GERÇEKİZMİR - İYİ Parti İzmir Başkanlığı, Bayraklı Şehir Hastanesi’ndeki sorunlara dikkat çeken ve Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılmasına karşı çıkan ‘Hastaneme dokunma’ başlıklı bir eylem gerçekleştirdi.
Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi girişimde yapılan basın açıklamasına İYİ Parti İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale’nin yanı sıra ilçe başkanları, sağlık emekçileri ve partililer de katıldı.
Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi için ‘güçlendirme’ vurgusu yapan İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Adayı Ümit Özlale basın açıklamasının ardından gündemi de yorumlarken CHP’nin 7.Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 38.Olağan Kurultay’da yaptığı ‘hanşer’ çıkışına ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili sorulara da yanıt verdi.
“MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve diğer devlet hastanelerinin kapatılmamasını ve depreme dayanıklı hale gelmesi için güçlendirme yapılması gerektiğini belirten İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale,” Devlet hastanelerinin rant uğruna kapatılmasına şiddetle itiraz ediyoruz. Vatandaşlarımız için, hasta yakınları, sağlık emekçileri için esnaf için itiraz ediyoruz. Bozyaka Devlet Hastanesi başta olmak üzere devlet hastanelerin kapatılmasına bir rant uğruna kurban edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu konuyu daha önce mecliste gündeme getirdim, gündemde tutmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
PARTİLERE ÇAĞRI!
Siyasi partilere çağrıda bulunan İYİ Partili Özlale, “Konu halk sağlığı olunca bütün partilerin bir araya gelmesi lazım. Tüm partilere seslenmek istiyorum. Burada vatandaşların sağlığı söz konusu, sağlık emekçilerin rahatı söz konusu. Esnafımızın eve ekmek götürebilmesi söz konusu. Gelin bütün dünyada rafa kaldırılmış olan, hiçbir işlevi olmayan hele Türkiye’de iktidarın yakınlılarına rant sağlama dışında hiçbir işe yaramayan şehir hastanelerinden vazgeçelim. Bozyaka başta olmak üzere bütün devlet hastanelerini güçlendirelim ve yaşatalım” dedi.
‘BANKAMATİK’ SORUSUNA YANIT
Özlale, Büyükşehir Belediyesi için yaptığı ‘bankamatik memurları’ çıkışına ilişkin olarak, “Ben bir işçi çocuğuyum, işçi emeklisi bir babanın evladıyım. Dolayısıyla alın terinin ne demek olduğunu bilirim. Hiçbir şekilde belediyede, herhangi bir yerde çalışan, çalıştığının karşılığını alan birisine karşı çıkmam. Onun benim başımın üzerinde yeri var. Geldiğim zaman ben ücretler başta olmak üzere çalışanların çalışma koşullarını iyileştirmek için harekete geçeceğim. Benim orada itiraz ettiğim şey, hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de belediyeler de dahil olmak üzere birçok insan çalışmadan, işe gitmeden, alın teri dökmeden para kazanıyor. Benim itirazım buna. Benim itirazım çalışana, Büyükşehir’de size hizmet eden birisine değil. Onun başımın üzerinde yeri var. Benim itirazım sizlerin de bildiği, İzmirlilerin sokaklarda dile getirdiği bir şey… Ben burada hiçbir emek göstermeden, çaba göstermeden, hizmete katkı vermeden oturduğu yerden çalışan, para kazanan insanları kast ediyorum. Kanıt ortaya koyarız, merak etmeyin” açıklamasını yaptı.
“BİZİ KASTETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Özlale, Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımda hançerlerle seçime girdim” çıkışını, “Ben bizi kastederek söylediğini düşünmüyorum, umarım da ben haklıyımdır. Benim geçmişte Kemal Bey’i eleştirdiğim dönemler de oldu ama Türkiye’nin Cumhuriyeti kadar eski 100 yıllık koca bir çınarın 7’nci genel başkanıdır. O yüzden buradan hem CHP Kurultayı’nda alınan kararın bütün ülkeye ve CHP’ye hayırlı olmasını dileyelim hem de aynı zamanda Kemal Bey’e bu ülkeye yaptığı iyi hizmetler için teşekkür edelim” sözleriyle yorumladı.
“ADAYLARLA İLGİLENMİYORUM”
Özlale, ‘Tunç Soyer’i karşınızda aday olarak görmek ister misiniz?’ sorusuna ise şu yanıtları verdi: Ben İzmir’in gördüğü en iyi, en donanımlı birkaç belediye başkanından birisi olmak istiyorum. 18 yaşında bir oğlum var, İzmir’in sokaklarında dolaştığı zaman ‘Senin baban buraları yaptı, bu hizmetleri buraya getirdi’ denilmesini istiyorum. Çok iyi bir belediye başkanı olacağımı biliyorum. Ben ne AK Parti ne de CHP adayı ile ilgilenmiyorum. Her zaman siyasi rekabet o şehre hava, hizmet yarışı getirmiştir. Ben İzmir’de iki parti arasında geçecek bir seçimdense üç tane iyi adayın çıktığı, seçmenin de hangisini tercih ederse etsin günün sonunda İzmir’in kazanacağı bir seçim olmasını istiyorum. O yüzden ben bu iddia ile ortaya çıktım, seçildiğimde çok iyi bir belediye başkanı olacağım. O yüzden de ne AK Parti’nin ne de CHP’nin hangi adayı çıkaracağını çok fazla merak etmiyorum. Bu şehir için, İzmir için kimler olumlu şeyler yapmışsa onlara teşekkür eder, o işleri devam ettiririz. Eksik gördüğümüz şeyleri yapmayı bırakırız, daha iyi bir hizmet için elimizden geleni yaparız.
Sayfa başına git