MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Özel'den çarpıcı 'Tugay' anekdotu: 'Oh' dedim, bir anlayan çıktı!
Politika
12 Mart 2024 Salı 08:21

Özel'den çarpıcı 'Tugay' anekdotu: 'Oh' dedim, bir anlayan çıktı!

2 günlük İzmir mesaisinin startını ekonomi zirvesiyle açan CHP Genel Başkanı burada yaptığı konuşmada Büyükşehir Adayı Tugay için dikkat çeken bir parantez açtı. Özel, "Sadece Karşıyaka Belediyesi için bakalım... Geçtiğimiz günlerde bir hanımefendi ‘Cemil Tugay’ı nereden buldunuz?’ dedi... 'Ben Avrupa birliği raportörüyüm. Türkiye’de sürdürülebilirlik lafını bilen yüzde 20. Tam olarak uygulayabilen tek belediye Karşıyaka... Sizi tebrik ederim' dedi.  ‘Oh' dedim bir anlayan çıktı" dedi.

Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR – İzmir 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi son virajda bir lideri daha ağırlıyor. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gündoğdu mitinginin ardından kentte bu kez Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel sahne aldı. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün iş dünyasıyla yapacağı önemli zirveye startını vereceği İzmir programı kapsamında ilk gün Bayraklı’da ikinci gün de Küçük Menderes’in 5 ilçesinde halk buluşmalarına katılacak. 

Genel Başkanı Özel'in İzmir'deki ilk durağı İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ekonomi zirvesinde iş dünyasıyla bir araya geldiği zirve oldu. 

CHP Genel Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve partisinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay ile birlikte aday belirleme sürecinin ardından ilk kez yan yana geldiği zirveye CHP Genel Başkan Yardımcılar Murat Bakan ve Deniz Yücel, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı (EBSO) Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener (İZTO), İzmir Ticaret Borsası Başkanı (İTB) Işınsu Kestelli, iş dünyası temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. 
 
CHP Genel Özel’in burada yaptığı konuşmaya Büyükşehir Adayı Tugay için ayırdığı özel parantez ve anlattığı anekdot damga vurdu. 

"'OH' DEDİM, BİR ANLAYAN ÇIKTI!"
CHP Genel Başkanı, “Bu seçimi kimin kazanacağını düşünürken rotaya da karar veriyorsunuz. O yüzden Atatürk’ün annesine misafirlik yapan İzmir, ilk kurşunu atan İzmir, son kurşunu atan, düşmanı döken İzmir tek adamın ne olduğunu güçlü bir parlamento kuran demokrat bir adamın ne olduğunu bildiği için CHP’den vazgeçmemektedir. Mesele bu kadar basittir, bu kadar nettir. Mesele bizim sandığımız gibi olsaydı Hatay da teslim olmayacak, İzmir bu tehdide çoktan teslim olmadı. Yıllardır İzmir’e bunu diyorlar. 'Oy vermiyorsun, ondan bu haldesin' diyorlar. Tunç Başkan anlatıyor, hepimizin bildiği bir gerçek, İzmir bile isteye geri bırakılmaya çalışılıyor. İzmir kendi potansiyeliyle, yöneticilerinin vizyonuyla, 3 tane A alabilen ve Türkiye'nin kredi notunun çok ilerisinde bir güven telkin edebilmiş mali disipliniyle ayakta... Sadece Karşıyaka Belediyesi için bakalım. Geçtiğimiz günlerde bir hanımefendi bana dedi ki, 'Cemil Tugay'ı nereden buldunuz?'... 'Allah Allah' dedim, 'Heralde kızdı, bir şey var'... Olur ya her siyasetçinin bir sevmeyini vardır. 'Ben Avrupa Birliği'nin sürdürülebilirlik raportöyüm' dedi, 'Türkiye’de yerel yönetimlerde sürdürülebilirlik lafını duyan, bilen yüzde 20, yapacağım diyen onun da yüzde 20'si... Tam olarak uygulayan ve sürdürülebilirlik noktasında bugünden Avrupa Birliği'ne girebilmiş tek belediye Karşıyaka Belediyesi... Bu adaylıktan dolayı sizi tebrik ederim' dedi.  ‘Oh’ dedim oh... Bir anlayan çıktı!  Çünkü bazı vizyoner işleri dibe görüyorsun, karşılığını görüyorsun, o karşılığını gördüğün gün herkes neyin ne olduğunu anlıyor ama bu böyle zor bir mesele..." diye konuştu. 

İZMİR LİSTESİ MESAJLARI 
CHP Lideri bu bölümde yaptığı konuşmada ayrıca şunları kaydetti: İzmir’de belediye başkan adayları belirlerken bütün Türkiye'deki gibi memnuniyet anketleri yaparız. İzmir'deki yerel yöneticilerin bu anketlerde en güçlük çektikleri şey şudur. İzmir seçmenini notu kıttır. Buradaki belediyeleri bir başka bölgeye yolla orada çok memnun olunur bu hizmetlerden. Bizim İzmir’de aday gösterdiğimiz, göstermediğimiz bütün arkadaşlarımız yerel yönetimler noktasında partimizi hiç utandırmamış, bundan sonraki süreçle ilgili de çok umutlu olduğumuz arkadaşlarımız. Ama İzmir’de başka bir şey yapıyoruz. İzmir'de şunu yapıyoruz. Tunç Başkan da değindi, Cemil Başkan da sürdürdü. Bir değişim ve dönüşüm meselesi. Biz bugün İzmir’de Türkiye’yi yarın yönetecek kadroları, yarın yönetecek anlayışı ve bu adımı bir değişim ve dönüşüm olacaksa bunun tam yeri olan İzmir'de atıyoruz. Cumhuriyeti kuran partiyiz. Övündüğümüz husus şudur, pek çok Avrupa Birliği ülkesinden 40 sene önce kadına seçme-seçilme hakkı vermişiz. İzmir'i yıllardır yönetiyoruz, İzmir'de bugüne kadar gösterilen kadın aday sayısı 6... 3'ü son 5 yılda, geri kalan 3'ü 95 yılda. Ve bugün geldiğimizde CHP'nin amiral gemisinde 3 kadın belediye başkanımız var, 2'si 20-30 bin nüfuslu ilçeleri yönetiyor. Bugün CHP'nin 9 kadın adayı var, 9'u da seçilecek yerden ve Konak gibi Karabağlar gibi metropol ilçelerden. İzmir'in başka bir meselesi var. Atatürk Cumhuriyeti gençlere armağan etti. İzmir'de CHP'nin aday listesinde yaş ortalaması 46'ya inmiştir ve 40 yaşın altında 12 tane belediye başkanı adayımız var. Cumhuriyeti koruyalım diyen herkese gençleri emanet ediyorum. Bütün İzmirlilere emanet ediyorum” diye konuştu. 

Özel'in iş dünyasıyla bir araya geldiği toplantıda öne çıkan mesajları şöyle: 

SOYER VE BAŞKANLARA TEŞEKKÜR 
Öncelikle buraya sevgili Tunç Başkanımız, Bornova Belediye Başkanımız Mustafa İduğ Başkanımızla geldik, önceki dönemden devam eden Dikili’nin, Seferihisar’ın, Karaburun’un çok değerli belediye başkanları aramızda… Cumhuriyet Halk Partisi çok güçlü ve motivasyonu yüksek bir ekip. CHP’liler önceki görevleri, şuanki görevleri ve gelecekte üstlenecekleri görevleriyle motivasyonları makamdan, mevkiden, koltuktan ibaret olmayan, aksine yıllarca genel iktidarda bulunmamalarına rağmen kendilerine bir arada tutan bir ideali var ettiği ve yarınlara taşıdığı kişilerdir. Bu motivasyon vatan sevgisidir, ülke sevgisidir, halka duyulan sevgi, ona karşı hissedilen yükümlülüklerdir, bayrağa bağlılıktır ve Atatürk sevgisidir. Bu değeri taşıyan tüm yöneticilerimize bugün bu görevi 1 Nisan’da devredecek olan Tunç Soyer Başkanımın şahsında hepsine geçmiş emekleri ve gelecekte kente ve partimize yapacakları katkılar için şimdiden teşekkür ederim. 

İZMİR’İ, İZMİRLİLİĞİNİ ANLATTI 
Evden çıktık, 25 dakika sonra buradaydım. Manisa’nın İzmir’e en yakın noktasında oturuyorum. Buradaki katılımcıların pek çoğu buradan ayrılıp evlerine giderken benden daha çok zaman harcayacaklar. 4-5 yaşlarındayken İzmir Fuarı’nda ayaklarımız şişercesine bütün gece gezip son otobüsle döndüğümüz günleri saymazsak 10 yaşında İzmir Büyük Dershane’ye geldiğim 1984 yılından beri İzmir’deyim, İzmir’le beraberim, İzmirlilerle birlikteyim. İzmir’den çok şey aldım. Şu anda salonda da bulunan yatılı okul arkadaşlarım var. Ortaokulda lisede buradaydım, üniversitede Ege Üniversitesi eczacılık fakültesindeydim, üniversite birinci sınıfta eşimle tanıştım, 30.yılımızı geçen sene bir arada bıraktık. O günden bugüne İzmir hep bana bir şeyler kattı. Askerliğimi Ege Bölge Deniz Komutanlığı’nda yaptım. İzmir’le olan bağımı hafta sonu ziyaret, arkadaşları ziyaretlerle sürdürdüm. Ege Bölgesi Eczacı Odaları birlikteliğini kurdum, ona başkanlık yaparak yine İzmir’le bağlantılı bir hayata devam ettim. Her adımda bir sonraki adıma beni teşvik edenler hep İzmirliler oldular. 

STK/MESLEK ÖRGÜTLERİ VE TÜRKİYE 
Ben nereye geldiysem ortak akılla yönetilen kamu kurumu niteliğindeki bir meslek örgütü sayesinde geldim. İzmir’de sivil toplum örgütü olarak anılıyor ki bu çok kadim bir tartışmadır, Türkiye gibi ülkelerde sivil toplum üyelikleri yeterince olmadığı ve meslek örgütleri sivil toplum refleksi gösterdiği için meslek örgütleri kendilerine sivil toplum kuruluşları diyor. Oysa Anayasa’dan ödev alan meclisin çıkardığı bir yasayla araçlarının plakalarının dahi siyah olduğu ve belli hizmetleri sunmak için üyelik zorunluluğun bulunduğu yapılar sivil yapılar değildir. Bu yapılar kendi üyelerinin hak ve menfaatlerini kamunun müşterek menfaatleriyle birlikte telife mecbur olan yapılardır. Anayasal güçleri onlara kamusal sorumluluklar yükler. Oysa sivil toplumda tercih tamamen kişinin kendisine bağlıdır ve sivil toplum örgütü olmanın sorumluluklarının da kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleriyle karşılaştırılamayacak düzeyde farklıdır. Ama burada başka bir şey var. Korunacak bir kent var. Kente karşı işlenebilecek suçlar var. Doğa var, çevre hakları var ve yeterince sivil toplum örgütlenmesi yok. O zaman da meslek örgütlerinin sivil toplum refleksi göstermesine ihtiyaç var. Bu yürüyüş az gelişmiş toplumdan çok gelişmiş demokrasiye yürürken çok önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirebilen tüm başkan ve yöneticilere teşekkürü bir borç biliyorum. 

Bundan sonraki süreçte ekonominin nasıl yönetildiğinden en başta etkilenecek olanlarla birlikteyiz. Tabi bir yerel seçim sürecindeyiz, yerele yönelik şeyler konuşacağım. Ama CHP’nin ekonomi, maliye politikalarını, bu politikalara bakışını, bunu yapıcı ve doğru yönlendirici bir muhalefet perspektifinden ele almaya çalışacağım. 

İKTİSAT KONGRESİ ÖRNEĞİ 
İzmir 101 yıl önce tarihi bir kongreye ev sahipliği yaptı, İzmir İktisat Kongresi’ne… Bin 135 delege toplandı, 16 gün boyunca konuştular. Genç cumhuriyet ortak aklı, biraz önce talep edilen ve takdir edilen ve İzmir’i İzmir yapan iletişim ve birlikte karar verme süreçlerini taa o günden tarif etti. Ankara’dan ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışıyla değil farklı kesimlerin görüşleri 16 gün boyunca alınarak, yazıya dökülerek gerçekleştirildi. O toplantının açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle söylüyordu: Hepinizin isteği şudur ki artık bu memleket böyle fakir, bu millet böyle değersiz değil belki memleketimize zengin memleketi, yeni Türkiye’nin adına da çalışkanlar memleketi denilecektir. Ve böyle bir devirde en büyük makam çalışanlara ve çalışkanlara ait olacaktır. Atatürk çalışkanla çalışanları, üretecek olanla yönetecek olanları ne cümlede ayırmış ne de başka bir yerlere koymuştur. 

“EMEK 4.0’I KONUŞMAK İSTERİM”
Bütün dünya endüstri 4.0’ı hatta 5.0’ı konuşmaya başladı, bizim bir emek 4.0 perspektifiyle neler geliştirmemiz gerektiğini ve bunun toplumsal barış açısından da ne kadar önemli olduğunu sizlerle detaylandıracak bir fırsatı da talep ettiğimi belirtmek isterim. Genç Cumhuriyet İzmir İktisat Kongresi’nden sonra 8.5 milyon altın borç ödedi, borçlu kalmadı, çünkü borçlu kalıp emir almak istemedi. O günlerden bugünlere baktığımızda, o günkü ortak akıl, o günkü ortak niyet yani ekonomide bağımsız olma, yani yaklaşan bir seçim dahi bir takım dünya liderlerinin borçları ertelemesinin yaratacağı fırsata tenezzül etmeme yaklaşımını hatırlatmak isterim. 

HÜKÜMETE ÖZELLEŞTİRME ELEŞTİRİSİ 
O gün özel müteşebbislerin yapamayacağı yatırımlar devlet eliyle yapılırken, 60 milyar dolarlık özelleştirme bugün Türkiye’yi yöneten hükümete nasip oldu. 79 yıllık cumhuriyet tarihinde toplanan vergilerin tam 4 katı bugünkü iktidar döneminde toplanmış olduğunu da not etmek isterim. ‘KİT’leri, Sümerbank’ı, basma, kağıt, bot fabrikaları halen devlet mi işletmeli?’ sorusuna ‘Evet’ yanıtını verecek bir CHP’li yok ama onların özelleştirmelerinden gelen gelirlerle çip teknolojisine yatırımın baştan yapılmasından, yüksek getirili süreçlerden Türkiye’nin bugün mahrum olduğunu söylemek gerekir. Özelleştirmelerden gelen 60 milyar doları inovasyona, üniversite-sanayi işbirliğine, yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi noktasındaki ilk adımların atılmasına harcayamadık ve cumhuriyetin ilk 15 yılındaki yatırımların neye dönüştüğünü de görmek gerekiyor. 

“HANGİ TARAFA GİTMEK LAZIM? ESAS SORU BU!”
Mesele bir de rota açısından bakmak lazım. Bu ülkeye ülkenin birinci cumhurbaşkanı bir rota çizdi, bu ülkeye Türkiye’nin mevcut Cumhurbaşkanı da bir rota çizdi. Birinci Cumhurbaşkanı bir yön olarak seçmedi Batı’yı… Seçti çünkü daha önce beka tartışması bu ülkede yaşandı. Niye yaşandı? Matbaa 200 yıl geç geldi diye yaşandı, birileri bilimle fenle uğraşırken biz hurafeyle uğraştığımız için yaşandı, birileri halkı zenginleştirmeye çalışırken zengin birileri saraylarda oturup halkı tefa gördüğü için yaşandı. O sırada insanlık ortak aklı, parlamentoyu ve hep birlikte üretilecek akılla vergide rızayı konuşuyordu. Ve hala birileri diyor ki ‘Biz bu Cehape zihniyetiyle 150 yıldır karşı karşıyayız’… Evet 150 yıldır karşı karşıyayız. Biz birinci meşruiyetten yanaydık, ikinci meşrutiyetten yanayız, Jön Türkleriz, kapalı parlamentoya isyan edenleriz, baktık olmadı Samsun’a çıkıp kongrelerle önce kurtuluş sonra kuruluşu örgütleyenleriz biz. Ondan sonra da ‘Neyle yöneteceksin? diyene ‘Cumhuriyet’ diyenleriz. Ve o deha ve onun ekibi bize batıyı işaret etti. Neden? İlerleme orada olduğu için. Hedef belli. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi var. Oraya yürürseniz varacağınız nokta 54 bin dolar ortalama milli gelir. Bugün Türkiye’nin 11 bin dolar. Birinci cumhurbaşkanının gösterdiği hedef en basitinden 54 bin dolar. Son cumhurbaşkanı rotayı değiştiriyor, ‘Bize Avrupa Birliği lazım değil’ diyor. Nereye gidecekmiş? Şangay İşbirliği’ne. Oraya gideceksek ne olacak? Kişi başına ortalama milli gelir 4 bin 500 dolar. Yani evet hizmete bakarız ama bir de rota var. Bir geminin kaptanının gösterdiği yer. Güçlü parlamentolar, kuvvetler ayrılığı, zengin bir halk ve hukuk güvencesi. Ama bugün İzmir’e başka bir şey teklif edenlerin gösterdiği yerde 4 bin 500 dolar, saraylar, güçlü lider, fakir bir halk, olmayan demokrasi, kuvvetler birliği… Hangi tarafa gitmek lazım? Esas temel soru bu. 

'EĞİTİM REFORMU' ÇIKIŞI! 
İzmir firmaların merkez şehirlerine göre bakıldığında ihracat sıralamasında 13.9 milyar dolarla 4.sırada... Firmaların faaliyet yürüttükleri şehirlere baktığımızda da 23.7 milyarla da üçüncü sıraya geliyor. Almanya, ABD'ye, İngiltere'ye İspanya'ya ve İtalya'ya yapılan ihracatlar ilk 5 sırada... Türkiye'nin genel sorunlu durumunun en az olduğu illerden bir tanesi ama bütün sorunları tüm sanayicilerle birlikte en fazla yaşayan illerden birisi. Yıllık milli gelirin yüzde 36'sı İzmir'de sanayiye dayalı. AKP hükümetinde ise İzmir potansiyelinin çok altında işlerle uğraşmak zorunda kaldı. İhracata dayalı sanayi geçişi için lokomotif bir kent olması gerekirken İzmir'in bu birikiminin maalesef heba edildiğini biliyoruz. Bir yandan yoğun genç üniversiteli işsizliği yaşanırken bir yandan da sanayi istihdamı için gerekli eleman açığı sorunu yaşanıyor. Bu meselenin sorumlusu yap-boz tahtasına dönüşmüş, bitmez tükenmez eğitim reformlarıdır. Bir türlü doğruyu bulamamış olmaktır. 



"İZMİR’DE GÖZÜNDE GÜNEŞİ TAŞIYAN ‘İYİ’ İNSANLAR İLE SARILIYORUZ!"
Seçim döneminde ittifaklar çok konuşuldu. Genel başkan olduğumda ittifak kelimesini yorduğumuzu bunun yerine iş birlikleri yapabileceğini ifade etmiştim. Süreç partilerin tek başlarına seçime girme noktasına girdi. Biz Cumhur İttifakı’nın karşısında Türkiye ve İzmir ittifakında yer almaktan başka yönelimimiz olmadı. Geçen seçimlerde ittifak yapmış olduğumuz partilerin yöneticileri ile anlaşamamış olabiliriz. 2019 seçimlerindeki motivasyon değişmedi. Tek adama itiraz, hukukun ayaklar altına alınması itiraz ise devam ediyor. MHP’den ayrılanların itirazı sürüyor zaten. İzmir’de yakasında olmasa da gözünde güneşi taşıyan İYİ insanlar ile birbirimize sarılıyoruz. Bir İzmir İttifakı’nın Türkiye İttifakı’nın bileşeni olmaktan duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

"CHP BUNDAN SONRA KADINLARA VE GENÇLERE ÇOK DAHA ÖNEM VERECEK"
İzmir hep yenileri, daha iyileri yapmak için çok önemli bir kent. Bir kentte bir adım atılacaksa o kentte Cumhuriyet değerlerine bağlı gençler görevlendirilecekse, her iki belediye başkanından bir kadın olacaksa bu İzmir’e yakışacak. Bu adım atılacaksa CHP tarafından atılacak. Göreve geldiğim gün yaptığım ilk liste MYK listesiydi… 1 Nisan’dan sonra işinin daha kolay olacağı bir gölge kabinemiz var. 18 bakanlığın CHP’deki karşılığı 9 kadın, 9 erkektir. Güzel İzmir’den bundan sonra kadınlara ve gençlere çok daha önem vereceğimizin sözünü veriyorum. 

Öte yandan Özel konuşması sırasında bir parantez daha açarak halasının rahatsızlığı nedeniyle Kütahya'ya gidecek Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'i de alkışlarla uğurladı. 

ÖZEL’İN SAAT SAAT İZMİR PROGRAMI 

12 Mart 2024 / Salı 

18:00 - 18:30 Bayraklı Halk buluşması (Deprem Anıtı Meydanı) 
Yer : Sakarya Cd. Deprem Anıtı, Hasan Ali Yücel Parkı, Bayraklı 

18:30 - 19:20 Bayraklı – Bornova ilçeleri  otobüs ile vatandaşı selamlama

19:22 Bornova Büyük İftar Programı 
Yer : Cumhuriyet Meydanı, Bornova    

13 Mart 2024 / Çarşamba

11:30 - 12:30 Ödemiş Halk Buluşması 
Yer : Hükümet Konağı Önü, Ödemiş 

13:00 - 14:00 Tire Halk Buluşması
Yer : Fevzi Paşa Cd. No:10 (Tire İlçe Başkanlığı Önü)

14:30 - 15:30 Bayındır Halk Buluşması
Yer : Cumhuriyet Meydanı, Bayındır

16:30 - 17:30 Menderes Halk Buluşması
Yer : Cumhuriyet Meydanı, Menderes

18:00 - 19:00 Torbalı Halk Buluşması
Yer : Sadık İleri Bulvarı, Seçim Koordinasyon Merkezi Önü, Torbalı 

19:23   Torbalı İftar Programı 
Yer : Ayrancılar Kapalı Pazar Yeri, Torbalı 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir