçiçek yağı alırken, bu sene 32 litre alabiliyor. Ey asgari ücretliler, ey emekliler, evinize, mutfağınıza bir hırsız dadanmış. Çeyrek altınlarınızı, sofranızdan yağınızı, ekmeğinizi, sütünüzü emeğinizi çalıyorlar. Bu hırsızlara bundan sonra geçit vermeyin. Bu iktidarı gönderin, ekmeğinizi de emeğinizi de kurtarın." (ANKA)